Bu polemiğin odağı felsefe ya da özellikle felsefenin bilgiye, hakikate ve bilgiyi nasıl elde edip değerlendirdiğimize dair sorularla ilgilenen dalı olan epistemolojidir.
Konu ilk bakışta soyut, alakasız ve bitmek bilmeyen emperyal savaşların, Ebola’nın, küresel iklim değişikliğinin ve kadınlara dair yaygın acımasızlığın ve değersizleştirmenin hüküm sürdüğü dünyamızdan kopuk görünebilir. Ancak bu polemikte ele alınan felsefi sorular ve daha büyük ölçekte sürdürülen ideolojik mücadeleler büyük önem arz etmektedir. Bu sorular ve mücadeleler, zamanımızdaki çılgınlığa ve dehşete bir son vermeye muktedirdir. Özellikle de ezilenlerin ve anlamamıza değecek ve bu sayede değiştirebileceğimiz bir dünyayı arzulayan insanların yeteneği ile… Bu, devrimin sorusudur aynı zamanda.
Devrimler 20. yüzyılda vuku buldu. Komünist devrimin ilk dalgası vizyon sahibi ve öncü liderlik altında dünya üzerindeki yüz milyonların yükselişi ve eski düzeni alt edişi ile gerçekleşti – ilk olarak 1917’de Rusya’da ve sonra da 1949’da Çin’de. İnsanlığın üçte biri gerçek anlamda özgürleştirici toplumların inşa edilmesi sürecinin bir parçasıydı. Bu, sınıflı toplumunun baskıcı karanlığından ilk çıkıştı.
Ancak devrimin bu ilk evresi 1976’da Mao Zedung’un ölümünü takiben gerçekleşen gerici darbe ile son buldu. Bu yenilgi Sovyetler Birliği’nde yeni kapitalist güçlerin iktidara gelmesinden sadece 20 yıl sonrasında gerçekleşti.
“Aslında hakikat olan her şey proletarya için iyidir ve tüm hakikatler komünizme ulaşmamıza yardımcı olabilir” – Bob Avakian
Dünya üzerinde bugün sosyalizm mevcut değil. Kapitalist dünya ekonomisinde büyük değişimler meydana geldi, insanların topraklarından sürülmesiyle küresel güneyin şehirleri mantar gibi çoğaldı ve çevre krizi bir felakete dönüştü. Milyarlar gereksiz bir şekilde acı çekiyor. Ezilenlerin çoğu kapitalist-emperyalist sistemin ürünleri olan gerici dinsel fundamentalizmden ya da Amerikan tarzı demokrasiden başka bir seçeneğin olmadığı ölümcül bir dinamiğe sıkıştı. Bu sırada komünizm itibarsızlaştırıldı, mevcut iktidarlar tarafından bir “başarısızlık” olarak resmen ilan edildi ve insanlar başka bir alternatifin olmadığını vaaz eden mesajların bombardımanına tabi tutuldu.
Nesnel olarak ortaya konulacak soru şudur: Bu delilikten bir çıkış var mıdır?
Bob Avakian’ın son otuz yıldır bu zemine karşı üzerinde çalıştığı büyük sorun budur: komünist devrimin ilk dalgasından alacağımız dersleri, onun baş döndürücü nitelikteki kazanımları ile birlikte sorunlarını ve açmazlarını da ortaya koyarak bir çıkış yolu inşa etmek. Avakian bu çalışması ile, ve ayrıca geniş entelektüel, bilimsel ve sanatsal düşünce ve girişimlerden sonuçlar da çıkararak, komünizmin yeni bir sentezini geliştirmiştir. Bu sentez, felsefeyi, enternasyonalizmi, sosyalist toplumda proletarya diktatörlüğü ve iktidarın kullanımını ve stratejiyi kapsar.
Radikal olarak farklı ve daha iyi bir dünya için uygulanabilir bir vizyon ve strateji sunan ve yeni genç aktivistler nesline, entelektüellere, sanatçılara ulaşabilen ve ulaşmak zorunda olan yeni bir komünist devrimin önünü açacak olan özgürleştirici alternatifimiz, bu Yeni Sentezdir.
(…..)
Ajith (Murali Kannampilly) Kimdir?
Uluslararası Komünist Hareket’in yol ayrımına girdiği 60’ların ortasında Mao Zedung’un bayrağı altında toplanan genç komünistlerden biriydi. Çin’deki karşı devrimci darbenin ardından Maoistlerin dünya çapında toparlanmasında (Devrimci Enternasyonalist Hareket’in kurulmasında) taktire şayan bir çaba harcadı. 90’ların başında dünya çapında olduğu gibi Hindistan’da da komünizmin ve komünist öncünün tasfiyesine karşı kararlıca durdu. K. Venu revizyonizminin açıktan proletarya diktatörlüğüne veda ve komünist fikirleri “totalitarizmdir” önerisini elinin tersiyle itti. Fakat gerçek şu ki Ajith, Venu ve onun uluslararası komünist hareketteki izdüşümlerinden köklü bir şekilde kopamadı. Mao’nun söylediği üzere, “Marksizm ikiye bölünür ve geriye döner”. Ajith, süreç içerisinde, bir bilim olarak komünizmin ilerlemesine karşı, komünist teori ve pratiğin geçmişteki hatalı yanlarını bütünlüklü, sistemli bir şekilde savumaya ve temsil etmeye başladı. Bob Avakian’ın mimarı olduğu Yeni Komünizm’in açtığı yeni safhaya açıktan karşı geldi. Ne yazıkki Ajith, Hindistan gericiliği tarafından yapılan bir operasyonla, 2015’den beri tutsak edilmiştir.
Kitabın İçindekiler Bölümü:
I. MESELEYİ ORTAYA KOYMAK: GELECEĞİN ÖNCÜSÜ YA DA GEÇMİŞİN KALINTISI
II. KOMÜNİST DEVRİM, BİR BİLİM OLARAK KOMÜNİZM, PROLETARYANIN GÖREVİ YA DA HAKİKAT NEDEN HAKİKATTİR
Ajith’in Komünizmin Bir Bilim Olduğunu Reddedişi
Tarihsel Materyalizm: Marksizm’in Dayanak Noktası
Doğa Bilimleri ve Sosyal Bilimlerinde Bilimsel Yöntem
Ajith Sosyal Bilimlerde Bilimsel Yöntemi Reddetmektedir
Ajith ve Karl Popper
III. SINIFSAL KONUM VE KOMÜNİST BİLİNÇ
“Yalın Sınıf Hisleri” ve Komünist Bilinç
Ajith’in Proletaryanın Şeyleştirilmesi Savunusu
Lenin’in Komünist Bilince Hayati Önemdeki Katkısı
Proletarya ve Tarihin Yürüyüşü
Ulusalcılık mı, Enternasyonalizm mi?
Şeyleştirmenin Önceki Sosyalist Devrimler Üzerine Olan Olumsuz Etkisi
IV. HAKİKATİN SINIFSAL BİR KARAKTERİ VAR MI?
Kültür Devrimi’nde Tali bir Mesele Olarak “Sınıf Hakikati”
Ajith ve Sınıf Partizanlığı
V. AJITH’İN TEORİYİ KARALAMASI
Eyleme ve Toplumsal Gerçekliğe Sığ bir Bakış
Marksizm’in Gelişiminin Kaynağı Marks ve Engels’in “Doğrudan Eylemi” Değildi
Partizanlık Bilimde Temellendirilmelidir
Pahalıya Patlayan “Siyasi hakikat”
VI. FELSEFE VE BİLİM ÜZERİNE BAZI NOKTALAR
Marksizm’de Felsefenin Yeri
Ajith Felsefeyi Bilimden Ayırmaktadır
Ajith’in Marksizm’in Temel İlkelerine Yarı-Dinsel Yaklaşımı
Mutlak ve Göreli Hakikat ve Bilginin İlerlemesi
Bildiklerimizden Ne Kadar Emin Olabiliriz?
VII. KOMÜNİST DEVRİM ZORUNLU VE OLANAKLIDIR AMA KAÇINILMAZ DEĞİLDİR… BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE İNŞA EDİLMELİDİR
İnsanlık Tarihinin “Ahengi” Üzerine Marks ve Avakian
Tarihin Gerçek Dinamikleri ve Komünist Hareketteki Hatalı Görüşler
Özgürlük, Zorunluluk ve Zorunluluğun Dönüşümü
Ajith’in Özgürlük ve Zorunluluğu Yanlış Kavrayışı
Mutlak Özgürlüğe Yapılmayan bir Sıçrayış
Devrimin Yazgısı Yoktur
Tarihsel Kanunlar Derken Ne Anlıyoruz?
VIII. AJITH POSTMODERNİZM VE DİNLE AYNI SAFA DÜŞÜYOR
Avakian’da Aydınlanma’nın Diyalektik Değerlendirilmesi
Ajith’in Aydınlanma’yı Kavrayışı ve Avakian’ın Görüşlerini Saptırması Hindistan’daki İngiliz Hakimiyeti Karşısında Marks’ın Duruşu Üzerine
Ajith’in “Bilimsel Bilince” Karşıtlığı
Bilim ve Geleneksel Bilgi
Ajith Postmodernizm ile Aynı Zemine Düşüyor
Hakikatin Yerine “Anlatıyı” Koymak
Kapitalizmin Bilimsel Olmayan Eleştirisi
Ajith’in Frankfurt Okulu’nu Benimseyişi
Ajith ve Kantçı Gelenek
IX. AJITH’İN DİNİ VE GELENEĞİN ZİNCİRLERİNİ ÇİRKİN VE YANLIŞ BİR BİÇİMDE ÖZETLEYİŞİ
Kadınların Ezilişini Gizemlileştirmek
Ulusalcılığa Kuyrukçuluk, Fundamentalizme Güzelleme
“İki Miadı Dolmuş” ve Dine Karşı İdeolojik Mücadele Üzerine Avakian
“İki Miadı Dolmuş” Arasında Seçim Yapmak ya da Başka bir Yol Bulmak
X. SONUÇ
Add comment