İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyasından:
Hukuk Camiasına Özel Çağrı: İran’daki Siyasi Mahkumları ve Avukatlarını Kurtarmak İçin Küresel Mücadeleye Katılın!
Sayın Acil Çağrı İmzacısı:
Problemi çözmeye yardım etmeniz ve mücadeleyi İran’daki siyasi mahkumların özgürlüğüne doğru ilerletmeniz gerekiyor.
Şu anda, Acil Çağrı metnini imzalamış toplam 2700’den fazla imzacı arasında ABD’den yalnızca iki, İngiltere’den iki, Hong Kong’dan bir ve Paris’ten yalnızca bir avukat var. Bu durum savunma avukatlarına yönelik son zamanlarda tırmanan saldırılar da dahil olmak üzere, İran’daki siyasi mahkumların karşı karşıya oldukları korkunç durumla orantılı değildir. Ayrıca bu durum onları ve müvekkillerinin herhangi bir adalet biçimi elde etme yeteneklerini de doğrudan etkilemektedir.
Bu nedenle, bu mektubu bildiğiniz tüm avukatlara, hukuk derneklerine veya insan hakları gruplarına dağıtarak mücadeleyi genişletmeye yardımcı olun. Bu durum, İran’da tutuklanan avukatlar ve tüm siyasi mahkumlar için özgürlük talep etmede dünya çapında katkı sağlamaya gerçek bir yardım olacaktır. Herhangi bir soru veya öneriniz için bizimle iletişime geçin ve gerekirse bu mesajı özelleştirmekten lütfen çekinmeyin.
Mücadele ve dayanışma ile…
İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası
Siyasi tutuklu Raheleh Ahmadi, 14 Ağustos’ta birkaç savunma avukatı ve eylemcinin yasal bir brifing hazırlarken tutuklanmasına yanıt olarak, Evin Hapishanesi’nden İslam Cumhuriyeti rejimine şu soruyu içeren bir mektup yayınladı: “Avukatları tutuklayarak ve üzerlerindeki baskıyı artırarak neyin peşindesiniz?” Ardından şöyle yanıtladı: “…umutlarını ve özlemlerini kırmanın”.
HAYIR! Bu kabul edilemez! Bu tutuklu avukatlar için özgürlük talep ederek İran’daki siyasi mahkumların serbest bırakılması için Acil Durum Kampanyasına şimdi katılın ve The New York Review of Books‘ta arka sayfada tam boy ilan olarak yayınlanan Çağrı metnini imzalayıp dağıtın. Böylece siz de günümüzün öne çıkan vicdan seslerinden bazılarına, Noam Chomsky, Ariel Dorfman, Jody Williams, Gloria Steinem, Cornel West, Daniel Ellsberg, Gayatri C. Spivak, Judith Butler, Naomi Wallace ve çok daha fazlasına katılmış olacaksınız. Ayrıca daha geniş bir şekilde duyurulması için bağış da yapabilirsiniz.
Şu anda, siyasi tutuklu bir Kürt aktivist olan Heidar Ghorbani, avukatsız bir şekilde yargılandıktan sonra idam cezasına çarptırıldı, işkence gördü ve şu an İran’da eli kulağında olan bir idam durumuyla karşı karşıya. Öte yandan İran’daki savunma avukatlarının artan bir şekilde suçlanması tüm toplum için son derece olumsuz bir gelişmedir. Bu durum tüm siyasi mahkumların kaderini, insanların İslami rejimin saygı duyması gereken haklara sahip olup olmayacakları meselesini de doğrudan etkilemektedir.
İran hukuk camiasının yanında durmak için alarmlerin acilen çalması gerekiyor. Aşağıda, İran’daki savunma avukatlarına yönelik ve acil müdahale gerektiren en korkunç, öte yandan alışılmışın dışında olmayan saldırılardan bazıları yer almaktadır.
*Nasrin Sotoudeh 38 yıla ve 148 kırbaç cezasına çarptırıldı. Nasrin, mahkemelerde ve sokaklarda uzun süredir kadınların, çocukların, LGBT mahkumların, dini azınlıkların, gazetecilerin, sanatçıların ve ölüm cezasına çarptırılanların hakları için mücadele ediyor.” Daha önce, 2010 yılında benzer bir siyasi mahkumiyet nedeniyle üç yıl hapis yatmıştı.
*Mustafa Nili‘ye, 14 Ağustos’ta birkaç avukat ve aktivistle birlikte tutuklanmasından bu yana sadece 10 saniyelik bir telefon görüşmesi için izin verildi. İran’daki 2009 Yeşil hareketi sırasında tutuklanan ve 3 yıldan fazla bir süre hapsedilen bir öğrenci aktivistiydi. Serbest bırakıldıktan sonra savunma avukatı oldu ve şu anda Baluchi azınlığından olanlar da dahil olmak üzere İran’ın en çok zulme uğrayan siyasi mahkumlarının çoğunun avukatı konumundadır. Ayrıca Nahid Taghavi, Mehran Raouf, Bahareh Soleimani, Somayeh Kargar ve Nazanin Mohammadnejad’ın avukatıdır. Bu kişiler son günlerde komünist ve diğer yasaklı örgütlere üye olmakla suçlanan ve haksız yere mahkum edilen kişilerdir. Tutuklandığı sırada, Nili onlar adına temyiz başvurusunda bulunmaya hazırlanıyordu.
*Arash Keykhosravi, Mustafa Nili ve diğerleri ile birlikte Ağustos ayında tutuklandı. Bir aydan kısa bir süre önce, Huzistan’daki ayaklanmayı desteklemek için düzenlenen bir miting sırasında diğer hak aktivistleriyle birlikte İran polisi tarafından tutuklandı ve dövüldü. Kendisi, gazeteci Mehdi Mahmoudian ve Mustafa Nili ile birlikte halen rejim tarafından tutuluyor ve telefon görüşmeleri reddediliyor.
25 Ağustos’ta rejim, Keyhorsravi’nin babasının evinin yanı sıra o gün tutuklanan ancak serbest bırakılan bir başka avukat olan Nili ve Reza Faghihi’nin evlerine izinsiz ve yasadışı bir baskın düzenledi. Hepsi düzmece bir şekilde “yasadışı bir örgüt yönetmekle” suçlanıyor.
Temmuz 2021’de üç insan hakları avukatı daha mahkum edildi. Savunma avukatı ve hukuk profesörü Javad Alikordi, bir Telegram mesajlaşma uygulaması ile sosyal medya kanalı yönettiği iddiasıyla iki yıllık cezasını çekmeye başladı.
Başka bir savunma avukatı olan Amirsalar Davoudi de Telegram kanalını yönetmekten hapse atıldı. Başta kaldırılan 111 kırbaç cezası ve 30 yıl hapis cezasına yeniden çarptırıldı ve şimdi bu cezanın 15 yılını çekmesi gerekiyor.
İranlı insan hakları avukatı Saeid Dehghan’a göre, 2018’de bir protestocunun polis nezaretinde ölümü hakkında halka açık bir şekilde konuştuğu için hapsedilen savunma avukatı Mohammad Najafi‘nin şimdi 10 yıl hapis cezasına çarptırılması durumu gündemde.
Artan saldırılar gündemde. İran Yargısı, artık güvenlik davalarındaki sanıkların rejim tarafından onaylanan listeden bir savunma avukatı seçmesini zorunlu kılıyor. İran İnsan Hakları Merkezi, İslam Cumhuriyeti’nin hukuk lisansları verme yetkisini İran Barolar Birliği’nden (IBA) rejimin yargısına devrettiğini de bildirdi, yani artık önceden IBA’ya verilen yetkiler, lisanslar reddedilebilir veya iptal edilebilir.
Tüm bu eylemler tamamen yasadışıdır, gayri meşrudur ve Magna Carta’dan bu yana herhangi bir adil toplum için temel kabul edilen ilkelere doğrudan aykırıdır. Bu durum, diğerlerinin yanı sıra habeas corpus hakkını, suçluluğu kanıtlanana kadar masumiyet ilkesini, adil ve tarafsız yargılanma hakkını ve kişinin kendi seçeceği yeterli avukata sahip olma hakkını içerir. Ünlü oyun yazarı ve insan hakları aktivisti Ariel Dorfman, kampanyaya dair aşağıdakileri yazdığında Acil Durum Çağrısının önemini ve etkisini güçlü bir şekilde göstermektedir:
“İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılmasına Yönelik Acil Durum Kampanyası‘na imza attıysam, bu girişimin o ülkedeki kadın ve erkeklerin durumuna etkili bir şekilde dikkat çekeceğini bildiğim içindir, eğer önde gelen kişilere yeterince baskı yapılırsa, yarın korkunç koşullardan ve olağanüstü adaletsizlikten kurtulmak da mümkün olabilir. Bunu baştakiler dinlemese bile, kişisel deneyimlerden şuna eminim ki, bu durum mahkumların kendilerine hayatta kalma ve sebat etme gücü verecek ve onlar tarafından dinlenecektir. Uzaktaki başkalarını tanıyorlar, onlara ne olduğunu umursuyorlar ve onları hayal kırıklığına uğratmamalıyız.”
Kampanya çağrısı için: https://www.freeiranspoliticalprisonersnow.org/more-languages/acil-cagri-turkce
Hayatları Tehlikede!
İran’da şu anda acımasız bir tutuklama, işkence ve infaz kampanyası yaşanıyor. Bu acil bir durumdur. Yüzlerce siyasi mahkumun hayatı ve haysiyeti ölümcül bir tehlike altında. Hemen harekete geçmeliyiz!
#FreeIransPoliticalPrisonersNow
Add comment