Editörün Notu: Bob Avakian’ın aşağıdaki makalesi 27 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Kaynak için bkz: WILD DISTORTIONS OF REALITY, DEADLY ILLUSIONS OF “PAINLESS PROGRESS,” AND THE URGENT NEED FOR A REAL, SCIENTIFICALLY-GROUNDED REVOLUTION | revcom.us
Gerçeğin Amansızca Çarpıtılması, “Acısız Gelişimin” Ölümcül İllüzyonları ve Bilimsel Temelli Gerçek Bir Devrim İçin Acil İhtiyaç
Malcolm X, Nation of Islam’ın (İslam Ulusu) teorilerine dair yorum yaparken “Bizler hayal edebileceğiniz en fantastik şeylerden bazılarına inanmıştık” demiştir (Claude Andrew Clegg III, An Original Man, The Life And Times of Elijah Muhammed‘den alıntı yapılmıştır).
Malcolm, bu ifadede “fantastik” kelimesini “gerçekten harika” gibi bir anlam ifade etmek için kullanmıyordu. Hayır, İslam Ulusu doktrininin saf bir “hayal” olduğunu ve takipçilerini en saçma ve en zalimce şeylere inandırdığını söylüyordu. Başka bir zaman bu “fantastik şeylerden” bazılarına ve bunların gerçeklik karşısında nasıl uçup gittiklerine, tüm ezilen halkların ve nihayetinde bir bütün olarak insanlığın çıkarına gerçekliği değiştirmek için yapılması gerekenlere değinmeye değer. (İslam Ulusu doktrini, yaklaşık 1.500 yıl önce Arabistan’da Muhammed bin Abdullah tarafından kurulan geleneksel İslam ile de önemli şekillerde çelişmektedir. Aklı Özgürleştirmek ve Dünyayı Kökten Değiştirmek İçin: Tüm Tanrılardan Kurtulun! kitabında geleneksel İslam’ın kökenlerinden ve Hıristiyanlık ve diğer dinlerin gerçekliğin kendisiyle uyuşmazlığından, ayrıca erkekler ve kadınlar arasındakiler de dahil olmak üzere miadı dolmuş son derece baskıcı olan toplumsal ilişkilerin nasıl teşvik edildiğinden bahsetmiştim) (1)
Burada şu soruya odaklanacağım: İnsanlar neden bir dönemler Malcolm X’in yaptığı gibi… günümüzde de tıpkı Malcolm’ın İslam Ulusu’na katıldığı dönemdeki gibi kendilerine bu derece kötü muamele yapılmasının, dünyanın berbat bir yer haline gelmesinin nedenini arıyorlar? Neden özgürleştirici bir devrim yoluyla onu radikal bir şekilde dönüştürmek için dünyayı olduğu gibi anlamaya umutsuzca ihtiyaç duyan insanlar… neden bu kadar çok insan “hayal edebileceğiniz en fantastik şeylerden bazılarına” inanıyorlar?
Daha önce yazdığım gibi burada kaçık, Trump sever, ırkçı, kadınlardan nefret eden faşistlerden bahsetmiyorum:
“Bunlar beyaz üstünlüğünün, erkek egemenliğinin ve diğer baskıcı ilişkilerin (aynı zamanda çevrenin kontrolsüz yağmalanmasının) sıkı bir şekilde desteklenmesi ve uygulanması gerektiğine yoğun, irrasyonel bir tutkuyla inanan önemli bir kitleyi harekete geçirdiler. Hak ettikleri (veya “tanrı tarafından takdir edilmiş”) konumlarına yönelik gördükleri tehdide ve ısrarlarına yanıt olarak, çılgınca bir Hıristiyan köktenciliği ile birlikte, her türlü kaçık komplo teorilerini kucaklayan, baskıya karşı mücadeleye daha fazla taviz vermenin “Amerika’yı büyük yapan” şeyi yok edeceğine dair ısrarlarıyla kısır bir deliliğe sürüklendiler.” (2)
Hayır, bunlardan değil, bu faşistlerin yoğun nefretinin hedefi olan ve şu anda altında yaşamak zorunda kaldığımız bu kapitalizm-emperyalizm sisteminin en korkunç baskısına maruz kalan insanlardan bahsediyorum. Neden bu kadar fazla insan gerçek olmayan şeylere -ve bazı durumlarda gerçeklikle amansız şekilde çelişse de- bu kaçık komplo teorilerine inanıyor?
Bunun farklı nedenleri var, ancak bunun çoğunun merkezinde bu çılgın komplo teorilerinin ve diğer bilim karşıtı inançların çoğunun görünüşte gizemli olan fenomenler için basit bir açıklama sunması gerçeği var. Bu açıklamalar genellikle kararlı bir mücadeleye ve gerçek bir fedakarlığa gerek kalmadan dünyadaki dehşetlerin bir şekilde çözülebileceği yanılsamasını sağlar. Belirli bir komplo teorisi, şeylerin ayrıntılı bir “açıklamasından” bahsetse bile, genellikle bunu basit bir şeye indirger. Bu anlayışa göre bazılarının veya pek çok kişinin kötü muamele görmesinin nedeni, bunların yaşanmasına neden olan gücü elinde bulunduran bir grup kötü insanın olmasıdır.
Fakat temel gerçek şudur: Tek tek insanların ve bir bütün olarak insanların kaderi bir komplo tarafından belirlenmez… Küçük bir kliğin, belirli bir tanrının veya tanrıların veya diğer doğaüstü güçlerin kasıtlı ve gizemli eylemleri tarafından belirlenmez… Bir grubun genleri tarafından belirlenmez. Hayır, insanların durumu karmaşık şekillerde belirlenmektedir, evet bu karmaşıktır, fakat bilim sayesinde bu anlaşılabilir ve açıklanabilir; ve bu temelde, her yerdeki tüm ezilen halkların ve nihayetinde tüm insanlığın çıkarına olacak şekilde kökten değiştirilebilir.
Bütün bunlardaki can alıcı bilimsel anlayış, insanların sistemler halinde örgütlenmiş toplumlarda yaşadıklarıdır. Bunlar, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak ve gelecek nesilleri sağlamak için birbirleriyle ve doğanın geri kalanıyla etkileşim biçimlerine dayanan sistemlerdir. Bu sistemlerin, herhangi bir bireyin veya insan grubunun hatta bu sistemlerde egemen konumu işgal edenlerin iradesinden bağımsız belirli temel ilişkileri ve işleyiş biçimleri vardır.
Bugün dünyaya egemen olan ve sadece bu ülkedeki halk kitlelerinin değil, tüm dünyadaki insanlık kitlelerinin korkunç acılar yaşamasının temel nedeni olan kapitalizm-emperyalizm sistemi altında yaşıyoruz. Bu acıya bir son vermek mümkündür. Bu sistem sadece hayatları çalmak ve ruhları ezmekle kalmaz, aynı zamanda tamamen gereksizdir de. Fakat bu sistemin gerçekte nasıl çalıştığına, bu sistemin “işleyişinin” olayları bu sistemin devrimci olarak yıkılması noktasına nasıl getirdiğine ve onun yerini acilen ihtiyaç duyulan kökten farklı, özgürleştirici bir sistemle değiştirmenin mümkünlüğüne ancak bilimsel bir anlayış ile varılır.
Bir dizi çalışmada bu meseleleri belirli bir derinlikle ele aldım. (3) Burada vurgulanması gereken en önemli şey, bu anlayışa sırf bizi iyi hissettiriyor ya da hatalı bir temelde de olsa sırf bize rahatlık ve umut veriyor diye gerçekliğin “fantastik” çarpıtmaları ve gerçekten fedakarlık gerektirmeyen “acısız gelişimin” ölümcül yanılsaması gibi şeylere inanmakla asla ulaşılamayacağıdır. Hayır, dünyanın her yerinde yaşayan halkarı sömürü ve baskıdan kurtarmak ve dünyayı değiştirebilmek ancak bilime dayanarak mümkündür. Bilimsel yöntemin tutarlı bir şekilde uygulanması gerekir, ki bu da maddi gerçekliği ve bu gerçeklikle etkileşime giren insanlığın süreçlerini kavrayan fikirlerin, teorilerin, doktrinlerin vb. kaynağıdır. Ayrıca bu tür fikirlerin, teorilerin, doktrinlerin vb. doğru olup olmadığının nihai testidir de. İşte bu yüzden geliştirdiğim yeni komünizm, dünyayı olduğu gibi anlamak ve bu temelde onu kökten değiştirmek için en tutarlı bilimsel yöntem ve yaklaşım konusunda ısrarcıdır ve bu temelde ilerler.
Dipnotlar:
1) Aklı Özgürleştirmek ve Dünyayı Kökten Değiştirmek İçin: Tüm Tanrılardan Kurtulun! El Yayınları, 2014. Özellikle İkinci Kısım “Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam”, özellikle “İslam, Hıristiyanlıktan Daha İyi (ve Daha Kötü Değil) Değildir” bölümüne bakın.
3) “Nadir Bir Zaman” makalesine ek olarak, Bob Avakian’ın Yeni Komünizm ve Atılımlar (Breakthroughs) kitaplarına bakabilirsiniz. Özellikle Yeni Komünizm içinde yer alan “Giriş ve Yönelim. Aldanmanın ve Kendini Aldatmanın Aptal Kurbanları” ve Bölüm 1 “Yöntem ve Yaklaşım, Bir Bilim Olarak Komünizm”.
Add comment