Yeni Komünizm

Nepal’deki Gösteriler ve Sözde Maoist Hükümet Üzerine

image_pdfimage_print

Nepal’in başkenti Katmandu’da sosyal medya yasağı ve yolsuzluk iddialarına karşı başlayan gösteriler, Başbakan Khadga Prasad Sharma Oli’nin istifasıyla sonuçlandı. Nepalli gençler, “yolsuzlukları durdurun, sosyal medyayı değil” sloganlarıyla sokaklara inerek birçok devlet binasını ve başbakanlık özel konutunu ataşe verdi.  Bu yazı kaleme alınırken gösteriler hala devam etmektedir.

Şimdi bazı aklı evveler Nepal’de olanları “Maoistlere” bağlayarak, bir kumarbazın el çabukluğuyla, devrimizin hakiki kazanımlarıyla, burjuvazinin saflarına iltihak etmişleri aynı potada eritmek istiyor. Tüm siyasi hayatlarını devrimci komünizme saldırarak ve en iyi ihtimalle burjuvazinin “sosyal-demokrat” eleştirisiyle geçirenler, gerçek bir devrimi rüyalarında dahi görmemiş Troçkistlerin, Nepal’deki devrim tarihi hakkında sıfır bilgiyle üfürmeleri ve devrimin başarısızlıklarını kendi cephaneliklerine eklemeleri, aslında ezilenlerin mücadelesine karşı duydukları küçük burjuva kinizminden başka bir şey değildir. Ama bu tür ucuz tartışmalara girmeyeceğiz.

Bu yazının amacı, Nepal’deki halk kitlelerinin yaşadığı derin ekonomik ve sosyal kriz üzerine odaklanmak yerine, Nepal revizyonizminin giderek yozlaşarak nasıl burjuvazinin pespaye temsilcilerine dönüştüğüne dair bazı temel hakikatleri ortaya koymaktır.

Nepal ve Maoist Halk Savaşı

Şubat 1996’da NKP (Maoist), “dünyanın çatısında” devrimci Halk Savaşını başlatarak ve komünist devrimin kızıl bayrağını yükselterek, büyük bir mücadeleyi başlatmaya cüret etti. Bu, sadece Nepal’deki ve dünyanın o bölgesindeki insanları değil, dünyanın birçok yerinde yeni devrimci bir devlet iktidarına ulaşmak için, özgürleştirici mücadelenin başlatılmasını görmek için can atan bütün herkesi umutlandırdı. NKP (M) kısa zamanda Nepal kırlarında başarıya ulaştı ve Nepal’in %90’ını kontrol eder hale geldi. Bu bölgelerde feodalite altında ezilen köylülerin, kadınların ve etnik azınlıkların özgürleşmesine neden oldu. Kadınlar, Nepal tarihinde ilk defa kendi özgürlükleri için ayağa kalktı ve gerçek bir devrimin öznesi oldu. Ezilen köylüler, kurulan halk komünlerinde gerçekleştirdikleri ortak ve verimli üretim sonrasında kendine yetebilir bir tarımla kıtlık ve yoksulluktan kurtuldu. Nepal bu yıllarda, devrimci komünizm için büyük ilham oluyor, dünya çapında ezilenlere umut veriyordu.

NKP(M), Nepal’deki iktidar yürüyüşünün uzaması, devletin niteliği, emperyalist kuşatma gibi birçok sorunla karşılaştı. Bunlar baş etmeye çalıştığı ama devrim mücadelesinin belirli bir aşamasında yalpalamaya, gerilemeye ve geri dönmeye iten zorluklardı. Şüphesiz ki bu zorluklar sadece “Nepal”in değil, bir devrimi gerçek kılmanın zorluklarıydı. Ve bu sorunlara yönelik bir dizi oryantasyon, öneri, eleştiri Bob Avakian’ın kurucusu ve önderi olduğu RCP (Devrimci Komünist Partisi) tarafından yapıldı. RCP ve NKP (Maoist) arasındaki fikir ayrılıkları -ki aslında bu uluslararası komünist hareketin de içinde olduğu fikir ayrılıklarıdır- şu üç noktada yoğunlaşıyordu:

“1) Devletin niteliği ve özellikle de, gerici devlete (Nepal özgülünde monarşisiz bir gerici devlete) katılma ve onu “mükemmelleştirme” ye yoğunlaşmış bir stratejiyi benimsemenin aksine, proletarya ve onun komünist öncüsü önderliğinde yeni bir devlet kurma ihtiyacı;

2) Daha özgül olarak, kapitalizmi geliştirmeye ve dünya emperyalist ağı içerisinde kendisine yer aramaya odaklanmış bir burjuva cumhuriyet kurmanın aksine, ilk adım olarak, eski düzenin yıkılması üzerinden, Halk Savaşı süreci içerisinde ortaya çıkarılan yeni üretim ilişkileri ve toplumsal ilişkiler temelinde, ekonomik temelin geliştirilmesi ve buna tekabül eden, ulusun emperyalist hakimiyetten ve feodal ilişkilerden özgürleştirilmesinin kurumlarını üstlenen yeni bir demokratik devlet kurma ihtiyacı;

3) Eklektizm, pragmatizm ve “taktik kurnazlıklarına”  ve burjuva reel-politik diye ifade edilen şeye bel bağlama girişimleri –emperyalist (ve diğer büyük güçler) egemenlik ve mevcut baskı ve sömürü ilişkileri çerçevesinde manevra yapmaya kalkışmanın aksine, teorinin ve iki-çizgi mücadelesinin dinamik rolü (komünist partiler içinde ve genel olarak komünistler arasında ideolojik ve siyasi sorunlar üzerine mücadele).”1

Maalesef NKP(M), bu üç meselede oldukça ağır çizgi hatalarında ısrarcı oldu ve bunları daha da sistematize etti. Yeni Demokratik devrim öncesi bir “burjuva devrimi” gerçekleştirilmesi gerekliliği, Halk Kurtuluş Ordusu’nun tasfiye edilerek, “sınıf iktidarı olmayan devlet” modeline entegre edilmesi, komünlerin tasfiye edilerek kırların tekrardan ilk önce ağalara-zengin köylülere  bırakılması ve sonradan “serbest pazara” eklemlenmesi gibi ağır revizyonist çizgiyi takip ederek, burjuvazinin kanatları altına girdi. Ve sonuç olarak 2008’de “feodal demokratik cumhuriyete” bağlılıklarını beyan ederek, baskıcı ve sömürücü ilişkilerin aygıtı olan devletin “hükümeti” haline geldiler.

Gerçek bir devrim yapamamanın ağır maliyeti

 

Nepal’de yaklaşık 20 yıldır süren seçimlerde kah NKP(M) kah bu partiyi aratmayacak kadar devrim düşmanı NKP (Marksist Leninist Birlik) -yeni devrik başkan Khadga Prasad Sharma Oli’nin partisi- ezilen halk kitlelerini seçim sandığıyla ağır bir mengeneye aldılar. Halk saflarında, yoksulluğa ve yolsuzluğa olan öfkeyi, “partiler yarışı” şekilde geçiştirerek, aynı düzenin parçası oldular. Sharma Oli ve ittifakının yolsuzluklarla anılması, Nepal devriminin bataklığının önemli figürlerinden olan Parachanda da nasibini aldı. Çocuklarının “emlak zengini” olması, uzun zamandır halk nezdinde büyük tepkilere neden oluyordu. Fakat esas mesele şu ki, Parachanda’nın ve çocuklarının evleri yakılırken “helikopterle” kaçtığı iddiası çok ağırdır. Zira Nepal’de devrimin yükseliş zamanlarında Nepal önderliği, hem bölgesel hem de uluslararası gericiliğe karşı Kızıl Siyasi İktidarlarda, bizzat halk tarafından korunuyorlardı. Artık halkın hedefi haline dönüşmekte izlenilen burjuva çizginin belirleyici faktörü oluşturduğunu söylemek gerekir. Her ne kadar başka ünlü bir revizyonist olan Bhattarai, gençliğin rol oynadığı bu ayaklanmayı “karşı devrim” olarak nitelendirmiş olsa bile geçmişte halk tarafından korunan önderliğin bugün nasıl halkın hedefi olduğuna dair maddi ilişkileri söyleyememektedir.

Nepal’de krallığın sona ermesinden bu yana -ki bu son derecede önemli bir olaydı– dümenin burjuva iktidarın inşasına kırılması, devrim için ayağa kalkan ve bedel ödeyen binlerce insanı yeniden ve yeni kabuslara iteledi. Nepal bu süreçten sonra “bölgesel güçler” olan Hindistan ve Çin’le uyumlu bir politika izlemeye özen gösterdi. Dünya pazarına daha hızlı entegre olabilmek için Birleşmiş Milletler ve ABD ile çeşitli anlaşmalara imza attı. Nepal, uzun süren bir iç savaştan sonra tekrardan emperyalist sermayenin “girişim” ve “yatırım” yapabileceği “güvenilir” bir ülke oldu. Nüfusun %20’sinin işsiz olması yoğun emek sömürüsünü de ateşledi. Beri yandan ise, babalarına ve erkek kardeşlerine meydan okuyarak devrime katılan kadınlar, köylerine geri döndüler, yeniden feodal baskıcı ilişkiler ağına hapsedildiler. Daha önce, Kızıl Siyasi İktidarlar tarafından yasaklanan ve cezalandırılan çocuk evlendirmeleri, çocuk kaçırmaları yeniden boy verdi. Genç kadınlar ve kız çocukları, çeteler tarafından kaçırılarak Hindistan fuhuş endüstrisinde çalıştırıldı. Ve tüm bu aktarımlarımız, Nepal’deki gerici tablonun sadece bir kaç yönüdür.

Daha da önemlisi, Nepal’de gerçek bir devrim yapamamamız ve ağır revizyonist çizgi, devrimci ve komünist güçler üzerinde oldukça olumsuz bir etkiye neden oldu. Bazı sözde Maoistler, NKP(M)’nin çizgisini açıktan desteklediler -Türkiye’den destekler için Devrimci Demokrasi’nin 2008 ve 2009’da, Nepal Devrimi üzerine yapılan açıklamalarına bakılabilir-. Bu tür sapmalar devrimci saflarda da hali hazırdaki çizgi problemlerini daha da güçlendirdi ve problemlere yeni bir nitelik verdi. Açıkçası Maoizm bölündü ve tersine döndü.

Bununla birlikte, dünyada emperyalizme ve diğer gericilere karşı ayaklanan, şu ya da bu şekilde tepki duyan insanlar için bir kutup yıldızımızın olduğunu bir düşünün! Bir düşünün, şayet biz Nepal’de -emperyalist kuşatma ve saldırı olasılığına rağmen- gerçek bir devrim yapsaydık, 2011’de Arap Baharında, 2013’de Gezi’de ve başka zamanlarda başka yerlerde ayaklanan insanlar için oldukça ilham verici ve yol gösterici bir örnek teşkil edecekti. Böylesi bir devrim, dünya devrimi için bir üst alanı olabilir, şu anda yaşamakta olduğumuz son derecede ağır anti-komünist dalgayı kırabilirdi.

 

Devrimin yeni bir dalgası için

İnsanlığın, gezegenin ve diğer canlı türlerinin bugün yaşamakta olduğu dehşetleri yaşaması gerektiğine dair hiçbir “rasyonel” ya da bilimsel izahat yoktur. Son derecede baskıcı ve sömürücü sistem olan kapitalist-emperyalizmi köklerinden söküp atmak ve her türden sömürünün ve baskının olmadığı bir dünya mümkün, zorunlu ve arzulanabilirdir. Bunun için yapılması gereken, gerçek bir devrimin yol haritasına  koyulmasıdır.

Komünist devrimin ilk dalgası -1871’de Paris’te başlayıp 1976’da Mao sonrasında Çin’de sonlanan- çok önemli ileri atılımlar sergiledi ve büyük yollar katetti. Yine devrimimizin bu dalgası doğal olarak önemli hataları ve çizgi sorunlarını içerisinde barındırdı. Bob Avakian’ın mimarı olduğu ve önderlik ettiği yeni komünizm, özel olarak komünizm tarihimizden ve genel olarak insanlık tecrübelerinden öğrenerek, komünist bilimi niteliksel olarak ilerletti ve devrimci komünizmin yeni bir temelini yarattı. Şimdi insanlar, bu sistem altında yaşanılan devasa sorunlarla baş etmek ve baskının, sömürünün olmadığı bir dünyaya yol almak istiyorlarsa, yeni komünizmi edinmeli, etüt etmeli ve esas almalıdırlar. Bu komünist devrimin yeni bir dalgası için yegane temeldir.


Dipnotlar:

1) https://yenikomunizm.com/ne-getirip-ne-goturecegi-tarihsel-oneme-sahip-bir-yazisma/


Referans yazıları için aşağıdaki linklere bakınız:

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı anlama ve değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde yer alan bu bölümdeki makaleleri inceleyebilir, Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil