Baktash Abtin Covid-19 ile Hastaneye Kaldırıldı: PEN Serbest Bırakılmasını İstiyor!

Editörün Notu: Aşağıdaki makale Acil Durum Kampanyası web sitesinde 16 Aralık 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Kaynak için bkz: Free-Irans-Political-Prisoners (freeiranspoliticalprisonersnow.org)


Uluslararası Acil Durum Kampanyası, Narges ve İran’daki Tüm Siyasi Mahkumlar İçin Şimdi Özgürlük Talep Ediyor!

İletişim: Larry Everest (202) 935-1652
press@freeiranspolitikprisonersnow.org
Twitter @IranPrisonEmerg


9 Aralık 2021’de, yasaklı İran Yazarlar Derneği’ne katıldığı için 6 yıl hapis cezasına çarptırılan yazar Baktash Abtin, diğer mahkumların talep etmesi üzerine  COVID-19’e yakalanmasından ötürü hastaneye kaldırıldı.

PEN Amerika acilen Abtin’in serbest bırakılmasını talep etti. Bu yıl PEN, 2021 PEN/Barbey Yazma Özgürlüğü Ödülü ile hapisteki yazarlar Baktash Abtin, Kevyan Bajan ve Reza Khandan Mahabadi’yi onurlandırmıştı.

IranWire, Evin’de bir siyasi tutukluyla telefon görüşmesi yaptığını aktardı:

“Baktash’ın birkaç temel hastalığı var ve daha önce iki kez kronik ağrı, kilo kaybı ve yüksek tansiyon nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Altta yatan bu sorunlar onun durumunu virüs bulaşmış diğer mahkumlardan daha kötü hale getirdi.

Bazı arkadaşları ve ben, onun sarı yüzünü ve sürekli baygınlığını gördükten sonra bağırdık ve ortalığı ayağa kaldırdık, bu yüzden dava takipçileri kendisini transfer etmeyi kabul etmek zorunda kaldılar. Şu an vicdanı olan her doktorun mahkumların salıverilmesini ve koğuşların temizlenmesini emretmesi gerekiyor.”

PEN Amerika’nın açıklamasından:

“2021 PEN/Barbey Yazma Özgürlüğü onur üyesi Baktash Abtin’in hastaneye kaldırıldığı ve COVID-19 pozitif olduğu haberinden sonra, PEN Amerika bugün derhal serbest bırakılması ve haksız yere gözaltında tutulan tüm İranlı yazarların serbest bırakılması çağrısında bulundu. Abtin, Eylül 2020’nin sonlarında hapsedilmesinden bu yana ikinci kez COVID benzeri semptomlar yaşıyor ve diğer mahkum Keyvan Bajan da şu anda grip benzeri belirtiler yaşıyor, ancak henüz hastaneye kaldırılmadı.

PEN Amerika’nın ifade özgürlüğü programları kıdemli direktörü Summer Lopez, “İhtiyacı olan tıbbi bakımı alabilmesi için Abtin’in derhal serbest bırakılmasını acilen talep ediyoruz” dedi.

“Şu anki durum İran hapishanelerinde haksız yere tutuklanan Abtin ve yazar arkadaşlarına yönelik aşırı tehlikeleri açıkça gösteriyor. Korkunç hak ihlallerine derhal son verilmeli, Abtin ve haksız yere demir parmaklıklar ardındakiler derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalılar.”

Baktash Abtin, Keyvan Bajan ve Reza Khandan Mahabadi, yazılı eserlerine ve İran Yazarlar Derneği (IWA) ile olan ilişkilerine ilişkin bir İstihbarat Bakanlığı soruşturmasıyla ilgili olarak Eylül 2020’den bu yana Tahran’daki Evin hapishanesinde hapis tutuluyor.

Hukuki sorunlarla gölgelenen bir yargılama ve temyiz sonucunda, her biri “ulusal güvenliğe karşı gizli anlaşma” ve “propaganda yapmak” suçlarından hüküm giydiler ve toplu olarak 15 buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Yaklaşık 90 önde gelen yazar, sanatçı ve aktivist, üç Yazma Özgürlüğü ödülü sahibi yazarın serbest bırakılması için çağrıda bulunan bir PEN Amerika mektubunu imzaladı. İmzacılar arasında Meryl Streep, Khaled Hosseini, Jonathan Franzen, Sandra Cisneros ve Margaret Atwood de yer alıyor.

IWA’nın eski sekreteri Arash Ganji, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin önderliğindeki bir ayaklanmayı konu alan bir kitabı tercüme etmesiyle ilgili olarak çok sayıda sahte ulusal güvenlik suçlamasıyla Ekim ayı sonlarında hapsedildi. Ganji ayrıca şu anda Evin cezaevindeki 11 yıllık cezasının zorunlu olan en az beş yılını çekiyor.

İran’da ifade özgürlüğünün durumu ve insan haklarına saygı, son yıllarda, yazarların yasal kovuşturma, taciz ve hatta eleştirel bakış açılarını susturmaya yönelik kasıtlı saldırılar yoluyla sık sık baskı altına alınarak daha da kötüleşiyor.

PEN Amerika’nın 2020 Yazma Özgürlüğü Endeksi’ne göre İran, dünya çapında en yüksek yazar ve entelektüel tutuklamalarının yaşandığı dördüncü yer. PEN Amerika, yazarlar, gazeteciler ve aktivistler de dahil olmak üzere ifadeleri nedeniyle hüküm giymiş veya hapsedilmiş bir dizi birey adına savunma işlemi yapmaya devam ediyor.

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




JPCOA Müzakereleri Devam Ederken Dünyanın Gözü İran’da!

Editörün Notu: Aşağıdaki basın açıklaması Acil Durum Kampanyası web sitesinde 2 Aralık 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Kaynak için bkz: Free-Irans-Political-Prisoners (freeiranspoliticalprisonersnow.org)


İran, ABD ve G5+1 arasında nükleer müzakerelere yönelik JPCOA (Kapsamlı Ortak Eylem Planı) görüşmelerinin başlamasıyla dünyanın gözü yeniden yüzlerce siyasi tutuklunun cezaevlerinde işkenceye tabi tutulduğu ve temel haklardan mahrum bırakıldığı, son zamanlarda Huzistan’da ve şimdi de İsfahan’da gerçekleşen halkın haklı protesto dalgalarına şiddetle saldıran İran İslam Cumhuriyeti’ne çevrilmiş bulunuyor.

Bu esnada İran ile İsrail ve/veya ABD arasında açık bir çatışma tehlikesi sürecinde üzerinde beliriyor. Bu vahim durumda, İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası (IEC) şunları talep ediyor:

İran İslam Cumhuriyeti’ne: TÜM SİYASİ TUTUKLARI ŞİMDİ SERBEST BIRAKIN!

ABD hükümetine: İRAN’A KARŞI TEHDİTLERE, SAVAŞ GİRİŞİMLERİNE SON VERİN! ABD YAPTIRIMLARINI KALDIRIN!

IEC sözcüsü Dolly Veale; “Acil Durum Çağrımızın belirttiği gibi, ‘ABD ve İran hükümetleri ulusal çıkarlarına göre hareket ediyor’. diyere şöyle devam ediyor: “Kampanyamız ise insanlığın çıkarlarından hareket ediyor. Çağrımız devam ederken şöyle devam ediyor: ‘Biz ABD ve İran halkı, dünya halklarıyla birlikte, daha iyi bir dünyaya ulaşmanın bir parçası olarak ortak çıkarlara sahibiz: İran’ın siyasi tutsaklarını savunmak için birleşmeliyiz.’”

Veale ayrıca şunu belirtiyor: “İran’a müdahale geçmişi göz önüne alındığında ABD’deki halkların özel bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz”  Dolly Veale devam ediyor. “Yani, ‘İran İslam Cumhuriyeti tarafından yapılan bu aşağılık baskıya karşı çok geniş bir şekilde birleşmek ve ABD hükümetinin İran halklarına daha da dayanılmaz acılar getirecek herhangi bir savaş hamlesine aktif olarak karşı çıkılması gerekiyor’.”

“Acil Durum Kampanyası: İran’daki Siyasi Mahkumların Hayatları Tehlikede – ŞİMDİ HAREKET ETMELİYİZ!” şu ana dek içlerinde Cornel West, Noam Chomsky, Gloria Steinem, Ariel Dorfman, Jody Williams, Daniel Ellsberg, Judith Butler ve Raymond Lotta’nın da bulunduğu dünya çapında 3.000’den fazla kişi tarafından imzalandı ve New York Kitap İncelemesi Yaz sayısının arka kapağında bir bildiri olarak yer aldı.

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




İranlı İnsan Hakları Aktivisti Narges Mohammadi Yeniden Hapsedildi – 30 Ay Hapis ve 80 Kırbaç Cezasıyla Karşı Karşıya!

Editörün Notu: Aşağıdaki makale Acil Durum Kampanyası web sitesinde 21 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Kaynak için bkz: Free-Irans-Political-Prisoners (freeiranspoliticalprisonersnow.org)


Uluslararası Acil Durum Kampanyası, Narges ve İran’daki Tüm Siyasi Mahkumlar İçin Şimdi Özgürlük Talep Ediyor!

İletişim: Larry Everest (202) 935-1652
press@freeiranspolitikprisonersnow.org
Twitter @IranPrisonEmerg


İran Hapishanelerindeki Vahşeti Ortaya Çıkaran Şiddet İçermeyen Protestolarından Dolayı Tutuklandı!

16 Kasım 2021’de, cesur İranlı insan hakları savunucusu ve gazeteci Narges Mohammadi gözaltına alındı ve bir kez daha İran’ın kötü şöhretli Evin hapishanesine gönderilerek hapis cezasına çarptırıldı. Bu sefer 30 ay artı 80 kırbaç cezası… “Siyasi sisteme karşı propaganda, cezaevi yönetimine iftira ve isyan” suçlamasıyla yargılandı. Kocası Taghi Rahmani’ye göre, kendisi şu an hücre hapsinde tutuluyor ve ailesiyle iletişim kurması engelleniyor.

İran’daki İnsan Hakları Merkezi’ne göre, Mohammadi hakkında Eylül ayında -beş yıllık hapis cezasını çektikten bir yıl sonra- Evin Hapishanesi Müdürü Gholamresa Ziaei’ye karşı şikayette bulunmasına misilleme olarak suçlamada bulunulmuştu. Şubat 2021’de Mohammadi bir videoda, Kasım 2019’da hükümet karşıtı gösterilere yönelik acımasız baskıya karşı Evin içinde şiddet içermeyen bir oturma eylemi düzenlediği için Ziaei tarafından nasıl dövüldüğünü anlattı.

Mohammadi, Ekim 2020’de hapishaneden serbest bırakılmasından bu yana İslam Cumhuriyeti (IRI) güvenlik güçleri tarafından defalarca taciz edildi ve saldırıya uğradı, ancak insan hakları savunuculuğundan geri adım atmadı. Kendisi haksız infazlara karşı konuşuyor ve İslam Cumhuriyeti’nin hücre hapsini yaygın olarak kullanmasına karşı büyük bir davaya öncülük ediyor. 16 Kasım 2021’de, Kasım 2019’da İran’ı kasıp kavuran hükümet karşıtı kitlesel ayaklanma sırasında protestoculara ayrım gözetmeksizin ateş açan İslam Cumhuriyeti güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürülen iki çocuklu bir babanın anılması sırasında gözaltına alınmıştı.

Aile Üyeleri, Mahpus Yakınları, Hak Örgütlerinden #FreeNargesMohammadi Talebi

Siyasi bir aktivist, gazeteci, yazar ve Acil Durum Çağrısı imzacısı olan Rahmani, IEC’ye şunları söyledi:

“Narges Mohammadi, birçok kez hapse atılan ve suçlanan bir insan hakları aktivistidir. O şimdi hücre hapsinde. Kendisi, ölüm cezasının kaldırılması, işkence uygulanması olarak hücre hapsine karşı mücadele etmek, İslam Ceza Kanunlarının kadın karşıtı yasalarına karşı çıkmak, sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarını desteklemek için mücadele ediyor.”

Annesi Nahid Taghavi (Alman-İran çifte vatandaşı) da Ekim 2020’den bu yana haksız yere hapsedilen Acil Durum Çağrısı’na imza atan Mariam Claren, “İran İslam Cumhuriyeti’nde kadınlara yönelik şiddet sınırsız” diyor.

“Narges Mohammadi bir insan hakları savunucusu ve sessizlerin sesidir. Bu nedenle 30 ay hapis ve 80 kırbaç cezasına çarptırıldı. Kırbaçlama acımasız ve ortaçağa ait bir cezadır. O şimdi hücre hapsinde. Hepimiz sesimizi yükseltmeli ve onun serbest bırakılmasını talep etmeliyiz.”

İran’daki Siyasi Mahkumların Şimdi Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası sözcüsü Dolly Veale, “Narges Mohammadi, İslam Cumhuriyeti’nin şiddetli baskısına ve sayısız adaletsizliğe karşı defalarca ve cesurca ayağa kalkarak, bu süreçte kendi hayatını ve özgürlüğünü riske atan bir kahramandır” diyor. “Narges’in ailesi, akrabaları ve İran’daki birçok siyasi mahkumun destekçileri, hukuk ve insan hakları örgütleriyle İran’ın barbarca mahkumları kamçı veya sopayla cezalandırma uygulamasını kınıyoruz. Bunlar Narges’in sağlığını ve hatta hayatını tehlikeye atabilecek uygulamalardır. Narges’in derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

“Ayrıca adaleti savunan herkesi Acil Durum Çağrısını imzalamaya ve acilen yaymaya çağırıyoruz: İran’daki Siyasi Mahkumların Hayatları Tehlikede – ŞİMDİ HAREKET ETMELİYİZ! İran’ın tüm siyasi tutsakları için özgürlük talep ediyoruz.”

Bu çağrı metni, Cornel West, Noam Chomsky, Gloria Steinem, Ariel Dorfman, Jody Williams, Daniel Ellsberg, Judith Butler ve Raymond Lotta dahil olmak üzere dünya çapında 3.000’den fazla kişi tarafından imzalandı ve New York Review of Books Yaz sayısının arka kapağında bir afiş olarak yer aldı.

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




Burn The Cage’den 8 Kasım Düsseldorf Protestosu

Editörün Notu: Uluslararası Acil Durum Kampanyası bu mesajı  Avrupa’daki Burn The Cage/Free The Birds hareketinden aldı.


8 Kasım Pazartesi günü Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenen “Burn The Cage/Free The Birds (Kafesi Yak/Kuşları Serbest Bırak)” çevre aktivistleri, insan hakları aktivistleri ve diğerleriyle bir araya gelerek İran’daki siyasi mahkumlara yönelik muamelelere ışık tuttular ve TÜM MAHKUMLARIN DERHAL SALIVERİLMESİNİ talep ettiler.

Akşam karanlığına rağmen, Almanca ve Farsça oluşturulan parlak afişler ve coşkulu protestolar yoldan geçen halkın ilgisini çekti. Çok sayıda kişi afişlerle kalabalığa katıldı. Serbest mikrofon uygulaması ile çok sayıda kişi, İran İslam Cumhuriyeti tarafından siyasi ve sivil aktivistlerin tutuklanması, hapsedilmesi, işkence edilmesi ve infaz edilmesini protesto etmek ve mahkumların serbest bırakılması çağrısında bulunmak için kampanyaya ses verdi.

Bilgi için: Burn Cage (@burnthecage) • Instagram fotoğrafları ve videoları


“Kafesi Yak, Kuşları Özgür Bırak” eylemcileri, Farsça konuşanlar için “Bu Zamanlar İçin Kahramanlık” başlıklı bir rapor yazdı:

İran’daki Siyasi Mahkumları Şimdi Serbest Bırakın programı 25 Eylül 2021’de New York’taki Revolution Books’ta gerçekleşti.

Bu rapor, Kasım 2021 Ateş dergisi içinde CPIMLM.org’da Farsça olarak yayınlandı. Rapor, Raymond Lotta’nın Revolution Books’tan yaptığı konuşmadan alıntıların Farsça çevirisini içeriyordu.

IEC tarafından İngilizce’ye çevrilen raporu BURADAN okuyun.

Okuyucular ayrıca programın tamamını izleyebilirler, Raymond Lotta’nın konuşmaları da dahil olmak üzere paylaşılan klipleri izleyebilir ve İngilizce dayanışma açıklamalarını BURADAN okuyabilir.

Kaynak için: November 8 Protest in Dusseldorf, Germany | revcom.us

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




Acil Durum Kampanyası’ndan Richard Ratcliffe’in Açlık Grevine Destek! Elika Ashoori de Pazartesi Günü Dayanışmaya Katılıyor

Editörün Notu: Aşağıdaki makale Acil Durum Kampanyası web sitesinde 7 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Kaynak için bkz: Free-Irans-Political-Prisoners (freeiranspoliticalprisonersnow.org)


Uluslararası Acil Durum Kampanyası, İran’ın Tüm Siyasi Mahkumları İçin Şimdi Özgürlüklerini Talep Ediyor!

İletişim: Larry Everest (202) 935-1652
press@freeiranspolitikprisonersnow.org
Twitter @IranPrisonEmerg


Siyasi Mahkum Anoosheh Ashoori’nın kızı ve Acil Durum Kampanyası imzacısı Elika Ashoori, Pazartesi günü açlık grevine katılacak. Uluslararası Acil Durum Kampanyası (IEC) İran’daki Tüm Siyasi Mahkumların Şimdi Serbest Bırakılmasını Talep Ediyor!

Pazartesi günü, siyasi tutuklu Anoosheh Ashoori’nin kızı ve İran’daki Siyasi Mahkumlar Serbest Bırakılsın Acil Durum Çağrısı imzacısı olan Elika Ashoori, açlık grevinin 16. günündeki Richard Ratcliffe’e Londra’daki İngiliz Dışişleri Ofisi’nin önünde katılacak.

Ratcliffe, kanıtlanmamış casusluk suçlamalarıyla beş yıldan fazla bir süredir İran tarafından haksız yere tutulan eşi Nazanin Zaghari-Ratcliffe‘in serbest bırakılması için İngiltere’den çok daha kararlı adımlar atılmasını talep ediyor. Nazanin Zaghari-Ratcliffe ve Anoosheh Ashoori ile Mehran Raoof ve Morad Tahbaz, İran tarafından hapsedilen İngiltere-İran vatandaşları.

Bayan Ashoori, “Richard ile dayanışma göstermek ve İngiliz hükümetine İran’daki İngiliz tutsaklar meselesine daha ciddi bir yaklaşım benimsemesi için baskı yapmak için katılıyorum” dedi. “Şimdiye kadar beş yıldan fazla bir süredir stratejileri başarısız oldu ve diğerleri gibi babam gibi insanlar hala bir hapishane hücresinde çürürken, hükümetler konuyu hak ettiği aciliyetle ele almıyor. Süreci bu meselenin ciddiyetini küçümsemeye devam edemeyecekleri bir duruma getirmek istiyoruz.”

Alman-İran çifte vatandaşı olan ve haksız yere hapsedilen Acil Durum Çağrısı imzacısı Mariam Claren’in annesi Nahid Taghavi de, Ratcliffe’in açlık grevini destekleyen bir dayanışma bildirisi gönderdi:

“Richard’ın son iki yılda ikinci açlık grevini yapmak zorunda kalması gerçekten de utanç verici. İngiliz Hükümeti’nin beş yıldan fazla bir süredir Nazanin’i korumakta ve onun özgürlüğü için savaşmakta başarısız olması daha da utanç verici. Eğer sorun eski hesaplar yüzünden iki hükümet arasındaysa, neden masum bir anne acı çekmek zorunda kalıyor? İslam Cumhuriyeti veya İngiltere fark etmez… insan hakları ihlallerinin hiçbir mazereti olamaz!”

Kampanya sözcüsü Larry Everest: “İran’daki Siyasi Mahkumları Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası (IEC), cesaretli bir şekilde açlık grevinde olan Richard Ratcliffe’i destekliyor ve İran tarafından gayrimeşru bir şekilde hapsedilen tüm çifte uyrukluların derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyor. Adaleti savunan herkesi Acil Durum Çağrısını imzalamaya ve acilen yaymaya çağırıyoruz: İran’daki Siyasi Mahkumların Hayatları Tehlikede! HEMEN ŞİMDİ HAREKET ETMELİYİZ! İran’daki tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talep ediyoruz.”

“İran İslam Cumhuriyeti’nden talep ediyoruz: TÜM SİYASİ TUTUKLULARI DERHAL SERBEST BIRAKIN!”

“ABD hükümetine diyoruz ki: İRAN’A KARŞI HER TÜR TEHDİT VE SAVAŞ GİRİŞİMİNE DERHAL SON VERİN, YAPTIRIMLARI KALDIRIN!”

Cornel West, Noam Chomsky, Gloria Steinem, Ariel Dorfman, Jody Williams, Daniel Ellsberg, Judith Butler ve Raymond Lotta dahil olmak üzere dünya çapında yaklaşık 3.000 kişi tarafından imza kampanyasına katıldı ve New York Book Review Yaz sayısının arka kapağında bir duyuru olarak yer aldı.

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




Glasgow Süreci Yaşanırken İranlı Çevreciler 4 Yıldır Adaletsiz ve Acımasız Şekilde Hapiste!

Editörün Notu: Aşağıdaki makale Acil Durum Kampanyası web sitesinde 4 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Kaynak için bkz: https://www.freeiranspoliticalprisonersnow.org/updates/as-glasgow-unfolds-iranian-environmentalists-near-fourth-year-of-unjust-brutal-imprisonment


Uluslararası Acil Durum Kampanyası, İran’ın Tüm Siyasi Mahkumları İçin Şimdi Özgürlüklerini Talep Ediyor!

İletişim: (202) 935-1652
press@freeiranspolitikprisonersnow.org
Twitter @IranPrisonEmerg


“Yaban hayatını koruduğunuzu ve tek amacınızın doğal dünyayı korumak olduğunu hayal edin. Normalde yaptığınız iş için ödül alırsınız, ancak İran İslam Cumhuriyeti’nde hapsedilir, işkence görür ve uzun yıllar hapis cezasına çarptırılırsınız. Çevrecilerin durumu, İran’ın acımasız standartlarında çok daha acımasız. Dünyadaki her çevre hareketi onların serbest bırakılması için çağrıda bulunmalıdır.” Alman-İranlı siyasi mahkum Nahid Taghavi’nin kızı Mariam Claren.

Glasgow iklim zirvesi ortaya çıkarken, İranlı sekiz çevre aktivisti, dört yıldır acımasız ve meşru olmayan hapis cezalarına çarptırılmış durumda.

Sözcü Larry Everest, “İran’ın Siyasi Mahkumlarına Özgürlük İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası (IEC), bu çevrecilerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyor” diyor ve “adalet ve daha iyi bir dünya için mücadele eden herkesi Acil Durum Çağrısını imzalayıp yaymaya çağırıyoruz: İran’daki Siyasi Mahkumların Hayatları Tehlikede! ŞİMDİ HAREKET ETMELİYİZ! İran’ın tüm siyasi tutsakları için özgürlük talep ediyoruz.”

Bu başvuru, Cornel West, Noam Chomsky, Gloria Steinem, Ariel Dorfman, Jody Williams, Daniel Ellsberg, Judith Butler ve Raymond Lotta dahil olmak üzere yaklaşık 3.000 kişi tarafından imzalandı ve New York Book Review’ın yaz sayısının arka kapağında yer aldı.

Taher Ghadirian, Niloufar Bayani, Amir Hossein Khaleghi, Houman Jowkar, Sam Rajabi, Sepideh Kashani, Morad Tahbaz ve Abdolreza Kouhpayeh, İran Yaban Hayatı Mirası Vakfı’nın üyeleriydi.

Ocak 2018’de tutuklandılar, işkence gördüler, hücre hapsinde tutuldular, ABD ile “işbirliği” yapmak veya “ulusal güvenliğe” karşı hareket etmek gibi sahte bir davada suçlu bulundular ve ardından dört ila 10 yıl hapis cezasına çarptırıldılar.

Meslektaşları, İranlı-Kanadalı profesör Kavous Seyed Emami tutuklandıktan kısa bir süre sonra şüpheli koşullar altında gözaltında öldü.

İran İnsan Hakları Merkezi İcra Direktörü Hadi Ghaemi, “işkence altında alınan sahte ‘itiraflara’ dayalı hiçbir kanıt olmadan yürütülen sahte kovuşturmalar” yoluyla yapılan yargılamaları kınadı.

Bir koruma uzmanı ve eski BM çevre danışmanı Niloufar Bayani, fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldığı hapishanede “gündüz ve gece 9-12 saat süren sorgulamalar”, sekiz ay boyunca “tecritte” tutulduğunu ve defalarca cinsel tacize uğradığını yazdı.

“Yetkililerden ne zaman yardım istesem baskılar, tehditler ve işkenceler arttı.”

“İran’da vahşice hapsedilen bu çevre aktivistlerinin sesini dünyaya duyurmanın ve onların sesi olmanın zamanı geldi!”

Avrupa’daki Burn the Cage/Free the Birds kampanyasından Kave Milani, “Çevreyi korumak ve çevre uzmanları ile aktivistlerin bilgi ve rehberliğini kullanmak tüm insanların görevidir” diyor. Gerici ve bilim karşıtı İran İslam Cumhuriyeti’nde bilimsel fikirleri kullanılmadığı gibi çevreciler de tutuklanıyor, ağır işkencelere maruz kalıyor ve uzun yıllar hapis cezasına çarptırılıyor.

Onların sesi olmanın ve İran’da vahşice hapsedilen bu çevre aktivistlerinin sesini dünyaya duyurmamızın zamanı geldi!

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




Cesur Gazeteci Sepideh Gholian’a Yeni Suçlamalar!

Editörün Notu: İran’daki Siyasi Mahkumlar Serbest Bırakılsın Uluslararası Acil Durum Kampanyası aşağıdaki önemli gelişmeyi paylaştı. Türkçe çevirisini okurlarımız için aktarıyoruz.  Haberin sonunda yer alan kampanya çağrısına sizler de katılarak bu önemli sürece hemen şimdi destek olabilirsiniz. 

Kaynak için bkz: https://www.freeiranspoliticalprisonersnow.org/updates/new-charges-filed-against-courageous-journalist-sepideh-gholian


Geçen hafta bildirdiğimiz gibi, 11 Ekim’de İranlı gazeteci Sepideh Gholian, hapishaneden tıbbi izin için çıkarken kız kardeşinin evinde İran İslami rejimine bağlı 30 sivil haydut tarafından vahşice yeniden tutuklandı. Tıbbi izni sırasında, hapishanede yaşadıklarına dair Farsça bir Youtube videosu hazırlamıştı. İran’da ve uluslararası alanda on binlerce kez izlenen Iran International TV ile bir röportaj yaptı (IEC kampanya web sitesinin Youtube kanalında “oynatma listeleri” başlığına bakabilirsiniz). Kendisi tıbbi izindeyken Buşehr’deki kadın mahkumların “unutulmuş bir cehennem” olarak nitelendirdiği acımasız muamele hakkında bir dizi ifşa yayınladıktan sonra yeniden tutuklandı ve cezaevine geri döndü.

Şu anda, önceden tecavüze uğramak ve öldürülmekle tehdit edildiğini söylediği Tahran’daki Evin hapishanesinde tutulduğu bildiriliyor. www.journalismisnotacrime.com web sitesine göre, şu an kendisine karşı “online yalanlar yaymak” ve “rejime karşı propaganda” suçlamaları yapıldı.

Sepideh’in Öyküsü: İran İslam Cumhuriyeti’nin Korkuları ve Siyasi Mahkumlarının Cesareti

Sepideh’in hikayesi, İran İslam Cumhuriyeti’nin dehşetine ve bu ülkedeki siyasi mahkumların -hemen şu an serbest bırakılması gereken mahkumların- muazzam cesaret ve kahramanlığına bir pencere sunuyor!

Kadınların zorla örtündüğü, genellikle tepeden tırnağa siyah bir kumaşla kapatıldığı, bir tutam saç göstermenin dahi sözde “erkekleri cezbetmek” suçu sayıldığı bir ülkede, kendisi mavi, kırmızı, yeşil, sarı veya bazen çok renkli saçlarının altından gururla gülümsüyor ve çiçek desenli kıyafetleri tercih ediyor.

Sepideh ilk olarak Kasım 2018’de 23 yaşındayken Khuzestan’da şeker kamışı fabrikasındaki işçilerin mücadelesini haber yaparken tutuklanmıştı. Kendisiyle birlikte tutuklanan aktivist arkadaşı Esmail Bakhshi ile birlikte 30 gün boyunca vahşice işkenceye maruz kaldı. Bir noktada vücudunun “çürüklerle kaplı” olduğunu kaydetti. 19.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, bu ceza daha sonra 5 yıla indirildi. Bu vahşet karşısında keskin kalemini ve daha da keskin sesini İran’ın teokratik rejiminin suçluluğunu ortaya çıkarmak için kullanmaya devam etti. Sepideh, İran’daki tüm siyasi mahkumlarının özgürlüğünü savunuyor; kadınlara, işçi aktivistlerine ve Sünni Araplar gibi azınlıklara (İran’ın teokrasisi Şii’dir) vahşice zulmüne şiddetle karşı çıkıyor.

2019’un sonlarında, IranWire tarafından yayınlanan Gharchak hapishanesinden bir sesli mesaj yayınladı. İşte bazı alıntılar:

“…günlerce arka arkaya sorgulamalardan sonra…  beni 16 saat boyunca yan odadan “Esmail” dedikleri bir insana işkence ettiklerini duyabildiğim sorgu odasında bıraktılar… İşkence sesini duymadan duramıyorum… kadınlar, “sokakta dondurma yiyerek fuhuş ve rüşvet yaymak” suçlamasıyla, dondurma yedikleri için tutuklanarak Gharchak Cezaevi’ne gönderildiler… kadınları sokakta tutukluyorlar ve “olağandışı zamanlarda yürümek ve yürüyüş yollarında durarak fuhuş yapmakla” suçluyorlar… saç renginden veya giyiminden dolayı bunu yapıyorlar…. Sesimi dinleyin…. Bu ses, 19 yıl altı ay hapis cezasına çarptırılmış ve şimdi kendisi için özgürlük ve eşitlikten uzak olan birinin sesidir…. Karanlık günlere ve gecelere bir son verilmesini isteyen bir sestir…”

Sepideh, bazılarının İran rejimine yönelik “silahlara çağrı” olarak adlandırdığı “Talapia Hur al-Azim’in Kanını Emiyor” adlı 19 bölümlük bir hapishane hatırası yazdı.

Sepideh’e ve İran’daki Tüm Siyasi Mahkumlara Özgürlük

Gazetecilerin ve Sepideh Gholian gibi gençlerin cesur sesleri boğulmamalı ve öldürülmemelidir. Her kesimden insanın -gençler ve öğrenciler de dahil- acilen  Sepideh ve İran’daki tüm cesur siyasi mahkumlar hakkında bilgi edinmesi gerekiyor. Her zamankinden daha büyük bir aciliyetle İran’daki tüm siyasi mahkumlarını serbest bırakılması mücadelesini üstlenmek için Uluslararası Acil Durum Kampanyasına katılın!

Acil Durum Başvurusunu imzalayın, dağıtın ve Uluslararası Acil Durum Kampanyası ile iletişime geçin.

IEC Aktivistleri, İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılması İçin UC Berkeley Kampüsünde Kampanya Başlattı

19 Ekim’de, İran’daki Siyasi Mahkumların Serbest Bırakılması İçin Uluslararası Acil Durum Kampanyası’nın yarım düzine destekçisi -buna eski siyasi mahkumlar da dahildir- mesajımızı California Üniversitesi Berkeley kampüsüne götürdü. İspanyolca, İngilizce ve Farsça “İran’daki Siyasi Mahkumların Hayatları Tehlikede! Acilen Küresel Bir Tepki Gerekli. Şimdi HAREKETE GEÇMELİYİZ!” başlıklı 200’den fazla el ilanı dağıttılar. Öğrencilerin çoğu İran’ın siyasi mahkumları hakkında bilgi sahibi değildi ve bazıları kampanyaya duydukları öfkeyi ve ilgiyi dile getirdiler. Etkinlik sonunda daha fazla kampüs ziyaretine ihtiyaç olduğu sonucuna vardık!

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]




Mariam Claren: “Nahid Taghavi Serbest Kalana Dek Yılmayacağım!”

İran’daki Siyasi Mahkumlara Özgürlük Uluslararası Acil Durum Kampanyası’ndan (IEC):

Annem Nahid Taghavi’nin tutuklanmasının birinci yılına ilişkin açıklama

“Annemin tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçti. Benim için verimli bir yıldı, uyandığım bir yıl oldu. Aşırı adaletsizliğe karşı öfke ve tiranlara karşı nefret dolu bir yıl. Sonunda dünyayı Nahid’in gözünden gördüğüm bir yıl.

Annem geçen yılın yedi ayını soğuk hücre hapsinde 1.000 saatlik sorgulamalarla geçirdi. Cezaevinde koronavirüse yakalandı ve kendisine izin verilmedi. Bütün bunların tek bir nedeni vardı, onun düşünmesi ve araştırması.

Nahid halkla ilgileniyor. Kadınlarla, işçilerle ve emekçi insanlarla ilgileniyor. Çevre konusunda, baskıya ve Ortadoğu’daki bitmeyen savaşlara karşı endişe duyuyor. Kendisi her tür baskıya karşı biridir. İran rejimi, Nahid ve arkadaşlarını bunları evlerde, kafelerde ve parklarda tartıştıkları ve halkın yoksullaşmasını protesto ettikleri için hapse attı.

Geçtiğimiz 40 gün içinde yetkililer, annemin kötü fiziksel durumu nedeniyle izne çıkabileceğini bildirdiler. Ailemiz kefaletini iki gün içinde hazırladı, fakat izin verilmedi!!

Bildiğiniz gibi annem çifte vatandaş. Burada, annemin inançları nedeniyle tutuklandığını beyan ediyorum ve onun, Alman ve İran hükümetlerinin kendi çıkarları ve anlaşmaları için oynadığı kirli oyunun bir piyonu olmasına izin vermeyeceğim.”

Mariam Claren, 16 Ekim 2021


Almanya Dayanışma Eylemleri, Nahid Taghavi’nin Tutuklanmasının Birinci Yılı Üzerine Açıklamalar:

Almanya’da Nahid Taghavi’nin tutuklanmasının yıl dönümü olan 16 Ekim’de, önde gelen insan hakları örgütleri eylem çağrısında bulunan basın açıklamaları yayınladılar ve Mariam Claren ile yapılan röportajlar da dahil olmak üzere birçok haber kaynağı hikayeyi gündeme taşıdı.

İranlı siyasi mahkumlar için Af Örgütü dayanışma kampanyası, Berlin – 26 Ağustos 2021. Fotoğraf: © Uluslararası Af Örgütü/Jarek Godlewski

Uluslararası Af Örgütü Almanya:

AI Almanya önemli bir basın açıklaması yayınladı ve Alman hükümetini harekete geçmeye çağırdı. Uluslararası Af Örgütü’nün Almanya’daki Genel Sekreter Yardımcısı Julia Duchrow basın açıklamasında şunları söyledi:

Nahid Taghavi’nin bir yıldır Evin Hapishanesi’nde tutuklu kalması ve uyduruk gerekçelerle hüküm giymesi, İran’da hukukun üstünlüğünün olmadığının ve insan haklarının ciddi şekilde göz ardı edildiğinin açık bir kanıtıdır. Nahid Taghavi sadece ifade özgürlüğü hakkını kullanmıştır. İran’ın çifte vatandaşları siyasi amaçlarla pazarlık malzemeleri olarak kötüye kullanılan kalleşçe bir stratejinin parçası yapılıyorlar.”

STK IGFM (Uluslararası İnsan Hakları Derneği):

Uluslararası İnsan Hakları Derneği başkanı Martin Lessenthin bir basın açıklamasında şunları vurguladı:

“Alman dış politikasının bir yıl içinde Nahid Taghavi için adalet ve özgürlük sağlayamaması trajik. Özellikle sağlık sorunlarıyla ilgili olarak bir şeylerin yapılması gerekmektedir. Nahid Taghavi bir Noeli daha masum olmasına rağmen parmaklıklar ardında geçirmek zorunda kalmamalı.” Frankfurt merkezli insan hakları örgütü, Alman vatandaşının derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyor.

Martin Lessenthin, bir Alman TV kanalının 17 Ekim sabah programında yayınlanan bir bölümünde Mariam Claren’e destek verdi.

Terre des Femmes:

Dünya çapında tanınmış Alman STK, Nahid Taghavi’ye odaklanarak İran’daki kadın siyasi mahkumların durumu hakkında Perşembe günü Farkındalık Günleri başlattı. Basın bültenlerinde şunlar belirtiliyor: “TERRE DES FEMMES, İran İslam Cumhuriyeti’nde siyasi tutsak olan Nahid Taghavi ve diğer tüm kadınların koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyor.”

Online makaleleri buradan okuyabilirsiniz ve Mariam Claren ile Almanca olarak yaptıkları kapsamlı röportajı buradan izleyebilirsiniz.

Medyadan:

*BILD (Almanya’nın en büyük günlük gazetesi) Mariam ile kapsamlı bir röportaj yayınladı ve Uluslararası Af Örgütü Almanya’dan alıntı yaptı
*www.tagesschau.de (Alman Channel1 internet sitesi) haberi için tıklayınız.

Mariam Claren basında şunları söylemişti:

“Annemin tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçti. Uyanıp annem Nahid Taghavi’nin gözünden dünyayı gördüğüm bir yıl. Annemin İran makamları tarafından tüm haklarından mahrum bırakıldığı 365 gün. Annem Nahid Taghavi özgür kalana dek yılmayacağım, o zamana kadar her zaman: #FREENAHID.”


https://freeiranspoliticalprisonersnow.org/updates
E-Mail:  FreeIransPoliticalPrisonersNOW@gmail.com
Twitter: @IranPrisonEmerg
FB @IranPrisonEmerg

Posta Adresi:
International Emergency Campaign to Free Iran’s Political Prisoners
c/o World Can’t Wait
305 W Broadway # 185
New York, NY  10013-5306

Kaynak için: Resources in Farsi | منابع فارسی (freeiranspoliticalprisonersnow.org)

[wd_hustle id=”15″ type=”embedded”/]