Her şeyin bir veya diğer biçimde radikal bir sona doğru ilerlediği zamanlardan geçmekteyiz. Sonuna kadar nükleer silahlar kuşanmış güçler arasında nükleer savaş tehlikesi sürekli yükselmektedir- düşük ihtimal olsa da Ukrayna savaşının yakın gelecekte (geçici) durdurulabilse dahi emperyalist güçler arasında yeni, potansiyel olarak daha tehlikeli çatışmalar şimdiden ufukta görünmektedir. Trump hükümetinin dünyadaki en güçlü ülke olan ABD’de iktidara geçmesinden bu yana emperyalistler aradı çelişkiler daha da yoğunlaşmaktadır ve aynı zamanda faşist bir diktatörlüğün konsolide olma ilerleyişi ülke içinde bir tehdit oluşturmaktadır ve tüm bunların yanında dünyanın başka yerlerinde de benzer düşünen güçler devlet gücünün kollarında ilerlemektedir. Bu gelişmeler zaten küresel olarak her yere sıçrayan kadına karşı savaşı büyütmektedir ve aynı zamanda kapitalist-emperyalist sistemin küresel çevre tahribatının da insanlığın bizzat varlığını sorgulama tehlikesini arttırmaktadır.
“Normal” zamanlarda dahi bu sistem altında yaşam dünya nüfusunun büyük çoğunluğu için tam anlamıyla bir kabustur. Fakat şimdiki gibi zamanlarda bu korkunçluklar aşırı seviyelere yükselmekle tehdit eder. Ancak açlık, sefalet ve yıkım, cinayet savaşları ve doğal kaynaklarımızın zayıflaması “hatalı politikalarımızın” ve hatta basitçe “kâr için açgözlülüğün” sonuçları değildir, aksine bu egemen üretim biçiminin içinde her alan anarşinin ve kapitalin büyüme ya da ölme dürtüsünün sonucudur.
Sarkacın en azından “küresel Kuzeyin” ülkelerinde kısmen politik “istikrarın”, “konsolide demokrasilerin” ve görece sosyal güvenliğin var olduğu, savaşın geçmişte ve uzak kıtalarda kaldığı bir geçmişe geri döneceğine ummak gerçekçi de, arzulanabilir de değildir. En nihayetinde soru şudur: İnsanlığın zaten yaşamakta olduğu ve çok daha kötüleşmekle tehdit eden bu korkunçluğun sonu mu gelecektir, yoksa berbat bir gelecek mi…?!
Almanya’da politikacılar ve ana akım kitle medyası sürekli olarak nüfusu gelecekteki savaşlara hazırlamak için çalışmaktadır: Bazen Bundeswehr’in [Alman ordusu] “dökülmüş” durumu hakkında şikayetler yapılmakta ve milyarlarca euro yeniden silahlanma için ayrılmakta, sonrasında “ülkemizi korumak” ve “özgürlüğümüzü savunmak” için askerliğe kaydolanlar bitmek bilmez kampanyalarda “rol model” gösterilmektedir ve aynı zamanda çekimser bir biçimde dahi olsa bu yüksek silahlanma ve toplumun askerileştirilmesi politikaları hakkında şüphelerini dile getirenler aşağılanmakta veya “düşmana” yakın görülmektedir. Bütün bunlar sözde sadece “savunma kabiliyetine” hizmet etmektedir, fakat gerçekte yönetenler Almanya’nın en nihayetinde savaş meydanında kendi pozisyonunu emperyalist bir büyük güç olarak dayatması gerekeceğini bilmektedirler (küresel egemenliği ele geçirmekteki önceki iki denemedeki başarısızlıklar dahi bunu değiştiremez).
Eğer halk kitleleri hâkim sistemin suçlarına direnmeyi ve bu suçlara karşı savaşmayı öğrenmezlerse asla kendilerini özgürleştiremeyeceklerdir, bu toplumsal çelişkilerin işin içine girdiği savaş cephelerinde daha da barizdir. Günümüzde ABD’deki görev, Trump-MAGA faşizmini yönetimini konsolide edemeden mağlup etmektir. Devrimciler aynı zamanda kitlelere bütün bu kötülüklerin ve suçların köklerinin egemen kapitalist-emperyalist sistemde bulunduğunu ve bu sistemin reforme edilemeyeceğini gösterme görevine de sahiptir. Bunun aksine “yukardan aşağıya yeniden dağıtım” gibi talepler hâkim üretim biçimini konunun dışına itmekte ve bu sistemin reforme edilebileceği yönündeki illüzyonları beslemektedir.
İnsanların neyi kabul etmeye hazır ve ne için mücadele etmeye istekli oldukları temelden farklı bir dünyanın olasılığını görüp görmedikleri ile gayet ilgilidir. Karl Marx’ın zaten yazmış olduğu gibi: “İç bağlantılar bir kez anlaşıldığında, var olan koşulların daimi gerekliliğine olan bütün teorik inanç pratikteki çöküşlerinden önce parçalanır.” Bu egemen sistemin bir alternatifi olduğu, insanlığın böyle yaşamak zorunda olmadığı, bütün bu korkunçluklardan bir çıkış yolu olduğu bilimsel olarak doğrulanabilir bir gerçektir: Bob Avakian onlarca yıllık bir süreçte kendisini ilk dalga komünist devrimlerin -özellikle de 1950’lere kadar Sovyetler Birliği’nde ve 1976’da Mao’nun ölümüne kadar Çin’de sosyalizmin inşasındaki tecrübelerin- incelemesine adamıştır. Avakian bu tecrübelerin büyük başarılarından fakat aynı zamanda zayıflıklarından ve eksikliklerinde de kararlaştırıcı önemde dersler çıkarmıştır. Günümüz dünyasında devrim yapmak için stratejiyi bu temelde geliştirmiştir. Aynı zamanda radikal derecede farklı bir toplum için yeni vizyonlar da geliştirmiştir. Kendisinin yazdığı bir anayasa tasarısı taslağı olan Constitution for the New Socialist Republic in North America [Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa, Türkçe çevirisi bulunmaktadır] komünizm yolunda bunun gibi yeni bir sosyalist toplum için somut ve ilham verici bir planı temsil etmektedir.
Melese büyük tatillerde kendi pankartlarınıza “devrim” sözcüğünü yazıp bir sonraki gün aynı eski sloganlarla sıradan “günlük uğraşlara” devam etmek değildir. Devrim halkın uğruna şimdi ve burada organize edilmesi gereken bir şeydir! Özellikle de devrimci mücadele için olası açıkların büyümekte olduğu dönemlerde bu potansiyeli boşa harcamamak gerekir! Çünkü şu an son derece negatif bir yolda ilerleyen ve insanları gerçek bir şoka sokan gelişmeler aynı zamanda son derece pozitif bir şeyi beraberinde de getirebilir çünkü bu gelişmeler
insanların “her şeyin her zaman olduğu” halinin, her şeyin bulunmak zorunda olduğu hal olduğuna inançlarını sarsabilir. İnsanları şeylerin şu ana kadar nasıl olduğunu ve böyle kalmak zorunda olup olmadıklarını sorgulamaya daha açık hale getirebilir ve hatta gerçekten insanları sorgulamaya zorlayabilir. Bütün bunların olma ihtimali de eğer devrimci güçler halkın arasında neyin olduğuna, neden olduğuna yönelik derinde yatan gerçeklere ışık tutarlarsa ve böyle yaşamanın bir alternatifinin var olduğunu gösterirlerse daha mümkün olacaktır. (Bob Avakian)
Yeni komünizm sadece neden şeylerin şu an oldukları şekilde bulunduklarını göstermekle kalmaz, aynı zamanda radikal derecede farkı bir dünyaya giden yolu da gösterir ve bu dünyanın gerçek özgürleşme anlamına gelmesi ve insanlık tarihinde tamamen yeni bir sayfanın açılmasını mümkün hale getirmesi için nasıl olması gerektiğine ışık tutar. Ancak bütün bu korkunçlukların ortasında çok daha iyi bir gelecek için var olan gerçek potansiyel kendi başına böyle bir dünya yaratmayacaktır. Dünyanın şu anki durumunu artık kabul etmeyen ve aynı zamanda farklı bir dünyanın özlemini duyan bütün insanlar yeni komünizmi ciddi olarak incelemeye ve insanlığın kurtuluşu için büyük mücadeleye bizzat katılmaya çağrılıyor! Hayatınızı adayabileceğiniz daha büyük bir amaç yoktur.
Bob Avakian’ın yeni komünizmine katılın! www.revcom.us internet sitesini ziyaret edin, bütün yaygın sosyal medya platformlarında BobAvakianOfficial’ı takip edin ve YouTube üzerinden haftalık Revolution Nothing Less [Devrim Daha Azı Değil]’i takip edin! Bizimle iletişime geçin! Berlin’de ve başka yerlerde aktif haldeyiz. Daha çok insanın tanımasına yardımcı olmak için yeni komünizmi tartışın. Radikal derecede farklı ve daha iyi bir dünya için büyük mücadelenin bir parçası olun!
Supporters of the Revolutionary Communist Manifesto Group (Europe)
Devrimci Manifesto Grubu (Avrupa) Taraftarları