Sarsılmış Masumiyet ve Ölümcül İllüzyonlar: Bunlardan Kurtulmanın Zamanı Geldi

Şu an da faşist çetelerin Kongreyi basmasının ardından hiçbir şekilde böylesine bir şiddeti ve olabildiğine polis dayanışmasını görmeyi beklemediklerini söyleyenler…

Bundan altı ay önce Bob Avakian’ın yazdıklarını okuyabilirdiniz, kendisi şöyle demişti :

‘’Ve her şekilde Trump kaybetmesi halinde seçimlerin “hileli” olduğunu söylemek için sahayı hazırlıyor. Son seçimlerde, ortaya çıkan sonuçlara rağmen, eğer kaybederse bunu reddedeceğini söylediğini bir hatırlayın. Şimdi kendisi Michigan ve başka eyaletlerde insanların mail aracılığıyla oy vermesinin büyük bir aldatmaca olduğunu iddia ediyor. Aslına bakılırsa bu sadece legal değil aynı zamanda koronavirüs koşulları düşünülürse çok daha makul bir durum. Aynı zamanda Trump ve Cumhuriyetçi Parti oyları bastırmak, özellikle de kendileri aleyhine oy verecek kesimlerin oylarını bastırmak için çoktan harekete geçtiler. Ve bunların hepsi büyük ihtimalle, seçim zamanı yaklaştıkça daha da büyüyerek devam edecek.

Daha da ötesi, eğer seçimler gerçekleşir ve Trump kaybederse, Trump sonuçları kabul etmeyi reddeder ve kendisinin hala başkan olduğunu söylerse, Trump’ın bütün o faşist takipçileri -yani şimdiden silahlarla yürüyüşler düzenleyen, seçilmiş görevliler de dahil olmak üzere insanları tehdit eden bu kesimler-  eğer Trump seçimleri “aldatmaca” ilan eder ve Trump tarafından bu yarışı desteklemeye davet edilirse ne olacak zannediyorsunuz? 2016 seçim kampanyasında rakibi Hillary Clinton’ı nasıl tehdit ettiğini hatırlayın. Trump’ın açık bir şekilde polis ve ordu arasında, motorcular arasında ve ‘’sert’’ insanlar arasında ne kadar çok desteği olduğundan bahsettiğini hatırlayın. Ve daha şimdilerde Trump, polis şiddeti ve katliamlarına karşı süren protestoları bastırmak için orduyla şiddetli bir şekilde olayları bastırmakla tehdit ediyor.

Eğer seçimler bir şekilde gerçekleşir ve Trump kaybeder ve hatta seçim sonuçlarını kabul ederse, bu MAGA şapkalı destekçileri silahlarla ayaklanmasa bile gerçekten de basit bir şekilde gideceklerini ya da pasif bir şekilde köşelerine çekilip sonraki seçimi bekleyeceklerini mi zannediyorsunuz?’’

Hiçbir şekilde böyle sahneler görmeyi beklemeyenler ve şu an da Joe Biden ve Demokratlardan şiddetli bir şekilde şu ya da bu reformu uygulamaya koymasını bekleyenler (sanki bu faşist güçler pasif bir şekilde sıvışacaklarmış ve sanki Demokratlar Amerikan emperyalizminin çıkarlarının devam ettirilmesi ve geliştirilmesinden, ülkede ve dünyada sömürüden ve baskıdan sorumlu temel bir kurum değilmiş gibi) hala aynı makalede yer alan ŞUNU okuyabilirsiniz :

Trump/Pence rejiminin deliliklerine cevap olarak bir tür “normalliği” düşünmekten kendilerini alıkoyamayanlar. Unutun bunu, çünkü bu gerçekleşmeyecek!

‘’Ve kimse bu sistemin ‘’normalliğine’’ dönmek istememeli. Bu sistemin “normalliği” her zaman Siyahi halkın ve diğer etnitiselerden halkların barbarca baskılanmasını ve bu baskının uygulanabilmesi için sistemli teröre, şiddette ve katliama maruz kalmasını içeriyordu. Bu sistemin “normalliği” her zaman, göçmenlere, kadınlara, LGBTQ bireylere karşı acımasız ayrımcılığı, ikiyüzlülüğü ve şiddetti içeriyordu. “Öteki” kabul edilen herkesin “aşağılık” ya da “yabancı” olarak damgalanmasını içeriyordu. Her zaman haksız imparatorluk savaşlarını, insanlığa karşı devamlı işlenen suçları içeriyordu. Şimdiyse çevreyi yok etmesi ve nükleer savaş tehdidiyle bütün insanlığın varoluşuna karşı bir tehdit oluşturuyor.’’

İnsanlar üzerinde şoka neden olan aynı illüzyonlar ve ihtiyacımız olan ve karşı karşıya olduğumuz gerçekliği kavramamıza gösterilen aynı direnç ; BA’nın analizlerinde yoğunlaşmış bir şekilde ön plana çıkarttığı ve çıkış yolunu da önerdiği insanlığa çok pahalıya mal olabilecek olan illüzyonlar ve dirençlerdir. Çünkü bu savaş henüz bitmemiştir. Ve kesinlikle bu illüzyonlara ve dirençlere yapışıp kalmak bu kritik noktadan bir dönüşten ziyade kesinlikle bir felaket ile sonuçlanacaktır.

Bu baskılara bir son vermek ve varoluşumuz için bu vahim zamanda insanlık için ileriye doğru bir yol çizmek konusunda ciddi olan ve olmaya devam eden herkes bu lider ve onun eserlerine ciddi bir şekilde girişmelidir.


Kaynak: https://revcom.us/a/682/outraged-innocence-and-deadly-illusions-time-to-break-free-en.html




14 Kasım Cumartesi: Trump Hala Seçimleri Çalmaya Çalışıyor! KABUL ETMİYORUZ! Trump/Pence ŞİMDİ GİTSİN!

Editörün Notu: Aşağıdaki açıklama RefuseFascism.org tarafından yapılmıştır. 14 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilecek ABD çapındaki kitlesel gösterilerle ilgilidir.

Kaynak için bkz: https://refusefascism.org/2020/11/09/136120/


Ülke Çapında Kitlesel Protesto
14 Kasım Cumartesi
Trump Hala Seçimleri Çalmaya Çalışıyor!
KABUL ETMİYORUZ!
Trump/Pence HEMEN GİTSİN!
İnsanlık Adına,
Faşist Bir Amerika’yı Kabul Etmeyi Reddediyoruz!

Medya, Biden’in seçimlerin ve halk oylamasının açık galibi olduğunu ilan etti.

Bu çok iyi bir şey, ancak mücadele bitmedi.

Trump/Pence kampanyası, Yargıtay’a kadar gerici yargıçlarla doldurdukları mahkemelerde çok sayıda dava açıyor. Trump’ın MAGA çeteleri harekete geçti. Göçmenlere işkence eden, beyaz üstünlükçü teröre yol veren, iklim krizini şiddetlendiren, yalanları ve COVID’i yayan, mahkemeleri teokratik Hıristiyan faşistlerle dolduran faşist programına on milyonlarca kişi oy vermiş durumda. Cumhuriyetçi-faşist Parti, Trump’ın yanında duruyor ve eyalet hükümetlerinin çoğunun ve mahkemelerin çoğunun kontrolünü elinde tutuyor. Buna Trump’ın zafer iddiasını açıkça desteklemeleri için çağrıda bulunduğu Yüksek Mahkeme de dahil.

Trump ve rejimi hala iktidarda olduğu sürece, takipçileri tutkulu bir intikamla dolu olduğu sürece, gerek yasal gerekse hukuk dışı yollarla yine de galip gelebilirler.

Kamusal alana ve kamusal söylemlere hükmetmelerine izin veremeyiz.  Faşist rejim ve destekçileri hukukun üstünlüğünü gasp etmeye çalışırken, Trump/Pence rejimini gönderme doğrultusunda devam eden şiddet içermeyen şu anki mücadelemiz, kitlesel protestolarla yeni bir aşamaya giriyor.

Halk bu anı yakalamalı, bu rejimi kovmak için sonuna kadar gitmeli ve bu faşist hareketi ve onun nefret dolu programını toplumun her kesiminden geri çekmelidir. Kendi saflarımız şu an birleşmelidir, örgütlenmeli ve sokaklarda olmalıyız, şiddet içermeyen fakat kazanma azmi ile mücadele etmeliyiz. Faşizm ASLA meşru değildir.

Şu an tamamen farklı bir düzeyde örgütlenmeli ve harekete geçmeliyiz. Refusefascism.org adresinden şimdi kayıt olun ve iletişime geçin. Refuse Fascism’in kentinizdeki meydanda nerede ve ne zaman toplanacağını bulun. Gelin ve bize katılın, kendi çevrenizi de getirin.

Sokaklarda kalın ve Trump/Pence Hemen Şimdi Gitsin! talebine sahip çıkın. Bunlar başımızdan gidene kadar durmamamız gerekiyor.

Protesto Yerleri ve Saatleri:

  • Atlanta
    3:00 pm Piedmont Park 10th ve Charles Allen
  • Boston
    13:00 Parkman Bandstand Boston Common
  • Chicago
    13:00 Trump Tower Wacker ve Wabash
  • Cleveland
    14:00 Pazar Meydanı
  • DC
    11:30 Özgürlük Meydanı
  • Detroit
    14:00 Joe Louis Yumruk 10 Woodward Ave.
  • Honolulu
    10:00 Kalakaua ve Kapahulu Waikiki
  • Houston
    15:00 Montrose ve Westheimer
  • Los Angels
    13:00 Pershing Meydanı
  • New York
    15:00 Washington Square Park
  • Philadelphia
    15:00 Rittenhouse Meydanı
  • San Francisco
    12:00 pm Powell & Market
  • Seattle
    14:00 Green Lake Parkı, E. Green Lake Way K ve NE 71st St



Faşizmi Reddet’e ve Trump/Pence Rejimi Kabusuna Son Vermenin Aciliyetini Hisseden Herkese

Editörün Notu: RefuseFascism.org tarafından yapılan aşağıdaki önemli açıklama 29 Ekim 2020 tarihinde revcom.us web sitesinde ayrıca yayınlanmıştır. Çevirisini takipçilerimizin dikkatine sunarız.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/671/refuse-fascism-to-everyone-who-feels-the-urgent-need-to-end-the-nightmare-en.html


Seçim günü yaklaşıyor. Atmosfer Trump/Pence rejiminin barışçıl bir iktidar değişikliğine yanaşmayacağı, daha ziyade Trump’ın tabiriyle “devamlılık” doğrultusunda, yani bir seçim hırsızlığı olacağına yönelik tehditlerle gerginleşiyor. Gerçekte ise eğer bir dört yıl daha iktidarda kalırlarsa faşist ajandalarındaki sıçrama ile bu bütün insanlık için bir felaket olacak.

Bütün bunlar yaşanırken 10 milyonlarca insan Trump’ı defetmek için sandıklara akın etmiş durumda, bu insanlar umut ve endişe dolular. Riskler daha ağır olamazdı ve insanlar bu riskleri hissedebiliyorlar.

Faşizmi Reddet (Refuse Fascism) bu çöküntünün içinden halkı her gün sokaklara çağırıyor, kitleleri “şehirlerde ve şehir merkezlerinde” buluşturuyor. Halka olası bir seçim hırsızlığının yanı sıra, MAGA konvoyları, mitingleri ve seçim merkezlerinde silahlarıyla gözdağı veren gruplara karşı, birlikte öğrenen, birlikte çalışan ve birlikte hareket eden farklı güçlerle geniş bir koalisyon oluşturan kendi saflarımızın mobilize olması gerektiğini anlatmak için mücadele yürütüyor. Pek çok insan şimdilik sadece oy vermeye güvenerek “Trump kaybedince sokağa çıkarız” derken, Faşizmi Reddet ve çağrımıza kulak veren pek çok insan Los Angeles şehir merkezinde kafeslerin içerisinde göçmenlere yapılanları halka göstererek bu havayı dağıttı ve büyük bir etki yarattı. Bütün ülke çapında Kadın Yürüyüşünde ve teokratik-patriyarkal Amy Coney Barrett’in Yüksek Mahkemeye atanmasının onaylanması sırasında, Faşizmi Reddet bunların risklerini ortaya koymak için “damızlık kadınlar” şeklinde giyinerek gelişmelere müdahale etti ve orada da aynı talebi tekrarladı: Trump/Pence Hemen Şimdi Gitsin!

Ve şimdi seçim günü önümüzde duruyor. Seçimden önce engellerin aşılmasını ve milyonlarca insanın sokağa dökülmesine neden olacak bir şeyi tamamen göz ardı edemeyecek olsak da, ki bu şimdilik olası bir şey değildir, eğer Trump seçimlerin hileli olduğunu ilan etmeye başlarsa, oy sayımını durdurmaya çalışırsa veya herhangi başka bir şekilde seçimleri yok saymaya çalışırsa işte o zaman yaşanacak zorlu mücadeleler için hazırlanmamız gerekiyor.

Bunu yapmak için 2 etaplı bir planımız var:

1- Bugünden başlayarak seçim gününe kadar ve büyük ihtimalle daha sonrasında da ana toplanma yerlerimiz harekete geçmek isteyen insanlar için çekim merkezleri olmalıdır. Kararlı ve şiddet içermeyen yaratıcı eylemler ile insanları işlerin her zamanki gibi olduğu hayalinden uyandırmalıyız ve onlara şu gerçeği hatırlatmalıyız: Trump Şimdiden Seçimleri Çalıyor. Oy Vermemiz Gerekiyor. Ancak Sadece Oy Vermek Trump’ı Durdurmayacaktır!

2- Seçim gününden sonraki beş gün için, 3 Kasım’dan başlayarak 7 Kasım Cumartesi gününe kadarki süre için hazırlanmalıyız.

Trump/Pence rejimi büyük ihtimalle seçimleri çalmaya çalışacağı için bu beş gün kritik önemde olacaktır. Trump seçim gecesi kazananın önceden ilan edilmesini isteyecektir, çünkü kendisi de COVID’den korunmak için bilimi takip eden Demokrat seçmenlerin büyük çoğunluğunun posta yolu ile oy kullandıklarını çok iyi bilmektedir.

Oy sayımını bu şekilde durdurmaya çalışacaklar. Faşist Fox kanalı şüphe ve karışıklık yayacaktır. MAGA militanları ve faşist çeteleri sokaklara çıkacaktır. İlk beş gün karşı çıkılmadan geçirilmemelidir! Milyonlarca insan harekete geçirilmelidir. Oyların dağıtımı ve sayımı ile ilgilenen kurumlara gelecek sayımın durdurulmasına yönelik rejimden gelecek direktifler reddedilmeli ve bunlara karşı koyulmalıdır. TRUMP/PENCE HEMEN ŞİMDİ GİTSİN! talebi her yerde olmalıdır. Ve bu talep, rejimin gayrimeşru olarak seçimleri çalmaya yönelmesine karşı her yerde yankılandırılmalıdır.

Bu durumda ve özellikle de bu ilk beş gün içerisinde… çok açık bir kutuplaşma, bir araya gelecek çığlıklar, sokakları arşınlayan insanlar olmalıdır ve bunların hepsi tek bir talebe odaklanmalıdır: TRUMP/PENCE HEMEN ŞİMDİ GİTSİN! İnsanların güvenmek istedikleri ve arkasına yaslandıkları kurumun, oy vermenin, bu faşist rejimin yönetimi altında tersine çevrilen ve sökülüp atılan diğer normlar ve kurumlardan farkı olmadığı ve sadece buna güvenilemeyeceği gözler önüne serilmelidir.

Bu durumda… oyların gerçekten sayılmalarına yönelik talebe katılmak meşru olsa da, sadece bu “normal süreçlere” güvenmek olası bir Trump galibiyetini “meşrulaştırır” Çünkü Trump ve Cumhuriyetçilerin çoğu oyunun “normal kurallarını” çoktan değiştirdiler ve değiştirmeye de devam ediyorlar. Kuruluşundan bu yana RefuseFascism.org, faşist bir rejimin, “adil” veya adil olmayan yollarla gelse de her zaman gayrimeşru olduğunu söylemiştir. Bu ifade, devasa sayılarda kitlelerin beraber bir şekilde şiddet içermeyen eylemlerin içerisinde olması gerektiğini ve Demokratların önderliğinin çağrısına uyularak “sürecin tamamlanmasını beklemenin” -Biden’ın başkanlık münazarasında söylediği gibi- ya da sadece rejime karşı reaktif bir eylem planının değil fakat bizim talebimizin altının çizilmesi anlamına gelir. Ancak bundan sonra bütün süreçler ve kurumlar bir karşılık vermeye zorlanabilir, bu da bizim talebimizin kabullenmesini gerektirir, yani bu rejimin hemen gitmesini!

Eylem Planı Şu Şekildedir:

3 Kasım Salı Günü: Seçim Gecesi!

Akşam saat altıda seçimleri incelemek ve Faşizmi Reddet’in kurul üyelerinin yorumlarını dinlemek için Andy Zee ve Coco Das’ın sunacakları online bir webinarda buluşuyoruz. Sürece göre bunu kamuya açık bir meydanda izliyoruz.

Saat dokuzda toplanmak için OutNow! protestolarının yapıldığı meydana gidiyoruz, burada hep birlikte tartışıyor, birleşiyor, plan yapıyor ve organize oluyoruz. Ve en önemlisi sokaklara çıkmak için hazırlanıyoruz.

4 Kasım Çarşamba

Bugün akşamüstü saat beş için pek çok grup eylem çağrısı yaptı. Saat dörtte Trump/Pence Hemen Şimdi Gitsin! dövizleri ve flamalarıyla halkı meydanlarda toplamaya başlıyoruz ve diğer gruplarla beraber planlanmış eylemlerde yürüyüşe geçiyoruz, talebimiz: TRUMP/PENCE HEMEN ŞİMDİ GİTSİN!

5 Kasım Perşembe ve 6 Kasım Cuma

Faşist darbeyi durdurmak ve Trump/Pence Şimdi Gitsin talebimizi iletmek için çarpıcı ve yaratıcı eylem planlarıyla Trump/Pence rejiminin suçlarını teşhir ediyor ve iktidarda kalmalarına izin verilmesi halinde insanlığın karşı karşıya kalacağı riskleri teşhir ediyoruz.

7 Kasım Cumartesi

Bu gün ülke çapında kitlesel protestoların olacağı bir gün. Sokaklardan taşacağımız ve ülke çapında meydanları dolduracağımız bir gün. Bu faşist rejimin üstesinden gelmek için BİZLERİN sayısı ve insanlık için atacak yüreklerimiz belirleyici olacaktır.




Uyanıkken Uyurgezer Olmak ve Trump/Pence Rejimi Kabusu

“DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİNDE FAŞİZM TAMAMEN YERLEŞİRSE, BU DURUM İNSANLIĞIN KURTARILAMAYACAĞI BİR FELAKETE YOL AÇABİLİR.”

(“Vaziyet Budur Riskler Budur” metninden)

Adaletsizlikleri ve gezegenimizin tahribatını umursadığını, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını iddia eden pek çok kişi halen Trump/Pence rejiminin faşizmini ve dünya için gerçekten de nasıl bir tehlike olduğunu saçma sapan bir şekilde rasyonalize etmeye çalışıyor ve bu rejime gerekli şekilde muhalefet etmiyor. Burada bu saçma rasyonalizasyonlardan birinden bahsedeceğim.

“Uyanık” olduğunu iddia eden pek çok insan, bu ülkede Siyahi halkın her zaman korkunç bir baskıya tabi kılındığını dolayısıyla Trump’ın diğer siyasetçilerden bir farkı olmadığını ve Trump’a karşı çıkmak, Trump/Pence rejimini defetmek için kitlesel bir şekilde mobilize olmak için bir ihtiyaç ve neden bulunmadığını iddia ediyor. Bu mantık, bu ülkenin kölelik üzerine kurulduğunu dolayısıyla kölelik geri getirilse de bir şey fark etmeyeceğini söylemekle aynı şeydir! İnsanların Trump’ın soykırımcı bir ırkçı olduğunu anlamaları gerekiyor. Evet, belki gerçek anlamıyla köleliği geri getirmeye çalışmayacak ancak kesinlikle bu ülkeyi aleni bir beyaz üstünlenmeciliğinin teşvik edildiği, kanunlar ve mahkeme kararlarıyla onaylandığı ve sistematik bir şekilde beyaz üstünlenmeci şiddet ile uygulandığı zamanlara geri gitmek niyetindedir.

Bu belirtilenler Trump’ın gerçekten neyi temsil ettiği ve Trump/Pence rejimi iktidarda kalmaya devam ederse olabilecek bütün korkunç sonuçları görmezden gelenlere yapılması gereken olabildiğince gerçek ve önemli bir ‘’uyanma çağrısı’’ niteliğindedir: Uyanık olduğunuzu sanıyorsunuz, ancak uyurgezer bir vaziyette bir kabusun içerisine doğru yürüyorsunuz.

Trump/Pence faşist rejimini defetmek acil olarak ihtiyaç duyulan bir durumdur. Bu durum yoğunlaşmış bir şekilde ileride ırkçı baskıya, polis terörüne, bütün adaletsizliklere ve baskılara olduğu kadar gezegenimizin yağmalanmasına karşı bütün mücadelelere devam edebilmemizin bir zemininin kalıp kalmayacağı sorusudur. Yoğunlaşmış bir şekilde, ileride insanlık için yaşamaya değecek bir gelecek olup olmayacağı sorusudur.

Bütün bunları umursayan herkes, Trump’ın halihazırda faşist bir darbe ile çalmakta olduğu seçimleri beklemeden hemen şimdi halihazırda sokakta olan kitlelere katılarak, RefuseFascism insiyatifinin çağrısına kulak vererek, Trump/Pence ŞİMDİ GİTSİN! talebiyle, her gün devam eden bir şekilde şiddet içermeyen kitlesel seferberliğe katılmalıdır.




Vaziyet Budur, Riskler Bunlardır

Editörün Notu: Aşağıdaki önemli açıklama revcom.us’ta yayınlanmıştır. Okurlarımızın dikkatine sunarız.


TRUMP KARARLIDIR VE HALKIN NASIL OY VERDİĞİNE BAKMAKSIZIN İKTİDARDA KALABİLMEK İÇİN; KATİLCE ADALETSİZLİĞİ DAYATAN, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ EZEN, ÇEVRE TAHRİBATINI HIZLANDIRAN VE NÜKLEER İMHA TEHLİKESİNİ YÜKSELTEN FAŞİST PROGRAMINI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN BELİRLİ BİR STRATEJİSİ VARDIR. Trump halihazırda seçimlere müdahale ediyor. Rejimini iktidarda tutmak için Yargıtay dahil kilit kurumları ve üniformasız suçlu çeteleri kullanma planı var.

DEMOKRATLARIN STRATEJİSİ MUHTEMEL BİR MAĞLUBİYET STRATEJİSİDİR VE ONLARI TRUMP’A TESLİM OLMAYA GÖTÜRECEKTİR (Gerçek oylama süreci Demokratlar lehine olsa bile durum böyledir). Demokratlar kendi hallerine bırakıldıklarında Trump ile savaşılması gerektiği şekilde savaşacak yetenek veya iradeye sahip değillerdir. Trump/Pence rejiminin insanlık için varoluşsal bir tehdit oluşturmasına rağmen Demokratlar bu faşist rejimi olduğu şekliyle tanımayı reddettiler ve bu temelde ona karşı çıktılar. İnsanları sanki bu “normal” bir seçim ve “normal kurallar” geçerliymiş gibi oy vermeye çağırıyorlar. Demokratlar bu faşist rejimin bozup yok ettiği veya ele geçirdiği prosedür ve kurumlara güvenmenin derdindeler.

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİNDE FAŞİZM TAMAMEN YERLEŞİRSE, BU DURUM İNSANLIĞIN KURTARILAMAYACAĞI BİR FELAKETE YOL AÇABİLİR.

ADALETİ ÖNEMSEYEN, ÇEVREYİ ÖNEMSEYEN, İNSANLIK İÇİN YAŞAMAYA DEĞER BİR GELECEĞİ ÖNEMSEYEN HERKESE: REFUSEFASCISM.ORG‘UN ŞİDDET İÇERMEYEN, KARARLI, YARATICI VE SÜREKLİ, GÜNDEN GÜNE DEVAM EDECEK EYLEMERDEN OLUŞACAK, GİTTİKÇE GENİŞLEYECEK VE GÜÇLENECEK, TRUMP/PENCE HEMEN ŞİMDİ GİTSİN! TALEBİ ALTINDA BULUŞACAK -BU ÜLKEDEKİ BÜTÜN BİR SİYASİ DENGEYİ VE DURUMU DEĞİŞTİRECEK, TOPLUM İÇİNDEKİ HER GÜCÜN BU FAŞİST REJİMİN DEVRİLMESİ GEREKTİĞİ ŞEKLİNDEKİ KİTLELERİN GÜÇLÜ TALEBİNE YANIT VERMESİNİ SAĞLAYACAK BİR HAREKETİN ÖRGÜTLENMESİ ÇAĞRISINA KULAK VERMELİYİZ!

Demokratların neyi savunduklarına ve mevcut yaklaşımlarının bu faşist rejime karşı mücadeleyi ciddi şekilde sınırlayıp sakat bırakacak olmasına rağmen, halkın Biden’e oy vererek Trump’a karşı kitlesel bir şekilde oy kullanması gerekiyor. ANCAK KESİNLİKLE AÇIK OLAN BİR ŞEY VAR:

OY VERMEK YETERLİ OLMAYACAKTIR VE YALNIZCA OY VERMEYE GÜVENMEK FELAKETE YOL AÇACAKTIR. ŞİMDİ SOKAKLARA ÇIKMALI VE SOKAKTA KALARAK TRUMP/PENCE REJİMİNİN HEMEN ŞİMDİ GİTMESİNİ TALEP ETMEMİZ GEREKİYOR!

Tüm bunları daha iyi anlamak için, revcom.us adresinde bulunan Bob Avakian’ın şu önemli çalışmalarına bakın:

“Oy Vermek Yeterli Olmayacaktır — Trump/Pence Hemen Şimdi Gitsin Talebi ile Sokaklara Çıkmalı ve Sokaklarda Kalmalıyız” 

ve özellikle bu yazı dizisinin 3.bölümü olan:

“Trump’ın Faşizmi—Her Gün Daha Bariz ve Daha Tehlikeli: Kararlı Bir Mücadele ve Devasa Bir Hareket Bunu Nasıl Yenebilir?”

Ayrıca Bob Avakian’ın 1 Ağustos Bildirisi’ni okuyun:

“Şu Anki Acil Durum, Trump/Pence Rejimini Acilen Gönderme İhtiyacı, Bu Seçimlerde Oy Vermek ve Devrim İçin Temel İhtiyaç Üzerine”




Giuliani ve Lynch: Hitlervari Kısıtlamaları Bütün Ülke Çapında Hayata Geçirme Hayali

Editörün Notu: Aşağıdaki makale 31 Ağustos 2020 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır. Okurlarımızın dikkatine sunarız.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/663/giuliani-lynch-dream-of-unleashing-hitler-style-clampdown-on-whole-country-en.html


26 Ağustos Çarşamba günü iki faşist pislik Patrick Lynch ve Rudy Giuliani, Trump’ı “kanun ve düzenin” başkanı olarak şakşaklamak için Cumhuriyetçi Ulusal Kongresi’nde (RNC) konuşma yaptı.

Bu ikisi Trump’ı şişirmek için biçilmiş kaftandı. Lynch, PBA’ya (“Devriye Polisleri Vahşeti Derneği” olarak adlandırılması gereken “Devriye Polisleri Yardımlaşma Derneği’ne”) başkanlık ediyor. 21 yıl içinde Lynch, NYPD’nin (New York Polis Departmanı’nın) katlettiği yüzlerce sivil cinayetin hepsini haklı göstermede hiç de başarısız değildi. 2014 yılında bir NYPD çetesi, kaçak sigara sattığı iddiasıyla Eric Garner’a saldırdı ve onu boğarak öldürdü. Garner ölmeden önce defalarca “Nefes alamıyorum” diye yalvardı. Lynch’in yanıtı: “Konuşabiliyorsan nefes de alabilirsin!” oldu. Onu boğan polise “İşte olmasını istediğimiz polis memuru modeli budur” dedi.

Trump’ın yakın bir müttefiki olan Giuliani, 1994-2001 yılları arasında New York belediye başkanıydı. NYPD, ilk beş yılında en az 187 kişiyi katletti; binlerce insan da ayrıca saldırıya uğradı. NY polisleri, Giuliani yönetimindeki 1994 yılında turuncu plastik bir silahla oynadığı için 13 yaşındaki Nicholas Heyward Jr.’ı vurup katletti. Nicholas’ın son sözleri “Sadece oynuyoruz…” idi. Aynı yıl genç Porto Rikolu Anthony Baez, kazara bir polis arabasına denk gelen bir topun ardından boğularak öldürüldü. 1997’de 4 NYPD polisi Haitili göçmen Abner Louima’yı dövüp kelepçeledi, sonrada kendisini polis merkezine götürerek bir tuvalet fırçasının tahta sapıyla makatında işkence yaptılar. Sonrasında da kan ve dışkı ile kaplı fırçayı Louima’nın ağzına sıkıştırarak dişlerini kırdılar.

Bundan sonra, NYC’deki kitle polislerin her şeyi yapabileceklerini ve bundan sıyrılabileceklerini bildikleri bir dönem olan “Giuliani Döneminden” bahsetmeye başladılar.

Bu iki pislik, konuşmalarında üç ortak temayı ele aldı.

Birincisi, büyük şehirlerin “hızla yükselen” cinayetler ve diğer şiddet içeren sokak suçlarından (1) ötürü aslında rahatsız olduğunu iddia ettiler ve bu tür suçları, polis vahşetine ve sistematik ırkçılığa karşı milyonlarca kişinin kitlesel protestolarıyla aynı şeymiş gibi gösterdiler. Giuliani’ye göre, ilk protestolar hızla “isyanlara dönüştü… İşyerleri yakıldı ve kundaklandı, insanlar dövüldü, vuruldu ve öldürüldü. Polis memurlarına rutin olarak saldırıldı, kötü bir şekilde dövüldüler ve ara sıra da katlediler.” (2) Bu durumu gençlerin trajik bir şekilde silahla vurulması ile birleştirerek, şehirleri çok daha kötüye gitmenin eşiğindeki korkunç cehennem manzaraları olarak tasvir ettiler.

İkincisi, “radikal Demokratların” kelimenin tam anlamıyla -Giuliani’nin sözleriyle-“Suç yanlısı” ve “polis karşıtı” olduğunu ve kasıtlı olarak polislerin “ellerini bağladıklarını” öne sürdüler. Lynch, “Şu anda gördüğümüz şiddet ve kaos bir yan etki değil… Aslında bu [radikal solun] hedefidir!” dedi. Giuliani, Trump düşmanlarının Trump’ın “polisin görevi kötüye kullanma” sorununu çözmesinden ve onun daha da popüler hale gelmesinden korktuklarını iddia etti. “Black Lives Matter ve Antifa harekete geçti ve bir anda barışçıl protestoları vahşi, acımasız ayaklanmalara dönüştürdüler.” dedi. Bu arada Giuliani, Demokratların belediye başkanlarının polise tutuklama yapmama emrini verdiğini, Demokratların “isyanı bozmamak için isyancıları serbest bıraktıklarını” iddia etti. (3)

Üçüncü noktaları, ancak polis şiddetine yönelik tüm kısıtlamalar kaldırılırsa bu kabusun durdurulabileceği şeklindeydi. Ve bu ancak Demokratlar yoldan çekilirse (öyle ya da böyle) olabilirdi. Donald Trump da işte bunu yapacak kurtarıcıydı. Lynch, Demokratların “polis memurlarının işini yapmasını imkansız hale getirdiğini” söyledi… “Elimiz kolumuz bağlı.”

Özetlemek gerekirse: Sözde sokak suçlularının dövülmesi, yakalanması veya öldürülmesi gerekiyor. Protestocular aslında yalnızca kılık değiştirmiş sokak suçlularıdır; ve Demokratlar bu “suçlular” kadar kötüdür, hatta daha kötüdür. Giuliani ve Lynch’in tüm küstah yalanlarının ve histerik korku çığırtkanlığının amacı budur. Yalnızca halihazırda işledikleri birçok suçu haklı çıkarmakla kalmıyor, “nihai bir çözüm” için talepte bulunuyorlar. Demokratların yoldan çekildiği ve polislerin Trump’ın da söylediği gibi “sorunları bir günde temizleyebildiği” faşist bir düzen istiyorlar.

Lynch, Donald Trump’ın “kolluk kuvvetlerine, oraya gitmek ve buna bir son vermek için ihtiyaç duyulan destek ve araçları verdiğini” söyledi. Donald Trump, polis memurlarına “sizleri asla yarı yolda bırakmayacağım” sözünü veriyor. Giuliani şöyle diyor: “Donald Trump; ülkemize ve tüm insanlarımıza olan sınırsız sevgisi, disiplinli çalışma ahlakı, ilham verme konusundaki olağanüstü yeteneği ve hükümet sistemimize ilişkin derin anlayışıyla, Amerikan değerlerinin gücüne güvenebileceğimiz kişidir, kendisi milletimizi yeniden güvenli hale getirmiştir.”

İşler böyle giderse bu gerçek bir kabus olacak. Tıpkı Almanya’daki Hitler, İtalya’daki Mussolini, Şili’deki Pinochet faşist rejimlerine benzer şekilde veya İran’daki İslamcı Köktenciler, Filipinler’deki Duterte rejimi altında yaşananlar gibi bir kabus olacak… Bunlar bir bütün olarak halkın konuşamadığı, protesto edemediği, nefes alamadığı, insanların herhangi bir nedenden ötürü ya da ortada hiçbir sebep yokken devletten ve faşist örgütlerden aşırı şekilde şiddete maruz kaldığı toplumlardır.

Bu durumun yaşanmasını KABUL EDEMEYİZ.


1) ABD’de şiddet suçları aslında onlarca yıldır düşmektedir, fakat bu yıl küçük bir artış oldu. NYC’de Giuliani “Cinayet, ateş etme ve şiddet içeren suçlar geçmişte duyulmamış oranlarda artıyor” derken şiddet suçları rekor düşük seviyelere ulaşmıştı. 2001 yılında —Giuliani’nin belediye başkanı olarak geçirdiği sene— 2019’da işlenen cinayetlerin iki katından fazla cinayet işlendi.

2) Binlerce protestocunun polis ve faşist güçler tarafından “dövüldüğünü, vurulduğunu ve öldürüldüğünü” unutmayın. Görünüşe göre biri faşistler tarafından, diğeri ise bir mağazayı korurken bilinmeyen bir kişi tarafından öldürülmüş olsa da, bir kolluk kuvvetinin protestocu tarafından öldürülmesine dair tek bir örnek yoktur.

3) Oysa gerçekte, Demokratların belediye başkanları protestolara karşı muazzam bir baskı yaratmıştır, protestoların ilk iki haftasında ulusal çapta en az 10.000 kişi tutuklandı.




“Ah, Şimdi Söylüyorlar” – Bu Faşizm!

Editörün Notu: Bob Avakian’ın aşağıdaki açıklaması 12 Haziran 2020 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır. Çevirisini takipçilerimiz için aktarıyoruz.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/651/bob-avakian_oh-now-theyre-saying-its-fascism-en.html


Spor yorumcusu Dick Enberg, hatalarını örtmek için sık sık bu ifadeyi (“Ah, şimdi söylüyorlar”) kullanır. İşte size bir örnek: Enberg’in sunduğu bir basketbol maçında, biri atış yapar ama “steps” denir ve atış kabul edilmez. Enberg, “steps” çağrısı yapıldığını ve atışın sayılmadığını hemen fark etmez. Ve nihayetinde atışın geçersiz olduğunu fark etmeden önce “harika bir atışın” nasıl olacağına ilişkin adeta kendinden geçer. Daha sonra da hatasını kabul etmek yerine, “Ah, atışın sayılmadığını şimdi söylüyorlar” der. (Ki durum aslında uzun süredir böyledir)

Trump ve Naziler arasında karşılaştırmaların yapıldığı ve bu ülkedeki faşizm hayaletinin nihayetinde kitleler tarafından -“ana akımdan” sesler de dahil olmak üzere- tartışıldığı bir dizi yeni makale ve yorum görüyorum. Yıllardır, Trump’ın faşist doğasına, hedeflerine ve bütün olarak Trump/Pence rejimine sürekli olarak işaret eden bizler, yalnızca bu rejimin “temelden” saldırılarıyla değil, pek çok liberalin alay etmesi ve durumu inkarı ile de karşılaştık. Böyleleri, bizleri insanları korkutmakla ve insanları sırf bizi takip etmeye yönlendirebilmek için çeşitli abartılı vurgular, yutturmacalar ve “alarmizm” taktiğini kullanmakla suçladılar. Şimdilerde bu konuda söylediklerimiz giderek daha belirgin hale geldiğinde, ve daha “saygın” kaynaklar da meseleye ilişkin konuşmaya başlayınca, birkaç dürüst kişi “Bu konuda haklıydınız ve ben yanılmışım. şeklinde geri bildirimde bulundu. Yine de bir süredir analizlerimizi eleştiren veya reddedenlerin pek çoğu -şimdilerde nihayetinde “sanırım bu faşizm” diye fark etmeye başlayanlar- faşizmden bahsederken baştan beri haklı olduğumuzu kabul etme nezaketi ve dürüstlüğünü göstermediler. Bunun yerine “ah, şimdi söylüyorlar” şeklindeki bir rutini tercih ediyorlar.

Açık olmak gerekirse, insanların bu konuda haklı olduğumuzu kabul etmelerinin doğru ve gerekli olmasının nedeni, egolarımız meselesi değil, ilke ve yöntem meselesidir. Eğer bu kadar önemli bir şey konusunda haklıysak, belki de ondan öğrenilecek bir şeyler vardır – sadece yaptığımız belirli bir analiz için de değil, aynı zamanda bu analizin altında yatan yöntemi, gerçekliği araştırma ve gerçeklik hakkındaki doğrular ve kanıtlar temelinde ilerlemenin bilimsel yöntemi ve yaklaşımı… peşin kavramlar, önyargılar ve “rahatsız edici” sonuçlara direnç göstererek ilerlemek yerine, nereye götürürse götürsün hakikati takip etmek! Ve bu meselenin de ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor: Bu yöntemi ve yaklaşımı yalnızca Trump/Pence rejiminin doğasına değil, içinde yaşadığımız sistemin temel doğasını anlamaya uyguluyoruz; kapitalizm-emperyalizm sisteminin temeli ve devam eden işleyişi içinde yerleşik olan bir durumun analizi sayesinde halkların ve çevrenin en korkunç şekilde yıkıma uğratıldığı, sömürüldüğü ve yağmalandığı sonucuna varıyoruz ki, bu doğrudur. Ve bu nedenle, vurguladığımız gibi: İnsanlığın gerçekten yaşamaya değer bir geleceği olacaksa, bu sistem reforme edilemez, bu sistemin devrilmesi gerekiyor!




İlerici Kitabevlerine Faşist Saldırılar Üzerine

Editörün Notu: Trump/Pence faşist kliğinin hem ABD’de hem de dünyada ilerici ve demokratik kurumlara yönelik saldırgan uygulamaları devam ediyor. Washington çevresinde bulunan ilerici yayınevlerinden Politics and Prose Kitabevi’nde Prof. Jonathan Metzl’in konuşmasına yönelik gerçekleştirilen Neo-Nazi saldırısı Bob Avakian’ın mimarı olduğu yeni komünizm destekçisi olan devrimci kitabevi Revolution Books tarafından kınandı. Akademisyen Jonathan Metzl, Vanderbilt Üniversitesi’nde psikiyatri alanında profesördür. Prof. Metzl, kitabevinde gerçekleşen etkinlikte beyaz ırkçılığının yükselişine yönelik kitabından alıntı yaptığı süreçte yaklaşık 10 kadar beyazların üstünlüğüne inanan Neo-Nazi mağazayı işgal etti ve sloganlar atmaya başladı. İzleyiciler durumu protesto ettiler ve Prof. Metzl’i desteklediler, göstericiler sloganlarla mağazayı terkettiler. Washington Post bu saldırıya yer verdi. Ayrıca Berkeley’de bulunan yeni komünizm destekçisi Revolution Books’un da sağcı gruplar tarafından defalarca saldırıya maruz kaldığını aktardı. The Hill gibi çeşitli medya organları da saldırıya yer ayırdılar. Bu gelişme artan faşist saldırılar zincirinin bir parçasıdır. Revolution Books’un konuya yönelik açıklaması, hem kitabevinin ilkelerini hem de mevcut durumu doğru şekilde tanımlaması açısından önem kazanmaktadır. Aşağıdaki açıklama Revolution Books sorumluları Andy Zee, Raymond Lotta ve Reiko Redmonde ortak imzası ile yayınlanmıştır. Kaynak için bknz: https://revcom.us/a/593/revolution-books-on-the-fascist-assault-on-politics-and-prose-bookstore-en.html


New York City ve Berkeley Revolution Books olarak, Washington’da bulunan Politics and Prose Kitabevi’nin yanında olduğumuzu ve kendileri ile dayanışma halinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Kitabevinin, Irkçılık Karşıtı Kitap Festivali kapsamında düzenlediği etkinlikte, yazar Jonathan Metzl, “Dying of Whiteness: How the Politics of Racial Resentment Is Killing America’s Heartland” isimli kendi kitabından bölümler okurken, bir anda beyaz-üstünlünmeci ırkçı haydutlar sloganlarla kitabevine saldırdılar ve yazar Meztl’in programı kesildi. Bu saldırı California’da bir sinagogta gerçekleşen silahlı saldırı ile aynı gün yaşandı.

Trump-Pence faşist rejimi, beyaz üstünlenmeciliğini, göçmenlere ve Müslümanlara duyulan nefreti ve yükselen anti-semitizmi bu eylemleri ile meşru hale getirmeye çalışıyor. Bu tetikçiler ve katiller sürüsü, faşizmi konsolide etmek için düzenlenen faşist saldırılarla insanları terörize edip, korkutup en sonunda durumu kabul ettirmeye çalışıyorlar. Kitabevleri ve diğer kurumlar eleştirel düşünceye değer veren ve destekleyen, hakikati arayan ve toplumsal adaletin yanında olan bağlantı noktalarıdır. Geçtiğimiz iki yıllık süreçte, Berkeley’deki Revolution Books da faşist-ırkçılar tarafından pek çok kez saldırıya uğramıştı.

Bugün, vicdan sahibi ve haksızlığa karşı kararlı olan herkes Politics and Prose Kitabevi ile dayanışma göstermelidir. Ve dahası, Trump/Pence rejimini iktidardan devirmeye çalışmalıdır. Bob Avakian’ın Trump/Pence Rejimi Gitmek Zorunda! İnsanlık Adına Faşist Bir Amerika’yı Kabul Etmeyi Reddediyoruz! Daha İyi Bir Dünya Mümkün! başlıklı Bob Avakian’ın konuşmalarından oluşan filmi izleme konusunda insanları teşvik ediyoruz.

Revolution Books, gerçek bir devrim için hareketin politik, entelektüel ve kültürel merkezidir. Bu devrim, imparatorluk savaşlarına, beyaz üstünlüğüne, kadınlara yönelik vahşete ve aşağılamalara, göçmenlere zulmedilmesine ve çevresel tahribata son verecek, tüm insanlığı özgürleştirecek bir devrimdir.

Çalışmaları, ahlak anlayışı ve değerleri çeşitliliklerden oluşan bir dünyadan yana olan, milliyeti, ırkı, cinsiyeti ve inancı her ne olursa olsun insanların yaşadığı baskıyı aşmak için mücadele eden herkesi Politics and Prose Kitabevi ile dayanışmaya ve bu tehlikeli evreyi açığa vuran yazarların yanında olmaya çağırıyoruz.

Andy Zee – Revolution Books Sözcüsü
Raymond Lotta – Revolution Books New York City
Reiko Redmonde – Revolution Books Berkeley


★ İletişim İçin: Revolution Books Berkeley: RevolutionBooks@sbcglobal.net, Revolution Books New York: revbooksnyc@yahoo.com