Editörün Notu: Aşağıdaki yazı Bob Avakian’ın çeşitli konuşmalarından alınmış ve ilk kez 17.07.2005’te Revolution #oo8’de baskı için düzenlenerek yayınlanmıştır. Metnin kaynağı için bkz: https://revcom.us/a/008/avakian-defending-rights-communist.htm
Birçok kez vurguladığım gibi, mevcut duruma ve gelişimine dahil olan karmaşıklığı anlamak çok önemlidir. Bush nüans vermiyor, ama bizler bunu yapmak zorundayız. Şu an egemen sınıf içinde var olan sağlam çekirdek -yani şimdilerde temelde gücü elinde bulunduran grup- ile, bizlerin hayli esneklik içermesi ve bununla birleştirilmesi gereken sağlam çekirdeği arasındaki fark işte budur. Şeylerin karmaşıklığını anlamalı ve onları basitleştirilmiş dogmatik şekillerde görmemeliyiz.
Eğer ABD toplumundaki mevcut kutuplaşma devam eder, “merkez eski şekilde tutunamaz” ve toplumda -mevcut doğrultunun devamı olarak- yeni bir yönetim biçimi ortaya çıkarsa, bu iyi bir şey olmayacak hatta çok kötü bir şey olacaktır. Mesele toplumdaki yeniden kutuplaşmanın yalnızca akut bir şekilde kendini göstermesi değildir, aynı zamanda bunun ideolojik ve siyasi olarak görevleri olacaktır, yani doğrudan birlikte ele geçirmek için hazırladığımız bütün siyasi ve ideolojik çalışmalar, yaklaşımlar ve ardından devrimci bir durumun ve devrimci bir halkın yani milyonlarca insanın öne çıkacağı devrimci bir krizin tam olarak olgunlaşması açısından da devam eden bir mücadelesi ve görevi olacaktır. Ve şimdi bunun akut bir şekilde ortaya çıkmasıyla, bu durumun yalnızca aciliyetini değil, aynı zamanda stratejik boyutunu da görebiliyoruz.
Bunun önemli bir boyutuna bakalım, burjuva demokratik haklarını ve hatta burjuva demokrasisinin kendisini (kapitalist egemenliğin burjuva-demokratik biçimini) çiğnemek ve ortadan kaldırmaya yönelik girişimleri alt etmek için mücadeleye öncülük etmemiz gerektiğine yönelik beklentiler var. Bu durum, en son (2004) seçimle ilgili ortaya çıkmış olabilir – özellikle de şu anda iktidarda olanların (genel olarak Bush’un etrafında gruplananların) bu seçimi askıya alma girişimleri veya insanların temel haklar olarak anladığı şeyleri bastırmaya yönelik girişimleri düşünülebilir. Ancak vurguladığımız şey -ve burada tekrar vurgulamak istediğim şey- bunu bizim komünist bakış açımızdan ve proleter devrim ve nihayetinde komünizm amacımızla -yani ne başka bir şey için, ne de daha azı için- yapmamız gerektiğidir. Mesele şu ki, burjuva demokratik haklarını çiğnemeye ve burjuva demokratik haklarını kaldırmaya yönelik girişimleri engelleme zorunluluğunu üstlenip kendimizi burjuva demokratikleştirmemeliyiz.
Bunu ortaya koymanın bir yolu -uluslararası komünist hareketin tarihini ve özellikle de İkinci Dünya Savaşı’na giden koşullarda faşist tehlikeyle ilgili deneyimi bir referans noktası olarak almaktır- yani burjuva demokratik haklara yönelik engelleme ve ortadan kaldırma girişimlerini Dimitrov’un* durumuna düşmeden -esas hedefi burjuva demokrasisi biçimindeki burjuva düzenini muhafaza etmek olan faşizme karşı birleşik cephe inşa etmeye çalışmadan- yenmek zorunda olduğumuzdur.
Veya bu duruma yönelik söylenecek bir başka şey de, Jerry Rubin durumuna düşmememiz gerektiğidir. Bununla kastettiğim şey bir noktada, 60’lara dönersek, dönemin iyi tanınan asilerinden Jerry Rubin’in durumudur, ki kendisi Berkeley belediye başkanlığını da kovalamıştı. Jerry Rubin bir tür radikal alternatif aday olarak ortaya çıkmıştı ve onu bir keresinde Berkeley Cal Kampüs’ünde görmüştüm, şu şekilde haykırıyordu: “Hey, belediye başkanlığı için yarışan hiçbir Demokrat olmadığını görüyorum, tek rakibim bir Cumhuriyetçi. Bu seçimi gerçekten de kazanabilirim!” Evet, sonuçta seçimi kazanamadı. Ama bu işin önemsiz bir noktası. Buradaki temel ve esas nokta, kendisinin “kazanabilmek” için Demokratlara benzemesiydi. Dolayısıyla, bu durum sürecin karmaşıklığını ele alma zorluğunu özetlemenin de aslında bir başka yoludur (veya zorluğa yönelik başka bir metafordur). Bu durum, basmakalıp bir “komünist” karikatürü şeklinde değil, niçin ve nasıl komünistler gibi, yani gerçek komünistler gibi hareket etmemiz -ve düşünmemiz- gerektiğinin de bir başka boyutudur. Burjuva demokratik hakları -veya olası bir şekilde bütün burjuva demokratik biçim ve çerçeveyi- çiğnemeye ve ortadan kaldırmaya yönelik girişim ve bariz hareketlere karşı mücadeleye yalnızca katılmakla kalmayıp, gerçekte bu mücadeleye önderlik etmek ile kendimizi burjuva demokratlaştırmamak arasındaki çelişkiyi daha başka nasıl ele alabiliriz? Bunu komünist perspektiften, proleter devrim ve nihayetinde komünizm hedefiyle -ne başka bir şey için, ne daha azı için- nasıl yapacağız?
Sadece acil anlamda değil, aynı zamanda burada olacak ve devrimci bir durumun gelişmesiyle ilgili olacak her şeyi göz önünde bulundurarak düşünmemiz gerekiyor, bu durum zamanı gelince bizim tüm karmaşıklığı ile ve doğru şekilde ele almak zorunda kalacağımız bir durum olacaktır.
*Not: Georgi Dimitrov, Komintern’in lideriydi (Lenin tarafından Sovyet Devriminin zaferinden kısa bir süre sonra kurulan ve uluslararası komünist harekette büyük bir rol oynayan Komünist Enternasyonal, İkinci Dünya Savaşı döneminde yürürlükten kalkmıştır). 1930’ların başlarında Hitler ve Nazilerin iktidarı alması ve konsolidasyonu sonrası Dimitrov bir tez öne sürdü ve Komintern tarafından benimsendi. Bu teze göre, diğer her şeyin tabi tutulması gereken esas görev faşizmin yenilmesiydi; bu durum komünistlerin amacının en azından belirli bir süre için kapitalist düzenin burjuva-demokratik biçimini savunmaya ve muhafaza etmeye indirgenmesini içeriyordu, yani kapitalizmin devrilmesi ve yerini proletaryanın yönetiminin ve sosyalizmin alması gündemden düşürülmüştü.
Add comment