Editörün Notu: Aşağıdaki yazı 2 Eylül 2019 tarihinde revcom.us web sitesinde yer almıştır. Çevirisini takipçilerimiz için aktarıyoruz: Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/611/arctic-burns-greenland-melts-en.html
İklim değişikliği hızlanmaya devam ediyor, gezegendeki etkileri daha da sertleşiyor ve şu an Kuzey Kutbu büyük zorluklar yaşıyor. Kuzey Kutbunda ve tüm gezegen için işlerin ne kadar hızlı ilerlediğine dair iki büyük felaket belirtisi Temmuz ve Ağustos aylarında ortaya çıktı. 1 Ağustos’ta Grönland’ı kapsayan buz tabakası bir gün içinde hiç olmadığı kadar eridi ve okyanusa 12,5 milyar ton su iletti. Son iki ay boyunca, Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyi de dahil olmak üzere görülmemiş orman yangınları Alaska’dan Sibirya’ya yayıldı. Devasa yangınlar ormanları tahrip etti ve gezegeni daha fazla ısıtan çok miktarda sera gazı salımına neden oldu.
Ekolojik-felaketin dehşeti her geçen hafta hızlanıyor. Peki niye? Çünkü kapitalizm-emperyalizm, acımasız ve anarşik kar ve rekabet avantajı peşinde koşarken, sadece çevreyi perişan etmekle kalmıyor, aynı zamanda bunu sürdürmeye de zorlanıyor, mesela çılgınca kar elde edebilmek için atmosfere gittikçe daha fazla karbondioksit enjekte ediyorlar!
Gezegen yanıyor, kapitalizmi sona erdirmek ve dünya çapında komünizme geçiş olarak sosyalist bir toplumu yaşama geçirmek için devrimden başka bir seçenek bulunmuyor. Ancak bu sayede gezegeni ve insanlığı kurtarmak için gerçek bir şans mevcuttur! Bu devrim, insanlığın doğanın geri kalanı ile ilişkisinin bilinçli bir şekilde yeniden yapılandırılmasını içerecek gerçek bir devrim olacaktır. Ve bu da ancak kapitalizmin yıkılmasıyla başarılabilir.
Grönland Eriyor!
Grönland buz tabakasının benzeri görülmemiş şekilde erimesi, milyonlarca insanın yaşadığı dünyadaki kıyı bölgelerini tehdit ediyor. Gezegendeki en büyük iki buz kütlesinden biri olan Grönland buz tabakası tamamen erirse, deniz seviyesi yaklaşık 20 metre yükselir; bu da New York, Miami, Londra, Şanghay ve Mumbai gibi şehirlerin suların altında kalması anlamına gelir.
Gezegenin diğer tarafında ise, dünyanın en büyük buz kütlesi olan Antarktika buz tabakası da eriyor. Tam bir erime, deniz seviyesini 200 metreden fazla yükseltecek ve mevcut sahil şeritlerini tanınmayacak hale getirecektir.
İklim bilimcileri uzun yıllardır buzulların erimesine yönelik küresel alarm çalıyor olsalar da, mevcut buz kaybı oranı önceki tahminlerden çok daha kötü. Buzun erimesi tahminleri zor olsa da, Liège Üniversitesi’nde iklim araştırmacısı olan Xavier Fettweis, şu anki modellerin Grönland’da 2070’e kadar, 50 yıla kadar böylesi bir erime oranı beklenmeyeceğini belirtti.
Bilim adamları hem Grönland hem de Antarktika buz tabakasının zaten devrilme noktaları olarak adlandırılan noktaya yaklaştığı konusunda uyardılar. Bu durum, gittikçe daha kötüye giden değişikliklerin sürebileceği, küresel ısınmaya neden olan tüm insan faaliyetleri EĞER durmaz ise buzulların erimeye devam edeceği anlamına geliyor. Bu devasa buz tabakalarının tamamen erimesi (bazıları kilometrelerce derinlerdedir) yüzyıllar sürebilir, ancak hem insan toplumu hem de doğal dünya için sonuçlar çok büyük olacaktır. Bu süreci ŞİMDİDEN durdurmak zorundayız yoksa gelecek nesiller yapılanlardan ötürü çok büyük bir bedel ödeyecek.
Kuzey Kutbu Yanıyor!
Buz tabakaları erirken, orman yangınları Sibirya, Alaska, Grönland ve Kanada da dahil olmak üzere Kuzey Kutbu’nun büyük bölgelerini sarmış durumda. Küresel ısınma, orman yangınlarının artmasındaki önemli bir faktör. Yaz aylarında yangınlar daha uzun ve daha sıcaktır. Bunlar ormanları kurutur, yangınların büyüklüğüne ve yoğunluğuna ek olarak daha da yanıcı bir materyal oluşturur.
Alaska’da bu yıl iki milyon dönümden fazla alan yandı. Alaska’da 2018’deki tüm orman yangınlarına kıyasla bu yıl Alaska’da çıkan yangınlar, ülkeyi şok eden ve uluslararası haberi yapılan tüm orman yangınlarından daha fazlaydı. Alaska’daki yangın dönemi genellikle Ağustos ayının sonunda sona erer, ancak bu yaz 200’den fazla yangın devam etti. Geçen hafta yeni bir büyük yangın olan McKinley Yangını, Anchorage’nın 80 mil kuzeyinde patlak verdi ve şehri zehirli dumanla doldurmaya devam ediyor.
Sibirya’daki yangınlar başladıktan üç ay sonra dahi etkisini sürdürüyor. 6 Ağustos’ta, Rusya’nın orman servisi aktif olarak 161 yangınla mücadele ettiğini ve 295 yangınla mücadele etmekten vazgeçtiğini ve onları uzaydan izlediğini bildirdi.
Rus hükümeti yangınları haftalarca görmezden geldi. Yangınlardan çıkan duman havayı zehirledi. Çok eski ormanlar alevler içinde yükseldi, tamamen tahrip oldu. Hükümet, bunların “ekonomik açıdan uygun olmadığını” iddia etti. Rus hükümeti, hükümetin harekete geçmesini talep eden bir milyondan fazla kişinin dilekçe imzalamasının ardından nihayet konuyla ilgili bir olağanüstü hal ilan etti.
CNN, Rus yangınlarından çıkan dumanın ülkenin neredeyse yarısına yayıldığını ve hatta ABD’nin batı sahiline ulaştığını bildirdi. Krasnoyarsk bölgesinde, yangınlardan 60 mil uzakta, 32 yaşında elinde bebeği olan bir kadın durumu Phys.org web sitesine aktardı: “Tüm vücudumuzun dolduğunu hissediyoruz. Nefes alacak durum kalmadı. Bundan kaçamıyoruz… Çocuklar ve yetişkinler hiç durmadan öksürüyorlar.”
Yangınlar yalnızca iklim değişikliğinden kaynaklanmıyor, küresel ısınma sürecini de hızlandırıyor. Greenpeace Rusya’ya göre, Ağustos ayı başından itibaren Sibirya’daki yangınlar 166 milyon ton CO2 salınımı yaptı – yılda yaklaşık 36 milyon araba bu salınımı yapıyor. Kuzey Kutbundaki yangınlar, iklim açısından da özellikle tehlikelidir; çünkü siyah kurumlar Kuzey Kutbu buzu üzerine yerleşir ve bu buzulların erimesini hızlandırır, çünkü koyu renkler ışığı emer ve beyaz da onu yansıtır. Yangınlar ayrıca ormanların havadan CO2 alması nedeniyle, iklim değişikliğinin itici güçlerinden biri olan ormansızlaşmaya da katkıda bulunuyor.
İnsanlık ve Gezegen İçin Bir Kavşak
Durum acildir. Hatalı ve “Yeni Yeşil Mutabakat” gibi sonuçsuz çözümlere ve kitlelerin öfkesini burjuva seçim saçmalığına (BSÇ) kanalize eden girişimlere meydan okunmalı ve bunlar siyasi açıdan mağlup edilmelidir. Bunlar “çözümün parçası” değildir – bunlar halka gerçek problemi görmelerinde ve bunu çözmek için gereken yolu bulmalarında büyük zarar veren, oyalayıcı ve yanlış yönlendiren şeylerdir.
Yeni Yeşil Mutabakat hakkında bir makalede belirtildiği gibi, “Yalnızca iki seçenek var: Ya gezegende çevresel felaketin kontrolsüz bir şekilde sürmesine, ayrıca saldırganlık savaşlarında ve Siyahi-Melez halka, kadınlara ve mültecilere karşı baskıda yoğunlaşan ve süregiden dehşetlere izin vereceğiz; VEYA bir devrim, kapitalizm-emperyalizm sistemini devirmek için gerçek bir devrim yapacağız.”
Böyle bir devrim, bu sistemin yaptığı korkunç bir manzara ile karşı karşıya kalacaktır. Biraz orada biraz burada birkaç dokunuşla her şey yoluna girmeyecektir, böylesi bir durum söz konusu olmayacaktır, mücadele etmek gerekecek ve yaşanılabilir bir gezegene yeniden geri dönmek devasa bir çabayı gerektirecektir. Ancak “her şeyden kar sağlamaya çalışmak” ve “ya yayıl ya da öl” şeklindeki toplumsal ilişkiler insanlığı boğmayacaktır, bu açıdan bilimsel yöntem ve yaratıcı ruh çok başka bir seviyede açığa çıkarılıp uygulanacaktır ve bu da her şeyi değiştirebilir.
Yeni sosyalist sistemin bunu nasıl yapacağı, Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa çalışmasında Bob Avakian (BA) tarafından ortaya konmaktadır. Ayrıca bunu gerektiren derin nedenler ve ihtiyaç duyulan devrimci yol, BA’nın “Neden Gerçek Bir Devrime İhtiyacımız Var ve Nasıl Gerçekten Devrim Yapabiliriz?” konuşmasında ortaya konulmaktadır.
Elimizdeki tek seçenek budur. Bunu gerçek yapmanın bir parçası olun!
Add comment