İsrailli Sivil “Protestocular” Gazze’de Filistinli Çocukları Açlıktan Öldürmek İçin Kerem Şalom Sınır Kapısını Kapattı
“İsrail gerçekten inanılmaz bir şey yaptı-İsrail Yahudileri Nazilere dönüştürmeyi başardı!”
-Bob Avakian’dan, şu ifadesine eşlik olarak: Holokost’tan sonra Yahudi halkının başına gelen en kötü şey İsrail devletidir.
Ayrıca bakınız: (1. yazının linki) (bu yazının orijinali: https://revcom.us/en/israeli-civilian-protesters-shut-down-kerem-shalom-crossing-starve-palestinian-children-death-gaza)
7 Kasım 1938’de, ailesinin ve diğer binlercesinin terörist etnik temizlikle NAZİ Almanyası’ndan sürülmesine öfke duyan genç bir Yahudi, çaresiz bir intikam eylemiyle Paris’te bir Alman diplomata suikast düzenledi.
Propagandadan sorumlu üst düzey bir NAZİ yetkilisi olan Joseph Goebbels, bu olaydan yola çıkarak cinayetin suçunu tüm Yahudilere yükledi ve milyonlarca Yahudi’nin sistematik bir şekilde öldürüldüğü NAZİ soykırımının en önemli olaylarından birini başlattı. Goebbels, NAZİ lideri Hitler’in “gösterilerin [NAZİ] Partisi tarafından hazırlanmaması veya organize edilmemesi, ancak kendiliğinden patlak vermeleri halinde engellenmemeleri” talimatını verdiğini duyurdu.
Bu mesaj Kristallnacht’ı (Kristal Gece/Kırık Camlar Gecesi) başlattı. Almanya, (Almanya tarafından ilhak edilmiş olan) Avusturya ve (Almanya tarafından işgal edilmek üzere olan) Çekoslovakya’da çeteler itfaiye, polis ve halkın gözü önünde Yahudi sinagoglarını ve işyerlerini tahrip etti, yıktı ve yaktı. Kudurmuş linç çeteleri düzinelerce Yahudi’yi öldürürken, emredildiği üzere polis terörü ve ölümü “engellemedi”. Çetelerin şiddet ve cinayetlerine olanak sağlamanın yanı sıra, polis 30.000 Yahudi’yi tutukladı ve sınır dışı etti.
Bu şekilde NAZİ’ler dünyaya bu soykırım saldırısının “resmi olarak bizim tarafımızdan yapılmadığını, sıradan Almanlar tarafından yapıldığını ve Yahudilere karşı duydukları öfkeyi ifade etmelerine izin vermemiz gerektiğini” söyleyebilecekti. Halkın büyük ölçüde NAZİ’leri desteklediği ve Kristallnacht’ın özellikle şiddetli geçtiği Alman işgali altındaki Avusturya’da, Yahudi olmayan komşularının kendilerini öldürmek için kışkırtıldığına tanık olan 115.000’den fazla Yahudi ülkeden kaçtı (Avusturya’daki Yahudi nüfusunun neredeyse tamamı).
Yetkililer “engellemezken” soykırımcı “protestoları” teşvik etme taktiği şu anda İsrail yöneticileri tarafından yönetiliyor. İsrailli yetkililer bir kenara çekilirken, “protestocular” İsrail ve ABD medyası tarafından Gazze’ye umutsuzca ihtiyaç duyulan yardımın girmesini engelledikleri için sempatik gösteriliyor.
Ocak ayında, Gazze’deki koşullar korkunç derecede umutsuz hale geldiğinde, İsrailli “protestocular” gıda, su, tıbbi malzeme ve diğer temel ihtiyaçları taşıyan kamyonların İsrail’den Kerem Şalom geçişi yoluyla Gazze’ye girmesini engellemeye başladı. Kerem Şalom Gazze’ye giden tek modern ve yüksek hacimli kamyon güzergahıdır.1
Ana akım İsrail ve ABD medyası bu “protestocuları”, Hamas’ın 7 Ekim’de el koyduğu İsrailli rehineleri serbest bırakmasını talep eden İsrailli rehinelerin yakınları ve aktivistler olarak nitelendiriyor. Ancak bu “protestolardaki” baskın örgütlerin kayıtlara geçen soykırım gündemi, Gazze Şeridi’nin tamamen etnik temizliğe tabi tutulması, tüm Filistinlilerin sürülmesi ve Gazze’nin Siyonistler tarafından işgal edilip yerleşime açılmasıdır. 2
Gazze’de çocukların açlıktan ölümünü dayatan “protestoculara” paralel olarak, faşist İsrailli “yerleşimciler” Filistin’in Batı Şeria bölgesinde kanlı bir saldırıya geçtiler. 3
Hitler’in Kristallnacht’ta NAZİ polisine faşist isyancıları “engellememesi” emrini hatırlatırcasına, İsrail polisi ve sözde İsrail “Savunma” Güçleri (İsrail ordusu) soykırım talep eden bu “protestocular” Kerem Şalom sınır kapısını kapatırken defalarca seyirci kalmıştır. 28 Ocak’ta New York Times’ın haberine göre, “İsrail medyası tarafından çekilen ve gösterilerin arkasındaki grup tarafından sosyal medyada yeniden paylaşılan video görüntülerinde, Pazar günü geçitteki protestocular İsrail bayrakları sallayıp megafonlardan tüm rehineler iade edilene kadar hiçbir yardımın geçmeyeceği yönünde sloganlar atarken İsrail güvenlik güçlerinin buna seyirci kaldığı görülüyordu.”
Washington Post’un 10 Şubat tarihli haberine göre “İsrail “Savunma” Kuvvetleri -en azından görünüşte- Ocak sonundan bu yana Kerem Şalom’u kapalı bir askeri bölge haline getirdi. Ancak geceleri kontrol noktalarının olmaması otobüsler dolusu protestocunun girişini kolaylaştırıyor.” Çok sayıda haberde “protestocular” ile İsrail polisi ve askerinin birlikte poz verdiği görülüyor. NPR’nin 12 Şubat tarihli haberine göre “[Siyonist protestocular] bir hafta içinde arka arkaya üç gün boyunca tüm kamyonların Gazze’ye geçişini durdurmayı başardılar” (vurgu eklenmiştir).
Bu “protestocular”, Kristallnacht sırasında NAZİ kışkırtmalı güruhların Yahudilere yaptığı gibi, Filistinlilerin evlerini, işyerlerini ve camilerini yakıp onları yurtlarından sürmüyorlar (en azından bu eylemde). İsrail ordusu bunu ABD’nin tam desteğiyle yapıyor.
Ancak bu “protestocular”, Hamas tarafından işlenen ölümlerin, rehinelerin kaçırılmasının ve diğer suçların intikamı olarak, Gazze’deki binlerce ve binlerce Filistinli çocuğun yiyecek, su, ilaç ve yakıttan mahrum bırakılarak açlık ve hastalık nedeniyle öldürülmesini talep ediyor. Ve “protestocuların” baskın bir bölümü Filistin’in tamamen etnik olarak temizlenmesini talep ediyor. Dolayısıyla bu “protestocular” Kristallnacht’ı gerçekleştiren NAZİ destekçisi sivillerin ruhunun mirasçılarıdır. İsrailli yetkililer de Kristallnacht sırasında polise soykırımcı çeteleri “engellememe” talimatı veren Hitler’i örnek alıyor.
Kaynaklar:
●Kristallnacht, Holokost Ansiklopedisi
●Uluslararası Adalet Mahkemesi İsrail’in Filistin’e Yönelik Soykırımının ” Olası ” Olduğunu Söylüyor… Ancak Kendisini Boş Bir Uyarıyla Sınırlıyor, revcom.us 1/29/2024
●İsrail, Protestocuların Gazze’ye Yardım Akışını Engellemesini Engellemek İçin Harekete Geçti, New York Times, 28.1.2024
●Gazze’ye yardım ulaştırılmasını engelleyen protestocular Kudüs’e yürümeyi planlıyor, The Times of Israel 2/3/2024
●Gazze gıda kriziyle boğuşurken, bazı İsrailli protestocular yardımı engellemeye çalışıyor, NPR, 2/12/24
- Mısır’dan Gazze’ye yardım için 17 Aralık’a kadar tek açık geçiş yolu olan Refah sınır kapısı Kerem Şalom’un kapasitesine yakın bir kapasiteye sahip değildir. “Protestocular” Kerem Şalom’u kapattığında, yardım sevkiyatları İsrail’den Mısır’a yönlendiriliyor ve ardından sınır kapısı denetimleri, Refah kapısının çok daha düşük kapasitesi ve Refah’ın Gazze tarafında devam eden İsrail askeri saldırısı nedeniyle tıkanıyor. Tüm bu düzenek Biden’ın İsrailli yetkilileri Gazze’ye yardım için daha hızlı bir rota açmaya ikna ettiğini iddia etmesini sağlarken, İsrailli yetkililer de bunu kabul ettiklerini ancak yardımı engelleyenlerin “protestocular” olduğunu söyleyebiliyor. ↩︎
- Washington Post’ta alıntılanan Kerem Şalom “protesto” liderlerinden biri, İsrail devletinin kuruluşu sırasında Filistin’de yaşanan etnik temizlik olan Nakba’nın bir efsane olduğunu iddia eden faşist bir Siyonist örgütün (Im Tirtzu) üyesidir. Kerem Şalom’daki “protestoların” arkasındaki en güçlü örgütlerden birinin İngilizce sözcüsü, Gazze’de açlık çeken insanlara yardım ulaştırmanın tek meşru yolunun “Mısır sınırını açmak ve oradaki insanların dışarı çıkmasına ve insani yardımı oradan almasına izin vermek” olduğunu belirtti. İsrail gazetesi Haaretz’in haberine göre “protestoların” arkasındaki örgütlerden birinin adı “İsrail Halkı Gazze’ye Dönüyor” ve bu örgüt kısa bir süre önce Gazze’nin etnik temizliğini uygulamak için Gazze Şehri’nin yıkıntıları da dahil olmak üzere Batı Şeria tarzı Yahudi “yerleşim yerleri” inşa edilmesini talep eden binlerce kişinin katıldığı bir mitingin arkasındaki örgüttü. Bu güçlerin “protestolardaki” rolü, İsrail hükümetindeki güçlü güçlerin Gazze nüfusunun tamamının öldürülmesi ya da sürgüne gönderilmesi yönündeki talepleriyle örtüşmektedir. ↩︎
- Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki (1967’de İsrail tarafından savaşla ele geçirilen ve işgal edilen bölge) Yahudi “yerleşimciler” Filistinlilere yönelik terör saldırılarını büyük ölçüde tırmandırdı. Yerleşimciler 7 Ekim’in intikamını almak için Filistinli sivillere suikast düzenliyor ve köylerde terör estirerek bazen tüm halkı kaçmaya zorluyor. Yerleşimciler evleri ve köyleri yağmalıyor ve güpegündüz Filistinlilerin çiftliklerindeki hayvanları çalıyorlar. Tüm bunlar, 7 Ekim’den bu yana 288 Filistinliyi öldüren, binlercesini yaralayan, gözaltına alan ve tutuklayan İsrail ordusunun desteğiyle gerçekleşiyor. Bkz: Kudurmuş, Irkçı İsrail Rejimi Filistinlilere Karşı Terörü Arttırıyor revcom.us. ↩︎