Georges Abdallah, 40 yıllık mücadele sonrasında 25 Temmuz’da özgür kalacak.
Georges Abdallah, Avrupa’nın en uzun süre cezaevinde tutulan siyasi tutsağıdır. Fransa’da 1800’li yıllara damgasını vurmuş, “Tutsak” lakaplı ütopik sosyalist, Louis Blanqui’den daha fazla süre cezaevinde tutulmuştur.
Georges’un tutsak edilmesinin nedeni İsrailli ve ABD’li diplomatlara yönelik suikastlarla ilişkilendirilmişti. Ama bu iddialar hiçbir kanıta dayanmıyordu. Fransız devleti, skandallarla dolu bir yargılama gerçekleştirdi. Georges’a atadıkları avukat, 4 yıl boyunca Fransız gizli servisine çalışan bir ajan çıkmıştı. Amaçları Georges’u manipüle etmek, devrimci iradesini kırmak ve teslim almaktı.
Georges, 1970’li yıllarda Lübnan’da politikleşti ve bir devrimci komünist olarak mücadelede yer aldı. Mücadelesinin ilk günlerinden itibaren, soykırımcı, işgalci İsrail’e karşı aktif oldu. Lübnan’ın işgali esnasında, soykırımcı İsrail’e karşı direnişte en ön saflarda oldu.
Lübnan’dan çıkmak zorunda kalan devrimcilerle Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Ama Georges’un tek bir hedefi vardı: Ortadoğu’da halklara savaşı getirenlere karşı, onların “kalelerinde” savaşı ateşlemek. Hemen Avrupa’daki diğer devrimci örgütlerle iletişime geçti ve yeni bir direniş cephesinin kurulmasında fiili rol oynadı.
Georges’un bu yılmak bilmez devrimci azmini gören Avrupalı gericiler, onu tutsak ettiler. Adının dahi geçmediği eylemlerle ilişkilendirdiler. Ellerinde hiç bir delil olmamasına rağmen, 40 yıl boyunca tutsak tuttular. Georges’un 2005’ten beri şartlı tahliye hakkı olmasına rağmen, bir fiil ABD’nin emriyle bu anayasal hakkı engellendi. Georges’dan “teslim” olmasını ve cezaevinden çıktından sonra “aktif olmayacağına” dair söz istediler. Bunu yaparsa “özgür” kalacaktı. Georges ise şöyle yanıt verdi: Ben bir devrimci komünistim. Benim burada olmamın tek nedeni siyasi. Ve benim özgürlüğüm ezilen halkların kaderiyle birliktedir. Şayet onlar mücadeleyi yükseltirlerse, ben özgür kalabilirim. Aksi bir şey asla düşünülemez.”
Georges Abdallah mücadeleden yılmadı. 40 yıl boyunca hücresinde aktif olarak emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı mücadele etti. Ve bugün elde ettiği özgürlük, onun ve dünyanın bir çok yanındaki yoldaşlarının mücadelesinin sonucudur.
Georges’un onurlu mücadelesi, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum açısından son derecede öğretici ve elzemdir.
Şan olsun gericiliğe karşı mücadele yürüten devrimcilere!
Şan olsun, her koşul altında devrimci ilkelerden taviz vermeyenlere!
Yaşasın devrim!
















