Editörün Notu: Devrimin önderi ve yeni komünizmin mimarı Bob Avakian’ın çevirisini aktardığımız aşağıdaki makalesi 23 Temmuz 2020 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır.
Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/657/bob-avakian-capitalism-imperialism-the-suffocation-of-seven-billion-en.html
Bu ülkenin yöneticileri ve bunların çıkarlarını temsil edenler, kapitalist sistemin (ve yalnızca kapitalist sistemin) mümkün kıldığını varsaydıkları “özgürlük, inisiyatif ve yaratıcılık” ve özellikle de bu ülkedeki halkların yarattığı bu büyük zenginlik hakkında devamlı olarak övünüp dururlar. Ve sürekli olarak komünizme, insanların özgürlüğünün olmadığı, inisiyatiflerinin ve yaratıcılıklarının teşvik edilip ödüllendirilmediği, tam aksine bunların boğulduğu ve bastırıldığı baskıcı bir sistem diyerek iftira atarlar. Bütün bunlar temelden yanlıştır ve tamamen ters yüz edilmiştir.
Her şeyden önce bu insanların övündükleri servet, halkın çok küçük bir yüzdesinin servetin büyük kısmını kontrol ettiği bu ülkede son derece dengesiz bir şekilde dağılmıştır. Ancak, bunun ötesinde ve daha da önemlisi, bu zenginlik, tarihsel ve bugüne kadar insanlığa karşı tarif edilemez suçlara dayanmaktadır. Şununla başlamak gerekir:
ABD; soykırım, kölelik ve Amerika’ya peşi sıra gelen göçmenlerin acımasızca sömürülmesi yoluyla topraklarını oluşturmuş ve servetinin temelini inşa etmiş bir ülkedir. [1]
Ve bugün, “ABD’nin zenginliği ve gücü, dünya çapında bir emperyalist sömürüye dayanmaktadır.” Yani uluslararası ter atölyeleri, maden ve kurumsal çiftlik ağlarının kontrolüne dayanmaktadır. Buralarda yüz milyonlarca ve en nihayetinde milyarlarca insan kölelerinkinden çok daha farklı olmayan koşullarda kapana kıstırılmış durumdadır. [2]
Bu kapitalizm-emperyalizm sistemi -halk kitlelerinin acımasızca sömürülmesine ve süper sömürüsüne dayanan, büyük kapitalist girişimler ve finans kurumları arasındaki kıran kırana rekabet ve kapitalist devletler arasındaki rekabet ile belirlenmiş bir sistemdir- açlığa tekabül eden ücretlere katlanan çok sayıda çocuk da dahil olmak üzere ve Üçüncü Dünya’da (Latin Amerika, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da) kırsal kesimden sökülen, hızla genişleyen kentsel alanlarda şişen gecekondu bölgelerinde nüfus yoğunluğunu oluşturan ve çoğunluğu “kayıtlı” ekonominin dışına sürülmüş milyarlarca insanın (dünyadaki yedi milyardan fazla insanın büyük çoğunluğunun) özgürlüğünü, girişimini ve yaratıcılığını boğmaktadır.
Bu sistem altında, kelimenin tam anlamıyla milyarlarca kadının özgürlüğü, yaratıcılığı ve inisiyatifi sisteme yerleşik bulunan ataerkil erkek üstünlüğü ile boğulmakta ve bastırılmaktadır.
On milyonlarca insan hayatını kaybetti ve ülkeler, doğrudan rekabet halindeki emperyalistler tarafından yönetilen savaşlarda (1. ve 2. Dünya Savaşları gibi) veya destekledikleri yerel güçlerin savaşları doğrultusunda harap oldu. Bunların hepsi dünyanın stratejik bölümlerinin kontrolü (veya korunması) için, kritik önemdeki doğal kaynakların ve pazarların kanlı bir şekilde ele geçirilmesi için, yaşamları sömürüyle çalınan halk kitlelerinin bastırılması doğrultusunda mümkün oldu.
İşte bu kapitalizm-emperyalizm sisteminin “büyüklüğü” üzerine bütün bu tumturaklı lafların altındaki çirkin gerçeklikten bir “kesit”:
“İnsanlığın büyük bir bölümünün sefalet çektiği, 2.3 milyar insanın temel bir tuvaletten veya heladan mahrum olduğu, çok sayıda insanın önlenebilir hastalıklardan kaynaklı acı çektiği, milyonlarca çocuğun her yıl bu hastalıklardan ve açlıktan öldüğü, 150 milyon çocuğun çocuk işçi olarak acımasızca sömürüldüğü, bütün dünya ekonomisinin muazzam bir ter atölyeleri ağına dayandığı, çok fazla sayıda kadının düzenli olarak cinsel istismara ve tacize maruz kaldığı, 65 milyon mültecinin savaş sonucunda yerlerinden olduğu, sefalet, eziyet yaşadığı ve küresel ısınmanın etkilerinin yaşandığı bir dünyada yaşıyoruz.” [3]
İnsanlığın geleceği çevrenin hızla yok edilmesi ve her zaman mevcut olan nükleer saldırı tehdidi ile bu sistem tarafından ciddi olarak ve giderek daha fazla bir şekilde tehlikeye atılıyor.
ABD’nin (bu “tüm ülkelerin en zengininin”) kendi içinde on milyonlarca insan özellikle de kenar mahallelerdeki halk kitleleri ciddi yoksunluk koşulları altında yaşıyor, birçoğunun “asgari ücret ile” iş bulma fırsatı bulunmuyor ya da (“düzenli kayıtlı ekonomi”) içinde iş bulma durumları yok; aynı zamanda eğitim, barınma, sağlık hizmetleri ve toplumun her boyutunda ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Tüm bunlar sürekli polis terörü baskısı ile ve sürekli cinayetlerle sonlanıyor.
Mevcut COVID-19 pandemisi, bu ülkede ve bir bütün olarak dünyada mevcut olan derin eşitsizlikleri hem açığa çıkardı, hem de bunları daha da artırdı; zaten acı bir şekilde ezilen, yoksullaştırılan ve iyi sağlık hizmetlerine erişimi engellenen insanlar için bu pandeminin etkisi çok ağır oldu.
Ve COVID-19 pandemisi vurmadan önce bile, halk kitlelerinin geçimi üzerindeki ezici etkileriyle, bu ülkede düzenli olarak istihdam edilen on milyonlarca kişi maaş gününe kadar tüm parasını harcamış şekilde yaşıyordu, sevdiklerine destek olmaya çalışıyor ve çocukları için daha iyi bir gelecek umut ediyordu. İnsanların pek çoğu büyük borçlar altına giriyor ve yalnızca tek bir ciddi sağlık sorunu, yaşamlarında finansal olarak büyük alt üst oluşkara neden oluyor. Bununla birlikte zenginliği yaratan emekleri, kapitalistlerin (veya kapitalist kurumların) çalışma koşullarını boyunduruğu altında bulunuyor; insanlara adeta makinenin bir çark gibi davranılıyor veya pek çok durumda -ister montaj hattında ister bilgisayar ile- adeta bir makinenin uzantısı olarak davranılıyor. Bu şartlar altında yalnızca yabancılaşan ve uyuşan zihinler işleyebiliyor.
Bu (ve sayısız başka) yolla, mevcut sistem dünyanın her yerinde milyarlarca insanın ruhunu ezip deforme ediyor, insanların hayatını öğütüyor – veya açıkça bu hayatları çalıyor.
İnsanların potansiyelinin bütün bunlardan kaynaklanan büyük israfını ve doğrudan heba edilmesini bir düşünün. Bütün bunlar, dünyanın ve halk kitlelerinin mevcut kapitalizm-emperyalizm sisteminin egemenliği altında yaşamak zorunda kalmasının bir sonucudur.
Ve bütün bunlar; bu ülkedeki halkın nispeten küçük bir bölümünün ve bir bütün olarak da insanlığın çok küçük bir bölümünün kendi inisiyatiflerini ve yaratıcılıklarını geliştirme ve uygulama koşullarına, bunun “özgürlüğüne” sahip olduğu temeldir – bütün bunlar, bu sistem altında, bir bütün olarak dünyadaki halk kitleleri için “dengesiz”, son derece eşitsiz ve son derece baskıcı koşulları güçlendirmektedir.
Ve yine bütün bunlar tam olarak ve son derece gereksizdir.
Devrim, Yeni Komünizm ve İnsanların Potansiyelinin Açığa Çıkması
Bu modası geçmiş ve canavarca kapitalizm-emperyalizm sisteminin dayattığı koşullar altında bile, bu sistem ve yöneticileri tarafından en çok baskı gören ve aşağılananlar da dahil olmak üzere, toplumun her kesiminden ve dünyanın her kesiminden her seferinde farklı şekillerde yaratıcılık açığa çıkmaktadır – ve özellikle de müzik, edebiyat ve diğer sanat ve kültür ifadelerinde durum böyledir. Milyarlarca insanın bu sistem tarafından zincirlenip bastırılma biçimlerinin parçalanmasıyla ve devrim yoluyla bunlardan kurtulması ile bütün bu yaratıcılığın ne kadar büyük olabileceğini bir düşünün – Bu şekliyle, maddi ve kültürel açıdan halk kitlelerin ihtiyaçlarını karşılamanın tüm yolları açığa çıkarılabilir.
Komünist hareketin önceki deneyimlerinden (olumlu fakat aynı zamanda olumsuz) önemli dersler alarak ve geniş bir insan deneyimi yelpazesiyle gerçekleştirdiğim onlarca yıllık çalışma boyunca, daha tutarlı bir bilimsel komünist teori olan yeni komünizmi geliştirdim. Bu çalışma devrime öncülük etmenin temelini sağlamaktadır: Bu devrim için gerekli olan yöntem ve ilkeleri ve gerekli olan stratejiyi verir. Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa çalışması, tamamen yeni bir temel üzerinde kökten farklı ve çok daha iyi bir toplum için kapsamlı bir vizyon ve somut bir planı verir. Halkın sömürülmesine dayanmayan kökten farklı temeldeki farklı bir ekonomik sistemi (üretim biçimini) sağlar, aynı zamanda halkın yaratıcılığını ve inisiyatifini boğan her tür sömürü ve baskıya son verir. [4] Bu sosyalist üretim biçimi sayesinde, üretim araçları (toprak, hammadde, makine ve diğer teknolojiler, fabrikalar, diğer fiziksel yapılar vb.) doğrudan halkın mülkiyetinde olacaktır (kaotik ve yıkıcı rekabet ve yarışmaya kilitlenmiş kapitalist sömürücülerin özel mülkiyetinde olmayacaktır). Bu kamu mülkiyeti; toplum kaynaklarını planlı ve esnek bir şekilde, halkın maddi, gıda, barınma, sağlık, vb. gibi ihtiyaçlarını ayrıca kültürel ve entelektüel ihtiyaçlarını karşılamayı mümkün kılacaktır. Dünya çapında devrimci mücadeleyi, dünyadaki komünizmin başarısı ile her yerde tüm sömürü ve baskıyı ortadan kaldırma hedefini desteklerken; öte yandan öngörülemeyen gelişmelere ve acil durumlara zamanında yanıt vermek ve zamanında cevap vermek gerekir.
Bu üretim biçimi ile halkın inisiyatifi ve yaratıcılığı teşvik edilerek desteklenecek; bu inisiyatif ve yaratıcılık, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kitlelerinin ve en nihayetinde tüm insanlığın yararına olacak uygulamaların temeli olacaktır: Herkes, sömürü, eşitsizlik ve baskıyı aşma yolunda toplumun gelişimine katkıda bulunurken, iyi bir yaşamın temelini oluşturmak için çalışabilecektir. Hayatta kalmak için birbirleriyle acımasız bir rekabete zorlanmadan veya başkalarının pahasına ilerlemeye çalışmak zorunda kalmadan (bu sürekli mücadele edilmesi gereken zehirli bir düşünce tarzıdır) fikirlerinin yanı sıra çalışmalarıyla da katkıda bulunabilecektir.
Yeni komünizmin büyük önemini ortaya koyan komünizmin temel bir anlayışı ve ilkesi de, insanların en önemli üretici güç olmasıdır – yani sadece toplumsal zenginliğin “üreticileri” değil, aynı zamanda ekonominin planlanmasında ve gelişiminde bilinçli katılımcılar olarak, yalnızca belirli bir ülkenin halkının yararına değil, en temelde tüm dünyanın devrimci dönüşümüne hizmet etmek için komünizm hedefine doğru faaliyet yürütecek olmalarıdır. Ve:
“Sosyalist ekonominin inşası kaynağını halk yığınlarının ve en genel anlamda toplumun tüm üyelerinin entelektüel olduğu kadar fiziksel çabası ve inisiyatifinde de bulacak, bunların üzerine yaslanacaktır. Bu inşa sömürü ilişkilerinden artan bir biçimde arındırılan koşullar altında ve bu ilişkilerin tüm iz ve göstergelerinin etkileriyle birlikte sadece bu toplumda da değil tüm dünyada ortadan kaldırma hedefiyle gerçekleştirilecektir.” [5]
Bu kökten farklı üretim biçimiyle birlikte temelde kökten farklı siyasi kurumlar ve süreçler olacaktır; ayrıca tüm baskı ve sömürü ilişkilerini kökten kaldırmak amacıyla, baskıyı somutlaştıran toplumsal ilişkileri dönüştürme doğrultusunda bir mücadele olacaktır. Eğitim ve kültüre kökten farklı bir yaklaşım olacaktır. Halk kitlelerinin bilimsel merakını ve sanatsal yaratıcılığını teşvik eden, bunları açığa çıkaran, bunların hepsini “kucaklayan” ve bunların “pek çok farklı yoldan komünizm hedefine doğru geniş bir yol boyunca ilerleyebilmesine” katkıda bulunacaktır. [6] Dünyanın geri kalanıyla kökten farklı ilişkiler kurulacaktır -dünya halklarını ezmek ve sömürmek değil, sömürü ve baskının egemenliğini atmak ve tüm sömürü ve baskıyı ortadan kaldırmak, bunu köklerinden sökme hedefine doğru ilerletmek için her yerde yürütülecek mücadeleleri destekleyecektir. Ve çevre ile kökten farklı bir ilişki kurulacaktır. İnsanların, doğanın geri kalanının yağmalandığı ve yok edildiği bir sisteme zincirlenmesi yerine, yeryüzünün koruyucuları olarak birlikte çalışacakları kökten farklı ilişkiler olacaktır.
Bu durum, halk kitlelerinin gerçekte insanlığın temel çıkarları olan şeylere uygun olarak dünyayı anlama ve değiştirme potansiyellerinin boğulmayacağı, bunların bastırılıp bozulmayacağı, insanlığın hiçbir bölümünün başka bir bölümüne tabi olmayacağı, bütün bir insanlığın halk içinde uzlaşmaz çelişkiler yaratan ve sürekli olarak tehdit ve devasa şiddet kullanımını dayatan bir sistemin temel dinamikleri bunun işleyişi tarafından boyunduruk altında tutulmayacağı, insanlığın kendilerini yöneten küçük bir azınlık tarafından zenginlik yaratma araçlarına veya sömürmek için işe yaramaz “fazlalık” nüfus durumuna indirgenmeyeceği yepyeni bir dünyayı hedefleyen yeni bir toplum olacaktır.
Bu yeni toplum ve dünya, tüm sorunların ve zorlukların “sihirli bir şekilde ortadan kalktığı” bir tür “ütopya” olmayacaktır -ve var olmayan bir tanrının “armağanı” olarak da gelmeyecektir- bu toplum ve dünya, kitlelerin dayanılmaz sömürü ve baskı koşullarından kurtuluşu sonucunda; yeni komünizmin bilimsel yöntem ve yaklaşımını benimseyerek, artan sayıda insanın gönüllü ve işbirliği içinde bilinçli bir şekilde bunu benimsemesi ile ve bu bilimsel yöntem ve yaklaşımı uygulayarak, kendilerini, düşüncelerini, koşullarını ve dünyayı dönüştürme mücadelesinin yol göstericiliği ile yakın bir ilişki içinde bir dönüşüm çabasının sonucu olacaktır.
Bütün bunlar, özgürlüğün tamamen yeni boyutlarını ve halk kitlelerinin bu yeni temel üzerinde, kökten farklı kurumlar, ilişkiler ve insanlar arasındaki bu özgürleştirici ilişkilere karşılık gelen kökten farklı düşünce biçimlerini ortaya çıkaran inisiyatifi ve yaratıcılığı içerecektir.
[1] TRUMP/PENCE REJİMİ GİTMELİ! İnsanlık Adına Faşist Bir Amerika’yı Kabul Etmeti REDDEDİYORUZ! Daha İyi Bir Dünya Mümkün, Bob Avakian’ın Konuşması. 2017’de yapılan konuşma. Ayrıca revcom.us ve thebobavakianinstitute.org web sitesinde mevcut.
[2] BAsics 1:4 (BAsics – Bob Avakian’ın Yazı ve Konuşmalarından) Bu açıklama ilk olarak “Komünizm ve Jeffersoncu Demokrasi” çalışması içinde yer almıştır.
[3] Bob Avakian, “Niçin Gerçek Bir Devrime İhtiyacımız Var ve Nasıl Gerçekten Devrim Yapabiliriz” Bu konuşmanın metni ve videosu revcom.us adresinde mevcuttur.
[4] Bob Avakian, “Niçin Gerçek Bir Devrime İhtiyacımız Var ve Nasıl Gerçekten Devrim Yapabiliriz” Bu konuşmanın metni ve videosu revcom.us adresinde mevcuttur. Buradaki düşünceler “Gerçek Bir Devrim – Gerçek Bir Kazanma Şansı” ile geliştirilmiştir. Bu makalenin çevirisi için bkz: https://yenikomunizm.com/gercek-bir-devrim-gercek-bir-kazanma-sansi/
[5] Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa (Tasarı Önerisi), syf.23. Kaynak için bkz: https://yenikomunizm.com/kuzey-amerikada-yeni-sosyalist-cumhuriyet-icin-anayasa-tasari-onerisi/
[6] Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa (Tasarı Önerisi), “Giriş” bölümünden. Kaynak için bkz: https://yenikomunizm.com/kuzey-amerikada-yeni-sosyalist-cumhuriyet-icin-anayasa-tasari-onerisi/