Çirkin Kelimeler ve İfadeler Üzerine

Editörün Notu: Bob Avakian’ın aşağıdaki açıklaması 24.06.2020 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/653/bob-avakian-on-ugly-words-phrases-en.html


Daha adil bir dünyaya susamış olan birinin kesinlikle yanlış bir şekilde söylememesi gereken kelimeler ve ifadeler var. Bunlar şu şekildedir: polislere “memurlar” ve Trump’a “başkan” demek. Polislere “memur” şeklinde değil, “katil, ırkçı pislikler” olarak hitap edilmelidir, çünkü onlar tam olarak budur. Trump’a “başkan” olarak değil, “Beyaz Saray’daki ırkçı, pislik-sever faşist” olarak hitap edilmelidir, çünkü o tam olarak budur. Bir sonraki sefer ana akım televizyon kanallarını izlerken, polislere her “memur” dendiğinde ve Trump’a da her “başkan” dendiğinde ağzınızla bir bip sesi çıkarın. Bunu da kaç kere yaptığınıza dikkat etmeye çalışın. Ana akım medya, asla saygı duyulmaması ve meşrulaştırılmaması gerekenlere saygı göstermek ve meşruiyet kazandırmak için bunları yapar: Acımasız baskıcılara ve baskının kurumlarına meşruluk kazandırmak için! Medya neden bunu yapar? Çünkü onlar da aynı baskıcı sistemin bir kolu ve uzantısıdır: Kapitalizm-emperyalizmin sistemi. “Başkanın” ve “memurların” sürdürdüğü ve dayattığı bir sistemdir; ve bu ana akım medyadaki insanlar Trump’ı ne kadar beğenmeseler de, o, halen onların sisteminin “başkanıdır” ve polisler de bu sistemin baskıcı ve öldürücü “kanun ve düzeninin” temsilcileridir.




Bob Avakian Barack Obama ile İlgili Gerçeği Ortaya Koyuyor

Editörün Notu: Bob Avakian’ın aşağıdaki açıklaması 2 Haziran 2o2o tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlandı.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/650/bob-avakian-brings-out-the-truth-en.html


Bob Avakian Gerçeği Ortaya Koyuyor: Barack Obama Kendi Başkanlığı Süresince Siyahilere Yönelik Polis Cinayetleri Normalleşmeyecek Dedi

Obama gerçekten bunu dedi mi? Hayır, tam olarak böyle demedi. Polis cinayetlerinin normal olmaması gerektiğini söyledi. Fakat kendisi başkanken bu cinayetler normaldi – bu cinayetler devamlı olarak işleniyordu. Peki Obama ne yapıyordu? Hiçbir şey. Trajedi üzerine zayıf birkaç laf geveliyordu, sonra da Baltimore’da Freddie Gray’in polisler tarafından katledilmesi ardından ayağa kalkan siyahi gençliği “haydutlar” olarak isimlendiriyordu. Ve Obama’nın başkanlığı döneminde, Adalet Departmanı denen şey Eric Holder tarafından yönetiliyordu. Kendisi, Ferguson-Missouri’de Darren Wilson domuzu tarafından katledilen Michael Brown’un ellerini kaldırmadığı yalanını söyledi. Bu “Adalet” Departmanı, Wilson’a yönelik federal suçlama açılmasını reddetti ve Holder başkanlığı döneminde Yüksek Mahkeme öncesindeki bütün polis vahşetleri desteklendi. Obama, kendi gibiler başkan olduğu ve bu sisteme başkanlık ettikleri sürece Siyahi insanların polis tarafından öldürülmesinin iyi olduğunu söyleyebilirdi. Obama’nın “ilk siyahi başkan” seçilmesi ile siyahi halk açısından pek çok şey iyileşti! Ve bu durum daha büyük bir hakikate işaret etmektedir: Trump, bariz ve berbat bir şekilde beyazların üstünlüğünü savunur, ancak bu sistem yürürlükte kaldığı müddetçe kimin başkan olduğundan bağımsız bir şekilde Siyahiler ve diğer ezilen halklar her seferinde katledilmeye devam edilecektir. Buna bir son vermek bu sisteme son verecek bir DEVRİMİ gerektirmektedir.




Şiddet mi? Şiddet Uygulayan Polistir!

Editörün Notu: Bob Avakian’ın aşağıdaki kısa açıklaması, 1 Haziran 2020 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır.


“Hey! Olması gereken yere, yani bütün polis cinayetlerine ve Goerge Floyd’un katledilmesine odaklanmak yerine, kalkıp protestolardaki şiddetten bahsetmek isteyen siz medyadakiler ve siz politikacılar! Neden polise gidip şiddet konusunda vaaz vermiyorsunuz? Vahşeti yapan, insanları terörize eden, insanları her seferinde katleden polislerdir! Tüm bu katil domuzları tutuklamaya ve suçlarından dolayı -en acımasız cinayetlerden ötürü- onları suçlamaya ne dersiniz?”

Bob Avakian




Polis Cinayetleri ve Linç – Lanet Olsun Bütün Bu Sisteme! Bu Şekilde Yaşamak Zorunda Değiliz!

Editörün Notu: Aşağıdaki yazı Bob Avakian’ın 12 Mart 2010 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmış makalesinin çevirisidir.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/638/lynching-murder-by-police-damn-this-whole-system-we-dont-have-to-live-this-way-en.html


Temsilciler Meclisi’nin, linç etmeyi, federal bir nefret suçu olarak tanıyan yasayı geçirdiğini gözlemledim (Elbette Senato’nun bu yasayı geçirip geçirmeyeceği ya da Trump’ın bunu imzalayıp imzalamayacağı ayrı bir muamma) İç Savaştan sonra Jim Crow ayrımcılığı yıllarında binlerce Siyahi linç edilirken bu “büyük demokrasinin” hükümeti defalarca böyle bir tasarıyı kabul etmeyi reddetmişti (Ve ‘’liberallerin’’ ve “ilericilerin” kahramanı Franklin Delano Roosevelt de 1930’larda linç olayları tavan yaptığında böyle bir yasayı geçirmeyi reddetmiştir) Fakat şimdi, tam da linç kültürü, polis şiddeti ve cinayetleri ile siyahi gençlik ve halk üzerinde devamlı terör uygulamanın temel bir aracı olan Meclis, linçe karşı bir yasa çıkartıyor… Hakikat ise, 1960’dan bu yana polis tarafından öldürülen siyahilerin sayısının Jim Crow ayrımcılığı ve Ku Klux Klan terörü tarafından linç edilenlerin sayısından çok daha fazla olmasıdır. Ve polisler neredeyse hiçbir zaman işledikleri bu suçlardan dolayı sorumlu tutulmamış, tutuklanıp yargılanmamıştır; ve mahkemeye çıkartılsalar dahi çok nadir olarak hüküm giymiş ve aynı şekilde çok nadir olarak işledikleri suçla (cinayetle!) orantılı bir şekilde cezalandırılmışlardır.

2003 yılındaki “Devrim” konuşmasında ((Devrim: Neden Gerekli, Neden Mümkün, Neyin Nesidir? Bob Avakian’ın bir konuşması. Bob Avakian’ın konuşmalarından (2003). revcom.us web sitesinden ulaşabilirsiniz. Bu konuşma içinde “They’re Selling Postcards of the Hanging” ve “Emmett Till and Jim Crow: Black People Lived Under a Death Sentence” isimli tam da konuya yönelik çok önemli bölümler yer almaktadır)) belirttiğim gibi bu durum ülkedeki sistemin doğasında bulunan acı bir hakikat ve kahredici bir mirastır. Jim Crow döneminde, Güneyde yaşayan her Siyahi, potansiyel linç edilme korkusuyla yaşarken; bugüne dek her yıl yüzlerce siyahi (ve baskıya maruz kalan halklar) polis tarafından katledilmiştir. Siyahi halk “durdurulma ve üst aranma’’ gibi uygulamalarla devamlı olarak sistematik bir terörün objesi haline gelmiştir. Aynı şekilde tüm siyahi erkekler (ve artan bir şekilde siyahi kadınlar) bu ülkede yaşamın içerisine, şiddette, vahşete ve hatta polis tarafından katledilme riskiyle dahil olurlar. Hükümetin, polis vahşetini ve cinayetlerini bir nefret suçu olarak kabul etmesini bekleyerek zamanınızı boşa harcamayın!

Bütün bu vahşet ve terör bu sistemin içerisinde inşa edilmiştir ve bu sistem bunlar olmadan varolamaz. Bu sistem iktidarda olduğu sürece bütün bunlar tekrar tekrar yaşanmaya devam edecektir.

Fakat, bu sistem olmadan da gayet güzel yaşamaya devam edebiliriz. Hatta, bu sistemin devamlı olarak işlediği bu korkunç suçları kabul etmeyi bu ülkede ve tüm dünyada reddeden, bunlara sürekli bir şekilde maruz kalan kitlelerin kitlesel devrimci eylemleriyle bir kez bu sistem alaşağı edilirse, radikal derecede farklı ve çok daha iyi bir dünyada yaşayabiliriz.

Daha önce de belirttiğim gibi :

Temel olarak iki seçeneğimiz var. Ya bütün bunlarla yaşamaya devam edeceğiz ve gelecek kuşaklar da -eğer bir gelecekleri olacaksa- aynısını, hatta daha beterini yaşamaya devam edecek – veya devrim yapacağız!

Son bir şey. Düpedüz ırkçı olan insanlara ya da bu ırkçı düşünceleri farklı şekillerde benimseyen insanlara, her yıl siyahilerin öldürdüğü siyahi sayısının polisin katlettiklerinden çok daha fazla olduğunu söyleyerek polis cinayetlerini bir kenara atmaya çalışanlara son bir şey söyleyeceğim. Daha önce de pek çok konuşmamda ve yazımda belirttiğim üzere, ((Buna, revcom.us adresinde bulunan ve Bob Avakian’ın  bu sistem altında insanların neden ezildiğine, neden devamlı suça yöneldiklerine, bu durumda gerçekten kimin eleştirilmesi gerektiğine ve bütün bu durumdan çıkış yoluna dair meseleleri derinlemesine ele alan “Seçimler Üzerine Daha Fazla… Ve Radikal Değişiklikler” adlı çok önemli makalesi de dahildir)) bu durum da bu sistemin bir ürünüdür, bu insanlar üzerinde “işleyen” sistemin ürünüdür. Siyahi kitleleri; yoksulluk, haysiyetsizlik ve umutsuzluk koşulları altında yaşamaya iten ve onlara devamlı bir şekilde “kurtlar sofrası” mentalitesini pompalayan da baştan sona bu acımasız sömürü ve baskı sistemidir. Bütün bunlar pek çok kişinin ölümcül çıkmaz sokaklara, hapishane hayatının deliliğine ve hiçbir sebep yokken erken yaşta hayatlarını kaybetmelerine neden oluyor. Bütün bunlar, amacı bu deli saçması sistemi kökünden kazıyıp yerine çok daha iyi bir sistemi getirmek olan bir devrim ile radikal bir şekilde değiştirilebilir.

Ve bunun asla gerçekleşemeyeceğini söyleyenler var; oysa gerçek şu ki, bu devrimin gerçekten nasıl yapılabileceği konusunda hedefi ve amacı insanların korkunç ve gereksiz yere acı çekmesine neden olan şu anda altında yaşadığımız tüm sisteme kökten farklı bir toplum doğrultusunda son verecek gelişmiş bir stratejimiz, kapsamlı bir vizyonumuz ve somut bir planımız mevcut. ((Bu strateji “Niçin Gerçek Bir Devrime İhtiyacımız Var ve Nasıl Gerçekten Devrim Yapabiliriz?” konuşmasında açıklanmaktadır, kökten farklı bir toplum vizyonu ve somut planı için bkz: “Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet için Anayasa (Tasarı Önerisi)” ))