Editörün Notu: Aşağıda çevirisini aktardığımız sunum The RNL Show yapımcısı Andy Zee’ye aittir.
Kaynak için bkz: Afghanistan Ravaged by US Imperialism and the Taliban | revcom.us
Andy Zee’nin Sunumu:
Çok mühim zamanlardan geçmekteyiz. Çarpıcı değişimlerin olduğu zamanlardan. Her haftanın, hatta her günün yeni, büyük acılar, ayaklanmalar ve yıkımlar getirdiği zamanlardan.
Gezegen ve üzerinde yaşayanlara, iklim değişikliği tarafından devasa yangınlar ve bir orada bir burada yıkıma yol açan fırtınalar ile meydan okunmakta.
Kolonicilik ve ABD emperyalizmi altında yıkıma uğratılan ve yüzyıllarca sömürülen Haiti, bir deprem sonucu yaratılan insani ve söylenmesi gerekiyor ki, emperyalist bir felaket ile karşı karşıya.
Covid, hızla artan sayıda hastanelik olan kişiler ve ölümler ile ABD’yi ezmekte. Bunun sebebi, ABD’de bunun, bilimsel olarak kanıtlanmış, insan kitlelerinin hayatlarını koruyacak ve kurtaracak protokollere (aşı ve maske) karşı şiddetli ve durmak bilmeyen mücadele ile bir faşist pandemisi -Cumhuriyetçi Faşist Parti ve onun kuduz tabanının bilime karşı çıkmayı kendi turnusol testleri ve imzaları haline getirdiği için- olduğu gerçeğidir.
Yakın zamanda haberlerin büyük çoğunluğunu, ABD’nin tıpkı Vietnam’da olduğu gibi Afganistan’da da halka büyük zarar veren ve herhangi bir şekilde haklı çıkarılamayacak bir savaşı gaddarca sürdürüp sonradan da yenildiği ve alay konusu olduğu ve bu durumda Kabil-Afganistan’dan kaçmaya çalışan halk kitlelerinin fotoğrafları oluşturdu. Zalim, kabus gibi, İslamcı köktendinci temellere dayalı gerici Taliban’ın rejiminin dönüşü, Afganistan’daki kadınların hayatlarına ve insanlığın vicdanına dadanmakta.
*****
İlk olarak, Afganistan’da olanlara dikkat etmeyenlere ve hatta edenlere de şunu söylemeliyiz: BU BÜYÜK BİR MESELE. ÇOK BÜYÜK BİR MESELE. Afganistan halkı üzerinde ve dünyanın her tarafında derinden etkileri olacağı açıktır, çünkü dünyanın en güçlü emperyalist ülkesinin yenilgiye uğratılmasının büyük sonuçları vardır. Bu yenilginin, teokratik, yüksek seviyede baskıcı ve gerici Taliban egemenliğini geri getirmesi de Ortadoğu’da, Güney Asya’da ve Afrika’da yayılarak İslami köktendinci hareketlere ilham olacak ve emperyalist mücadelelerini yoğunlaştıracaktır.
Bugün gelecek birkaç hafta boyunca gelişmekte olan bu durum üzerine yayınlarımızda dokunacağımız 4 nokta var. Bu noktalar: [1] Kısaca, ABD’nin bu ezici yenilgisi devrim olasılığı üzerine önemli sonuçlar doğurabilir, [2] ABD bir kurtarıcı ya da “iyiler” değildir, [3] Taliban Afganistan halkı ve özellikle kadınlar için bir kabus doğuracak gerici bir güçtür ve [4] Yeni komünizm tarafından ve yeni komünizmin hedeflerine ulaşmak amacıyla önderlik edilen bir devrim ile dünyanın çok daha iyi olabileceği bir yol vardır. Bu da, devrimci komünistlere (revcomlara) katılmanızı ve Bob Avakian’ın önderliğinde hareket etmenizi gerektirmektedir.
#1: ABD’nin Afganistan’da Yenilgisi ve ABD Toplumunun Tepesindeki Sert Mücadele: Devrim İçin Sonuçları
ABD’nin Afganistan’daki küçük düşürücü yenilgisi, kimin suçlu olduğu üzerine mücadele eden faşistler ve liberaller arasındaki keskin ayrım tarafından şekillendirilmiştir ve bunu şekillendirmeye de devam etmektedir. Bu durum, alışık olduğumuz eski zamanların suçlama kampanyaları ile aynı şey değildir. Aksine, egemen sınıfın iki kısmının ve halkın iki kısmının arasında gelecek hakkında artmakta olan mücadeledir. Cumhuriyetçi faşistler, ABD yönetimini açıkça terörist bir faşist diktatörlüğe radikalce dönüştürmeye kararlıdır, aynı zamanda Demokratlar ise ABD imparatorluğunu kurulduğu zamandan beri takip ettiği, bazı demokratik ve sivil hakların bulunduğu -ancak esasında hükmettikleri ve sömürdükleri üzerinde acımasız bir diktatörlük olan- burjuva demokratik formda tutmayı amaçlamaktadır.
ABD’NİN AFGANİSTAN’DAKİ YENİLGİSİ BU AYRIMI GÜÇLENDİRMEKTEN BAŞKA BİR SONUCA YOL AÇAMAZ.
ANLAŞILMASI ÖNEMLİ OLAN KONU, REVCOM TARAFINDAN YAYINLANAN ÖNEMLİ DOKÜMAN A Declaration, A Call To Get Organized Now For A Real Revolution [Gerçek Bir Devrim İçin Şimdi Organize Olma Çağrısı], ŞUNU SÖYLER:
BU AYRIMLAR, BU ÜLKENİN ŞU ANA KADAR BİR ARADA TUTULDUĞU YOLLAR İLE AŞILAMAZ VE BU DA GERÇEK BİR DEVRİM İÇİN NADİREN ORTAYA ÇIKAN BİR POTANSİYELİ AÇIĞA ÇIKARMAKTADIR.
Kısacası, ABD’nin Afganistan’daki mağlubiyeti gerçek bir devrimin kutbunu ve organize hareketini güçlendiren karışımın bir parçası olabilir ve devrimin yapılabileceği zamana bizi yaklaştırabilir. BU, ABD’NİN AFGANİSTAN’DAKİ YENİLGİSİNİ HOŞ KARŞILAMAMIZIN KİLİT SEBEPLERİNDEN BİRİDİR.
Devrim, insanlar neden devrime ihtiyacımız olduğu, gerçekte devrimin ne içerdiği ve ne için yapıldığı konularında bilimsel bir anlayışa sahip olurlarsa yapılabilir.
#2: ABD “İyiler” Değildir ve Yenilgilerini Hoş Karşılamalıyız
Bu anlayışın şekillenmesinde kilit bir nokta, ABD’nin dünyadaki iyiler olmadığının anlaşılmasıdır. Göklere çıkarılan ABD ordusunun kendi personelini ve son 20 yıl içerisinde gerçek bir değişiklik vaadi ile kandırdığı veya rüşvet verdiği ve şu anda ihanete uğramış olan Afganları tahliye edişini izlediğinizde medyanın ve alternatif medyanın büyük çoğunluğunun da bu tahliyenin daha iyi yapılabileceği yönündeki zırvalarına aldanmamalısınız.
Bu konuda Bob Avakian, Yeni Komünizm isimli kitabında 1917 Rus Devrimi’nin önderi büyük devrimci V.I.Lenin’den şu alıntıyı yapmıştır:
“İnsanlar tüm ahlaki, dini, politik, sosyal ifadelerin, beyanların ve vaatlerin ardında şu veya bu sınıfın çıkarlarını keşfetmeyi öğrenene kadar siyasette her zaman aldanmanın ve kendini aldatmanın aptal kurbanları olmuşlardır ve öyle de olacaklardır. Reform ve iyileştirme taraftarları, ne kadar barbar ve çürümüş görünse bile aslında her eski kurumun çeşitli yönetici sınıf güçleri tarafından sürdürüldüğünü anlayana kadar her zaman eski düzenin savunucuları tarafından kandırılacaktır.”
Afganistan’daki yenilgi gibi olayları ve aslında her politik ve sosyal fenomeni bilimsel bir metot ye yaklaşım ile incelememiz gerekmektedir: Daha derinde yatan gerçek nedir, neden ABD Afganistan’dadır? ABD’nin bir ülkeyi işgal etmesi kimin çıkarlarına hizmet etmektedir? ABD -mizojini ve patriyarkanın hükmündeki, cinsel istismarın, tecavüzün, ayrımcılığın her taraftan fışkırdığı ve kürtaj hakkının pamuk ipliğine bağlı olduğu ABD- gerçekten Afganistan’daki kadınları kurtarabilir mi? Sistematik biçimde sizlere yalan söylenmekte ve düşünüş biçimleriniz medya, politik süreç gibi egemen kurumlar ve aynı zamanda bu sistemin bu tarz düşünüş biçimleri üzerine işleyişi tarafından şekillendirilmekte. Ve bize söyledikleri yalanların arkasında yatan gerçeği fark edene kadar, ve bazen sertçe bu yalanlara inananlar ile mücadele edene kadar, sadece bu sistemin işlediği suçlara yardım ve yataklık etmekle kalmayıp aynı zamanda devrimin başlatılıp galip gelebileceği zamana ulaştığımızda gereken gücü de inşa edememiş olacağız.
Yani, ABD medyası ve politikacıları neler söylüyor ve gerçek nedir?
ABD, 20 yıl önce Afganistan’ı “terörizmi” ortadan kaldırmak için, demokrasi götürmek ve kadınları kurtarmak için işgal ettiğini söyledi.
Ortadan kaldırmak için gittikleri terörizme ne oldu? El-Kaide 11 Eylül 2001’de (9-11) Dünya Ticaret Merkezi’ne ele geçirdikleri uçaklar ile çarptığında neredeyse 3000 insanın hayatını ellerinden aldılar. ABD bunun sonrasında kendi deyişleriyle “teröre karşı savaşı” başlattı ve kısa sürede Irak ve güneyindeki ve kuzeyindeki bölgelere yayılarak bir milyondan fazla insanın -ki büyük çoğunluğu sivil- ve sadece Afganistan’da en az 110.000 ve belki de 210.000 kişinin ölümüne sebep oldu. ABD tarafından sürdürülen şiddet afallatıcıdır. 2004 ile 2018 yılları arasında ABD, Afganistan’a 38.000’den fazla bomba yağdırdı. Mart 2020 tarihine kadar 12.000’den fazla drone saldırısında bulundu. Ülkenin yarısından fazlası besin güvensizliği ile karşı karşıya ve 5 yaşının altındaki çocukların yarısı ciddi derecede yetersiz beslenmiş durumda.
Ve doğrusu, bu sözde terörizme karşı savaşan ABD, 2. Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana Kore, Vietnam, Guatemala, İran, Irak, Şili, El Salvador… (bu liste giderek uzamaktadır) gibi pek çok ülkede yürüttüğü savaşları, darbeleri ve vekalet savaşları ile neredeyse 10 milyon insanı öldürmüştür.
ABD’nin götürdüğü “demokrasiye” ne demeli? ABD çıkarlarına hizmet eden kuklaların demokrasisi, ABD tarafından desteklenen, bir oportünistler ve savaş lordları koalisyonundan oluşan ve ABD ordusu çekildiği anda çökmeye başlayan Afganistan ordusu. Bu, ABD tarafından verilen rüşvetler, Afgan insanları üzerinde etkilerinin artabileceği fırsatlar ve/veya eşit seviyede gerici Taliban güçleri ile rekabetleri ve davaları sebebiyle “kazanılan” yerel despotların çirkin bir topluluğu ile ittifak kurularak yaratılan bir toplum ve orduydu.
Kadınların kurtarılmasına ne demeli? Özellikle de başkent Kabil ve birkaç başka şehirleşmiş bölge içerisinde yaşayan Afgan kadın ve kız azınlıkların bazı çok temel hakları edinme fırsatı bulduğu doğrudur. Bu haklar şimdi neredeyse kesin olarak fanatik İslami köktendinciliğin barbarca egemenliği altında geri alınacaktır.
Ancak bütün bu süreç boyunca bu haklar hep yarım yamalak olmuştur. Bir önceki yıl, Revcom.us Afgan kızlarının üçte ikisinin hala okula gitmediğini ve %87’sinin okuma yazma bilmediğini rapor etmiştir. En az %70-80 ve pek çoğu da 16 yaşından önce evlenmeye zorlanmaktadır. Afganistan, en yüksek kadın ölümü yüzdelerinden birine sahiptir. Afgan kadınlarının neredeyse %90’ı aile içi şiddete uğramaktadır. Amnesty International, Afganistan’ı dünyada kadın olmak için en kötü yerlerden biri olarak adlandırmaktadır.
ABD öncülüğündeki “kadınların kurtarılması” hareketi Afganistan içindeki baskıcı patriyarkal ilişkilerin köklerine saldıramadı ve saldıramazdı ve saldırmak amacını da gütmüyordu. Kadınların durumunda temel bir değişiklik sadece en başından beri cinsiyete dayalı baskının hedeflendiği ve ekonomik, sosyal, politik ve ideolojik köklerinin söküldüğü devam eden bir komünist devrim ile mümkün olabilir.
ABD İşgalinin Gerçek Sebepleri
ABD’nin Afganistan’ı işgal etmesinin GERÇEK SEBEBİ Revcom.us tarafından bu hafta yazıldığı üzere:
Bu görev “demokrasiyi yayma” ve “kadınları kurtarma” gibi ballandırılmış vaatlerle sunulsa da esasında iki şey içindir:
İlk olarak, dünyadaki tüm diğer güçlere mafya tarzında eğer ABD’ye saldırmaya cüret ederlerse ve hatta sadece kendi topraklarından ABD’ye bir saldırının yapılmasına müsaade ederlerse bile 100 kat daha kötü bir intikamla yok edilecekleri mesajını vermek, ve
İkincisi, ABD gücünü Ortadoğu’da ve Merkez Asya’da ve bunun ötesinde tüm dünyada radikalce ve şiddet kullanarak arttırmayı denemektir. Bu güç, dünya çapında bir sömürü, korkunç baskı ve doğanın yıkıcı yağmasını savunmak için var olan bir güçtür.
Donald Rumsfeld, o zamanki Savunma Bakanı 9-11 sonrasında açıkça şunları söyledi: “Sağlam gidin. Her şeyi süpürün. Alakalı ve alakasız.”
ABD hiçbir zaman “iyiler” olmadı ve asla olmayacak.
Günümüzde dünyadaki bir numaralı baskıcının yenilmesi çok iyi bir şeydir. Yenilen şey “demokrasi” değildir. Yenilen şey, ABD’nin kapitalist-emperyalist egemen sınıfının dünya üzerindeki hükmünü genişletme ve derinleştirme uğruna acımasız ve hırslı denemesidir. Bu yüzden bizler bu yenilgiyi hoş karşılıyoruz ve sizler de, ve bütün baskı altındaki halklar da -bu kapitalist-emperyalist ABD imparatorluğundan kurtulmayı isteyen herkes de, bu yenilgiyi hoş karşılamalıdır.
#3 Gerici Taliban Halklar ve Özellikle de Kadınlar İçin Gerici Bir Dehşettir, Sadece Baskı ve Dehşet Getirebilir – Herhangi Bir Kurtuluşu DEĞİL!
Ancak arkasından gelene bir bakın. Taliban. Ve gerçek şu ki Taliban egemenliği bir dehşet OLACAKTIR. Taliban moderasyonu sözlerine ve ABD’nin liberal medyasının “internet varken 9. ya da 14. yüzyıla geri dönemezler” şeklindeki zırvalarına kanmayın. Bunu yapabilirler. İslami köktendinci teokratik yönetim korkunç bir kabustur ve özellikle kadınlar bundan ciddi zarar görecektir. Daha şimdiden bir röportajda Taliban’ın bir kadın muhabiri ve sözcüsü, kadınların yüzlerini tamamen burka ile kapatmak zorunda olacaklarını belirtti.
1996 ile 2001 yılları arasında Taliban egemenliği altında kadınlar burka giymek zorunda tutuldu, 8 yaşından sonra okula gitmeleri yasaklandı, pek çok işten alıkonuldu ve erkek nezaretinde olmadan evlerini bile terk etmelerine izin verilmedi. Cinsiyet ayrımcılığı toplumun her kısmında sürdü ve en küçük hatalardan dahi “suçlu” bulunan kadınlar ulu orta kırbaçlandı ve hatta öldürüldü. Taliban’ın insanlık suçları -zina gibi “suçlar” için stadyumlarda kadınların taşlanması gibi- dünyanın her tarafından insanları dehşete düşürdü. Taliban diğer dinlere mensup insanları ve hatta diğer İslam mezheplerini dahi hedef aldı.
Ve hayır, düşmanımın düşmanı dostum değildir! Ve yine hayır, gerici bir hareketin ABD emperyalizmini yenilgiye uğratması onu pozitif anti-emperyalist bir güç haline getirmez! Gerçeğe bakarsak, Taliban, tıpkı İran İslam Cumhuriyeti gibi, emperyalizm ile ilişkiler kurmak ve bundan gelir elde etmek ve 21. yüzyıl kapitalist temelinde 9. yüzyılın baskıcı toplum sistemini yerleştirmek isteyecektir. İslami köktendincilik bazı öfkeli ve arayış içinde olan kişileri kendine çeken hatalı bir yoldur, ancak dünyayı olduğu şekilde tutmak için önemlidir.
Taliban, herhangi bir şekilde Afganistan’ın emperyalist baskıdan kurtarılması için savaşmamaktadır. Taliban, emperyalist sistem içerisinde kendi miadı dolmuş yaşam biçimlerine bir yer edinmek isteyen gerici feodal toprak ağalarının ve partiyarkların çıkarlarını ve isteklerini temsil etmektedir.
Bob Avakian bu dinamiği şu şekilde ele almıştır:
“Buradaki çekişmede bir yanda Cihad diğer yanda McDünya/McHaçlıSeferi’ni görürüz, bunlar insanlığın sömürgeleştirilen ve ezilen ve tarihsel olarak miadı dolmuş katmanlarına karşı, emperyalist sistemin tarihsel olarak miadı dolmuş egemen sınıfı şeklinde bulunurlar. Bu iki gerici kutup birbirlerine karşı olsalar da aslında birbirlerini güçlendirirler. Eğer bu “miadı dolmuşlardan” birinin yanında yer alırsanız, en sonunda ikisini de güçlendirirsiniz.”
“Her ne kadar bu çok önemli bir formülasyon olsa ve dünyanın şu evresinde süreçleri yöneten dinamikleri anlamak açısından kritik önemde olsa da, aynı zamanda bu “tarihsel olarak miadı dolmuşlardan” hangisinin daha büyük zarar verdiği ve insanlığa karşı daha büyük tehdit oluşturduğu konusunda açık olmamız gerekiyor: Bu da, tarihsel olarak miadı dolmuşlardan emperyalist sistemin egemen katmanıdır, ve özellikle de ABD emperyalistleridir.” – BAsics 1:28
Bir düşünün: Birbiri ile mücadele ederken dahi birbirini destekleyen 2 miadı dolmuş egemen sınıf. İnsanları korkunç bir “ya biri ya da öteki” gibi görünen bir durum içerisine hapsetmekteler.
#4 Başka Bir Yolu Öne Sürmek: İnsanlığın Devrime ve Yeni Komünizme İhtiyacı Var, Bu da Sizi Gerektiriyor
Ancak sadece bu ikisinden birini seçmek zorunda değiliz. Kurtarıcı bir alternatif, Bob Avakian tarafından öne sürülen yeni komünizm, insanlığın tamamını kurtarmak için bir yol haritası çiziyor. Kadınların açıkça köleleştirildiği ve şiddet gördüğü İslami köktendinci cihatçılık ile sadece bir azınlık için içi boş bir “kurtuluş” sözü veren emperyalist imparatorluk arasında seçim yapmaya gerek yok.
6 milyar kişinin sürekli olarak baskı ve ölüm tehdidi karşısında acı çektiği ve köleleştirildiği, çoğu zaman güvenlik ya da yiyecek bulabilme uğruna denizleri ve çölleri aşmak zorunda kaldığı, ve bunların sadece emperyalist ülkelerde yaşayan görece az sayıda insanın, ABD içerisinde dahi halkların zar zor yaşadığı ve sürekli olarak hayat enerjisini emici, ruhu ezici baskı ve sömürü içinde kaldığı bir dönemde imtiyazlı bir hayat yaşaması için sürdürüldüğü bir dünya ile barışık kalmanıza gerek yok. Bu dünya, Afganistan ve Irak’ta ve isimlendirilemeyecek kadar çok sayıda başka yerde bu sistemin katliamcı bir askeri güç tarafından korunduğu bir dünya. Bu dünya, bu sistemin emperyalist canavarlığının çevreyi yok ettiği ve dünyayı yaşanmaz hale getireceği -hatta belki de bu yüzyıl içinde- bir dünya!
Başka bir yol VAR. Burada devrim yaparak ve sadece bu ülkede değil, dünyanın her yerinde yeni komünizmi yayarak bu yolu gerçekleştirmek için yapabileceğimiz her şeyi yapmamız gerekiyor. Ve bu harekete katılmanız, bu konuda bilgi edinmeniz, ve devrimi desteklemeniz, devrimin yayılmasının bir parçası olmanız ve devrime katılmanız gerekiyor. Bu gerçek bir umuttur -bilimsel temelde bir umur- ancak eğer SİZ katılmazsanız sadece umut ve imkan olarak kalacak, gerçek olamayacaktır ve dehşet bedenleri ve ruhları ezecek, boğacak ve parçalayacak ve bizzat varlığımızı tehlikeye atacaktır.
Bob Avakian’ın eserlerini okuyun. The Constitution for a New Socialist Republic in North America [Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa], bir gün halkların bütün baskı ve sömürü şekillerini ortadan kaldırma yolunda, dünyanın her tarafında insanlığı kurtarma hedefi doğrultusunda yaratıcılıklarını ortaya çıkaracakları yeni bir toplum için gereken vizyonu ve planı sunmaktadır.
ABD’nin Afganistan’a yaptıklarının dehşetine öfke ile baktıkça, Taliban rejimine doğru biçimde karşı çıktıkça, ve dünyanın en büyük baskı aygıtı olan ABD emperyalizminin bu yenilgisinin radikal derecede farklı ve çok daha iyi bir dünya uğruna devrimi daha da mümkün kıldığının farkına vardıkça, şunun da farkına varmak gerekir: Bütün bunlardan pozitif bir sonuç çıkması için sizlerin bilimsel temelde inşa edilmiş yeni komünizmi incelemeniz ve bu temelde insanlığa uyumlu bir geleceği getirecek gerçek bir devrim için sürdürülen harekete katılmanız gerekmektedir.
Add comment