Yeni Komünizm

Madımak’tan Leman Dergisine Saldırıya Gericilik Hala Kol Geziyor

image_pdfimage_print

2 Temmuz 1993 yılında, bundan 32 yıl önce Sivasta Pir Sultan Abdal Şenliğinde Madımak Otelinde 33 aydın, 33 can yakılarak öldürüldü. Bu insanlık suçunun failleri gerekli cezaları hiçbir zaman almadı, doğru soruşturmalar yürütülmedi ve dava 2021 yılında zaman aşımına uğratıldı. Yani gericilik, hakim ulus ve inanç şovenizmi yine cezasızlıkla ödüllendirildi. Madımak Otelinin önünde haykırılan “Yaşasın şeriat”, “Sivas laiklere mezar olacak” ve “Cehennem ateşi” bağırışları kadar dönemin başbakanı Tansu Çillerin şu sözü de toplumsal hafızamızda unutmamamız gereken bir yer edinecekti: “Çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmedi.”

DGM’de hazırlanan iddianameler yine bilineni yapmış başta Aziz Nesin olmak üzere aydınların “halkı kışkırtıp provoke ettiğini yazmıştı”. Buna anaakım medya da eşlik etmişti. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten itibaren bugüne sayısız katliamın merkezi oldu, nitekim basit ve yalın bir hakikat şudur ki: Başta Kürt ulusunun bastırılması olmak üzere Ermeni Soykırımı ve diğer azınlıkların bastırılması olmasaydı bugün bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’de olmayacaktı. Ezilen bir inanca mensup olan Aleviler Cumhuriyet öncesi de sonrası da her daim bu baskı ve sindirme politikalarının odağında oldular. Susturuldular, ezildiler ve defalarca kez katledildiler. Madımakta pek çok şey hedefteydi, gericiler; Alevileri, aydınları ve ifade özgürlüğünü yakmak istemişlerdi.

Bundan 32 yıl sonra tam da Madımak’ın yıl dönümüne yaklaşırken İslami köktendinciler tekbirler ve şeriat sloganlarıyla Leman Dergisine saldırdılar. Her nasılsa okurlarımız ve mücadele dostlarımız Taksim’de belirli bir sayıyı aştığında en sert şekilde saldıran polis yine “galeyana gelmiş, kışkırtılmış” güruhu sakinleştirme çabası içerisindeydi. Bu saldırılara uzun süredir burjuva muhalefet dahil olmak üzere toplumun ses çıkartan bütün katmanlarına saldıran faşist rejim de dahil oldu. Leman’ın çalışanları işkenceyle gözaltına alındılar. Bütün bu saldırıların sebebi ise Leman’ın Muhammed karikatürü çizmesiydi. Fatih Altaylı gibi bir hakim ulus şovenisti sistem borazancısının bile tutuklandığı mevcut atmosferde Leman yazı işleri ise “topu göğsünde yumuşatmış”, “peygamberimiz, Mehmetçik” edebiyatıyla rejim ve gericiliğin saldırıları karşısında hemen geri adım atmıştır.

Köktendinci Gericiliğin ve Rejimin Saldırıları Karşısında Durmalı ve İfade Özgürlüğünü Savunmalıyız

Bilinmelidir ki Madımak Katliamı’nda da “fitili ateşleyen olay” Aziz Nesin’in Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabının bazı bölümlerini çalıştığı gazetede yayınlamasıydı. Ancak bu son tahlilde pek çok çelişkinin üzerini örten idealist bir okuma olacaktır. Madımak Katliamı’na giden yol ezen -Türk Sünni İslam- ve ezilen inançlar arasındaki çelişkiyle bu ülkenin başından itibaren kurucu değerlerinin parçası olmuş, sosyal kohezyonu ve hakim sınıfları bir arada tutan önemli bir tutkal bileşeni olarak Siyasal İslam tarafından döşenmiştir. Tıpkı bugün Leman’a yapılan saldırının temelinde bütün bu yolun üzerine İslamcı-Türkçü faşist rejimin toplumu kutuplaştırdığı temelin de varolması gibi. Nitekim saldırılara da verilen yanıtlar bu kutuplaştırma temelinde verilmektedir. Dolayısıyla bugün ifade özgürlüğünü savunmak ve gerici saldırılara karşı durmak iki temel duruşu gerektirir: Rejimin gerici kutuplaştırmasına karşı durmak ve yeni-devrim temelinde- bir kutuplaştırmayı sahaya taşımak. Bu bizlerin acil görevlerindendir. Bu görevin bilinciyle ifade özgürlüğünün savunulması, İslamcı faşist hareketlere karşı toplumsal mücadele noktalarında keskin olmalı ve birleşebileceğimiz güçlerle birleşmeliyiz. Bunu yaparken de rejimin bütünlüklü teşhirini sürdürmeliyiz.

Toplumun köktendinci dinci temelde kutuplaştırılmasını,

İfade özgürlüğünün gerici temelde saldırılarla baskılanmasını,

Azınlık inanç ve kimliklere yönelik tüm baskıları

Reddediyoruz! Radikal temelde daha iyi bir dünya mümkün ve bunu inşa etmek için hemen bugün çalışmaya başlamamız gerekiyor!

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı anlama ve değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde yer alan bu bölümdeki makaleleri inceleyebilir, Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil