Editör Notu: Aşağıdaki açıklama 17 Ekim 2022 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır. Türkçe çevirisini takipçilerimiz için sunarız.
16 Ekim Pazar günü gece 11’de yazdığımız gibi, Cumartesi akşamı Tahran’daki Evin Hapishanesinde büyük bir yangın çıktı. Sosyal medyada yayınlanan videolarda, alevler ve dumanlar yükselip havada dalgalanıyor, silah sesleri ve patlama sesleriyle noktalanıyordu.
Diğer videolar, yaygın bir öfke ve alarm durumunu gösteriyor; yollar, sevdiklerinin akıbetini öğrenmek ve onların yardımına gelmek için umutsuzca hapishaneye gitmeye çalışan ailelerle ve ayrıca mahalledeki rejimi protesto eden insanlarla doluyordu. Washington Post’un bildirdiğine göre “Cumartesi günü erken saatlerde cezaevi dışındaki mahkûmların ailelerine göz yaşartıcı gaz sıkıldı, giden yollar akşam karanlığında trafiğe kapandı…. İnternette yayınlanan videolar, Evin çevresindeki mahallelerde ‘Diktatöre ölüm!’ sloganları atan insanları gösterirken, diğerleri hapishaneye giden isyan polislerinin motosikletlerini gösteriyordu”
Bunun ötesinde kesin olarak çok az şey bilinmektedir. Bilgi dağınık ve yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyor. Bunlar büyük ölçüde rejimden ve hapishane yetkililerinden gelen bilgiler ve çoğunlukla doğrulanamıyor. Yalan, aldatma ve örtbas etme konusundaki sefil siciliyle ün salmış olan İslam Cumhuriyeti, yangının İran’ı kasıp kavuran protesto dalgasıyla bağlantılı olmadığını, bunun yerine mahkumlar tarafından başlatıldığını iddia ediyor.
Yetkililer, yangının söndürüldüğünü ve sekiz mahkumun dumandan zehirlenerek öldüğünü ve 61 kişinin de yaralandığını söyledi. Diğer İran medya organları, hapishane gardiyanlarının dumandan ve alevlerden kaçmaya çalışan mahkumlara saldırdığını ve onlara ateş ettiğini bildirmek de dahil, rejimin hikayesinin bazı unsurlarına itiraz ediyor. Görünüşe göre, İran’ı sarsan kitlesel protestolarda işçi aktivistleri ve yakın zamanda tutuklu bulunan Evin’in 7. ve 8. koğuşları yangından en ciddi şekilde etkilenenler oldu.
#BREAKING: Tehran’s #Evin prison is on fire. Sirens and gunshots are heard. #مهسا_امینی #MahsaAmini
— Iran Human Rights (IHR NGO) (@IHRights) October 15, 2022
Kesin Olarak Ne Söylenebilir: Rejimin Elinde Tutsakların Kanı Var!
Revcom.us, bu korkunç rezalet hakkında daha fazla araştırma yapacak ve rapor verecek. Fakat şu an için kesin olarak söylenebilecek şey, Evin’in bizzat kendisinin bir insanlık suçu olduğudur. Burası kötü şöhretli bir işkence, suistimal, yasal hakların inkarı ve toplu infazlar da dahil olmak üzere infazların merkezidir.
Böyle bir yangının çıkması, emek, kadın ve insan hakları aktivistleri dahil muhalif aydınlar, sanatçılar; protestocular, devrimciler; dini ve ezilen azınlıkların üyeleri dahil yüzlerce siyasi tutuklunun hayatlarını tehdit etmesi bu rejimin rezaletidir ve bir başka suçudur denilebilir.
Ölen veya yaralanan tutsakların kanının barbar İran İslam Cumhuriyeti’nin elinde olduğu söylenebilir. Bu durum rejimin mümkün olan en kısa zamanda devrim yoluyla -daha azı ile değil- devrilmesinin bir başka nedenidir. Ve son olarak, bu yangın ve bu rejimin eylemleri İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası‘nı desteklemek, çağrısını imzalamak, yaymak ve bağış yapmak için yeni bir aciliyet kazandırıyor.
Hayatları Tehlikede!
İran’da şu anda acımasız bir tutuklama, işkence ve infaz kampanyası yaşanıyor. Bu acil bir durumdur. Yüzlerce siyasi mahkumun hayatı ve haysiyeti ölümcül bir tehlike altında. Hemen harekete geçmeliyiz!
#FreeIransPoliticalPrisonersNow
Add comment