11 Haziran’ın erken saatlerinde, daha güneş doğmadan 19 yaşındaki Hatem Shaldan ve 23 yaşındaki abisi Hamza Gazze Şeridinin ortasındaki Netzarim Koridorunun yakınlarında yardım tırlarını beklemeye gittiler. 5 kişilik aileleri içun bir paket beyaz un almayı umuyorlardı. Beklediklerinin aksine Hamza eve küçük kardeşinin beyaz kefene sarılmış cesediyle döndü.
Shaldan ailesi İsrail’in kuşatması sebebiyle neredeyse 2 aydır büyük ölçüde gıda erişimi olmadan Gazze şehrinin doğusunda sığınağa dönüştürülmüş bir sınıfta yaşamaktaydı. Bir zamanlar yakınlarda olan evleri Ocak 2024’te bir İsrail hava saldırısı tarafından tamamen yok edilmişti.
Sabah 01.30 sularında iki kardeş kıyıya yakın Al-Rashid sokağında Şeride un taşıyan tırların geleceğini duyan diğer düzinelerce aç Filistinliye katılmışlardı. 2 saat sonra, “Tırlar geliyor!” bağırışlarını duyduktan hemen sonra İsrail topçularının bombardımanına tutuldular.
O sabah, Al-Rashid Sokağında yardım tırlarını bekleyen 25 Filistinli katledilmişti.(1)
“Yardım katliamı” diye isimlendirilen bu şey, ABD ve İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı soykırımcı korkunçluğa kısa bir bakış işte tam da budur.
2 Mart – 19 Mayıs tarihleri arasında 78 gün boyunca Gazze’ye bütün gıda girişini engelleyip kitlesel bir açlığa sebep olduktan sonra ABD ve İsrail gıda girişine izin veriyormuş gibi görünmeye zorlandı. (2) Bu amaçla ABD destekli Gazze İnsani Yardım Fonunu [Gaza Humanitarian Fund] (GHF) kurarak 4 dağıtım noktası oluşturdular. (3)
On binlerce Filistinli açlık ve çaresizlikten aileleri için birkaç parça yiyecek alabilmek uğruna Amerika yönetimindeki bu noktalara doğru İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerden geçen kilometrelerce gittiler. Şimdi ise ABD ve İsrail bunları her gün bir katliamın gerçekleştiği ölüm tuzaklarına dönüştürmüştür. Bu yeterince korkunç değilmiş gibi, şimdi bu katliamların planlanmış olduğu açığa çıkarılmıştır!
IDF Askerleri İnsani Yardım Bekleyen Silahsız Gazzelilere Ateş Etme Emri Aldı
GHF sahalarındaki görüntüler acımasız ve kaotiktir. Binlerce Filistinli gece boyunca yürüyüp sadece biraz gıda alabilme şansı için sabah erkenden toplanmaktadır. Bazen bu dağıtım noktaları o gün açılmamaktadır bile, veya sadece 1 saat açık kalmaktadır. GHF gıda dağıtımında hiçbir tecrübeye sahip değildir, bu sebeple çoğu zaman diğerleri almadan ve zaten az olan kaynak tükenmeden bir kutu kapmak için bir çırpınışa dönüşmektedir. (4)
Peki bu dağıtım sahalarını çevreleyen İsrail ordusu bu kaosla nasıl baş etmektedir? Ateş açarak, topçu bombardımanına tutarak ve tanklarla vurarak.
Haaretz isimi İsrail gazetesinin bunları açığa çıkardığı “’Bir Katliam Sahası: IDF askerlerine İnsani Yardım Bekleyen Silahsız Gazzelilere Bilinçli Olarak Ateş Açma Emri Verildi” isimli yazıya göre İsrail askerleri “Gazze’deki yiyecek dağıtım noktalarında silahsız topluluklara onları kovmak veya dağıtmak amacıyla ateş açma emri aldılar-bu Gazzelilerin hiçbir tehdit oluşturmadığı açıkça belli olsa da. (5)
Bir asker “bu bir katliam sahası” diyerek devam etti, “Gönderildiğim yerde her gün bir ilâ beş insan öldürülüyordu. Onlara düşman kuvvetler gibi davranılıyordu. Kitle kontrol yaklaşımı, biber gazı yok, sadece aklınıza gelecek her şeyle canlı ateş etmek var: Ağır makineli tüfekler, bomba fırlatıcılar, havan topları. Sonrasında dağıtım merkezi açıldığında yaklaşabileceklerini anlıyorlar. İletişim biçimimiz ateş açmak.”
Askerler Haaretz gazetesine merkezler açılmadan yaklaşmalarını engellemek için ve kapandıklarında da onları dağıtmak için insanlara ateş açmaktan bahsettiler. Bu aç topluluğun “askeri kuvvetler için bir tehdit oluşturmadıklarını” açıkça belirtmekteler. Bir askere göre “Ateşe karşılık verilen bir olay dahi duymadım. Bir düşman yok, silahlar yok.” Ayrıca bu saldırgan hareketlere “Tuzlanmış Balık Operasyonu” dediklerini paylaştı, bu çocukların oynadığı “Kırmızı ışık, yeşil ışık” oyununun İsrail versiyonunun adıdır.
İsrail’in Gazze’deki hareketlerinin soykırımcı doğası askerlerin davranışlarına da yansımaktadır: “Bu masum insanları öldürmek denen şey normalleştirilmiştir. Sürekli olarak bize Gazze’de düşman olmayan kimsenin olmadığı söylenmişti ve görünüyor ki bu mesaj askerlerin aklında yer edinmiş.” Haaretz gazetesinin raporuna göre “IDF emirleri ve savaş kanunları açık bir biçimde çiğnense de askerleri sivillere zarar veren komutanlara karşı” hiçbir disiplin cezası veya sorgusu söz konusu değildir.
500’den Fazla Ölü, 4000 Yaralı Sarsıcı Ölü Sayısına Eklendi
Gazze Sağlık Bakanlığına göre 27 Mayıs’tan bu yana yardım merkezlerinin yakınlarında ve bazı durumlarda BM gıda tırlarını beklerken 549 civarı insan öldürülmüş ve 4000 kişi de yaralanmıştır. Sadece 17 Haziran tarihinde İsrail kuvvetleri toplanmış insanlara tank mermileri, makineli tüfekler ve dronlarla saldırdığında 79 kişi öldürülmüş ve yüzlerce kişi yaralanmıştı.
Mayıs ortalarında GHF merkezlerinin açılmasından bu yana Rafah’taki Kızıl Haç hastanesi 20 defa “kitlesel ölüm prosedürlerini” harekete geçirmiştir. Sınır Tanımayan Doktorlar yeni ABD-İsrail gıda dağıtım sistemini “insani yardım giysisi giymiş katliam” olarak nitelendirmiştir.
Bu sırada yeni bir araştırmaya göre İsrail 2023 yılının Ekim ayında soykırıma başladığından bu yana İsrail tarafından açılan ateş, açlık ve hastalık gibi sebeplerle ölen Gazzelilerin sayısının 100.000 civarı olması son derece mümkün görünüyor. Bu sayının yarısından fazlasını 18 yaşından küçük çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. (6)
Tekrar Eden Yalanlar ve GHF’nin Soykırımcı Gayesi
İsrail ve ABD bu katliamlarla ilişkili hiçbir sorumluluğu kabul etmemiştir. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (diğer adıyla Netan-Nazi) Haaretz gazetesinin IDF askerlerinin bilinçli bir şekilde silahsız topluluklara ateş açması ile ilişkili raporunu “dünyanın en ahlaklı ordusu IDF’yi karalamak için kötü amaçlı yalanlar” diyerek kınamıştır. İsrail ordusu hiçbir kuvvete “bilinçli olarak sivillere ateş etme” emri verilmediğini iddia etmiş ve “IDF direktiflerinin sivillere karşı kasıtlı saldırıları yasakladığını” söylemiştir.
İsrail ve ABD tarafından kurulmuş ve Trump faşist rejimi tarafından yönetilmekte olan GHF medyanın BM konvoylarına yakın bölgelerdeki şiddeti hatalı bir biçimde GHF merkezlerine atfettiğini iddia etmiş ve Hamas’ı hatalı bilgi yaymakla suçlamıştır. ABD Devleti yakın zamanda GHF’ye 30 milyon dolar bütçe vermiştir ve bir sözcü bu kurumun “son derece harika ve kesinlikle desteklenmesi ve değer görmesi gereken bir kurum olduğunu, Gazze İnsani Yardım Kurumunun Başkan Trump’ın Hamas’ın yağmalayamayacağı bir şekilde yardım götürme çağrısı ile aynı çizgide ilerlediğini ve bunun gibi yaratıcı çözümler görmekte olduğumuzu” söylemiştir.
Bunlar yalandır. İlk olarak Birleşmiş Milletler Hamas’ın sistematik olarak insani yardım çaldığı iddiasını reddetmektedir. Ancak daha da büyük olan yalan, ABD ve GHF’nin Filistin halkına yardım etme amacı güttüğüdür. Gerçekte bunlar İsrail’in Gazze soykırımının araçlarıdır.
GHF, ABD ve İsrail tarafından İsrail’in Gazze’deki soykırımcı savaşını Gazze’deki kitlesel açlığa karşı büyümekte olan uluslararası öfkeye rağmen devam ettirebilmesi için kurulmuştur. Amacı hiçbir zaman İsrail’in soykırımının temel parçalarından biri olan açlığa son vermek olmamıştır. Bu sebepledir ki İsrail BM’nin gıda dağıtımı yapmasını engellemektedir ve GHF sadece 4 merkeze sahiptir. BM, 400 adet gıda dağıtım alanı yönetmekteydi!
GHF merkezlerinin dörtte üçü Gazze’nin güneyindedir ve bunların amacı Gazzelileri güneye yerleşmeye zorlayarak İsrail’in onları Mısır sınırına yakın küçük bir toprak parçasına sıkıştırmasını mümkün kılmaktır. Bu merkezlerin kuruluşu ayrıca BM’yi yaftalamak ve Gazze’nin tümünde tamamen İsrail kontrolüne doğry ilerlemektir. Bu gıda katliamları Gazze’de 20 aydır süren ABD destekli İsrail katliam ve yıkımı bağlamında gerçekleşmektedir. Dahası, bu merkezler Filistin halkını daha da terörize etmek, katletmek, insandışılaştırmak ve dirençlerini kırmak için bir başka girişimdir.
Vicdanı olan herkes ABD-İsrail tarafından insanlığa karşı işlenmekte olan bu devasa suça karşı çıkmalı ve aktif bir biçimde protestoya katılmalıdır!
Filistin Halkına Karşı ABD-İsrail Soykırımını Durdurun!
Gazze’deki Kuşatmaya Derhal Son Verin!
Dipnotlar:
1.) https://www.972mag.com/hunger-games-israel-gaza-food-aid/
2.) İsrail, Hamas’ın 7 Ekimdeki saldırısını Hamas’a yanıt vermekten ziyade Gazze’deki Filistin halkına yönelik tam bir soykırıma başlamıştır. Bunun ilk adımı olarak gıda, su, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçlara yönelik toptan bir ambargodur.
3.) Gazze İnsani Yardım Vakfı’na ait yardım merkezleri mayıs sonu faaliyete geçmiştir. Bu vakfın kuruluşu, fonlanması ve koşulları tamamen şaibelidir. Vakfın İsrail’in koordinasyonunda ABD’li Evanjelikler ve özel güvenlik firmalarıyla kurulduğu bilinmektedir. Vakfın mevcut CEO’su Donald Trump ve İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yakın bir Evanjelik liderdir.
4.) srail hala Birleşmiş Milletlere bağlı yardım kuruluşlarının kaos ve ölümler olmaksızın tecrübeli bir şekilde gıda dağıtımı yapmasını sınırlandırmakta ve engellemektedir. Bu kuruluşların hali hazırda Gazze halkına kitlesel olarak gıda ulaştırabilecek olmalarına rağmen.
5.) https://www.nytimes.com/2025/06/26/world/middleeast/gaza-aid-violence.html