Trump tarafından yükseltilen faşizme ne yol açtı? Faşistlikte zirveye ulaşan son seçimleri ve sonrasını nasıl anlamamız gerekiyor? Trump’tan esinlenerek Kongre Binasına saldırılması ve engellenen darbe teşebbüsünü nasıl yorumlamak gerekiyor? Ve şu an ne olacak?
Geçtiğimiz dört yıl boyunca acı çeken, her yeni zulüm karşısında dehşete düşen herkesin bütün bunların NEDEN olduğunu araştırması ve mümkün olan en derin seviyede bunların köklerine inmesi gerekiyor. Bunu yaparken Bob Avakian (BA) tarafından ortaya konulan sentezle işe başlayabilirsiniz. Bob Avakian alarm durumundan bahsetmiş ve en azından 1990’ların başından beri faşizmin bu toplumda ve onun altında yatan sistemik nedenleri, itici güçleri ve temel dinamiklerini analiz etmiştir. Analizleri tutarlıdır ve aynı zamanda olaylar geliştikçe sürekli olarak derinleşmiştir. Faşizme karşı mücadelede çok farklı insanları içeren -popüler olmasa ve hiç de az olmayan riskler içerse de- farklı inisiyatifler geliştirmeye öncülük etmiştir.
Kısaca -ve özünde- büyük partilerden bir tanesi, bu ülkenin ekonomik, sosyal, politik ve ahlaki açıdan karşı karşıya olduğu derin ve çetin sorunlara yönelik on yıllardır faşist bir çözümü ilerletmiştir. Faşizm hissettiğiniz bir yumrunun kanserli bir tümör olduğunu söyleyen doktorun lanet okuması türünden bir küfür demek değildir. Bilimsel olarak kavranması gereken faşizm, kapitalizm-emperyalizmin bu problemlere verebileceği bir yanıtı tanımlar ve bunu analiz eder. Bu faşist programın kökleri bariz ve çiğ bir ırkçılık, kadın düşmanlığı ve aşırı şovenizmdir. Diktatörlüğün, demokratik haklara hiçbir şekilde bakılmaksızın pervasızca uygulandığı bir düzen biçimidir. Bu, Hristiyan köktendinci cehaletin ve baskının yüceltildiği, bilimsel bilgi arayışının tamamen yok edildiği ve bastırıldığı ahlaki ve epistemolojik bir düzendir.
Faşizm, kapitalizm-emperyalizmin bir biçimidir, normal zamanlarda bu diktatörlük düzenini daha demokratik bir tarzda uygulayan yöneticiler için bir seçenektir. Ancak faşizm, eski tas eski hamam demek değildir. Kapitalist yönetimin farklı bir biçimidir. Burada ve dünyadaki halk kitleleri için ciddi sonuçları olan bir sıçramayı işaret eder. Bu geçen seçimlerde kapitalist-emperyalist egemen sınıfı içinde bu adımı atıp atmayacaklarına dair son derece önemli bir mücadele yoğunlaşmıştır. Faşizm sık sık iktidara gelir, ve genellikle “demokratik rıza” süsleriyle iktidara gelişini bir tercih olarak gösterir. Trump ve etrafındakiler bu seçimleri bu açıdan çok önemli gördüler. Ve en başından beri yenilgiden korkarak, Demokratların bir şekilde buna hile karıştırdığı yalanını yaydı… insanların pandeminin ortasında oy kullanmasını sağlamak için sistemin mevcut kurallarını uygulayarak bunu yaptı!
Trump, seçimlerden önce kazanacağını söylemişti ve ancak sahtekarlık yapılırsa kaybedeceğini defalarca dile getirdi. Trump’ın yeniden seçilmesine yardımcı olması için hükümet kaynaklarını yasadışı olarak kullanma ve kontrol etme çabalarına, ayrıca oylama süreçlerini bastırma çabalarına rağmen sonuç olarak seçimleri Biden kazandı. Biden, Trump ve müttefikleri tarafından propaganda edilen kaçık hayallere kapılmamış herhangi bir kişinin dahi inkar edemeyeceği şekilde kesin olarak kazandı.
Faşist partinin ve faşist aygıtın belirli bir kesimi bu seçime itiraz etmemenin daha akıllıca olduğunu düşünmüş olabilir. Buna McConnell, Mike Pence ve diğerleri de dahildir. Bu kabus “projesini” başka şekillerde -Mahkemelerin büyük bölümlerini (Yüksek Mahkeme’nin çoğunluğu buna dahildir), yasama organlarını, silahlı kuvvetlerdeki bölümleri ve devletin diğer çeşitli unsurlarını (ordu, polis, bürokrasi vb.) kontrol ederek- çok daha iyi ilerletebileceklerine karar verdiler. Bu temelde hem Biden’ı sakatlayacaklar, hem de daha sonraki bir tarihte sistemin meşruiyetini dünyanın ve ABD içindeki genel kamuoyunun gözünde pek de bozmadan ve belki de büyük bir direnişe maruz kalmadan iktidarlarını yeniden ele geçirebileceklerdir.
Trump şiddetle sonuçlara karşı çıktı; içinde kendisinin seçimleri kazandığı ve şu ya da bu tuhaf hayali plan tarafından bir şekilde engellendiği var olmayan bir dünyayı gerçek olarak öne sürmekte ısrarcı oldu. Bu durumun “ülkemizi” yok edeceğini söyledi. Mahkemelerde ve yasama meclislerinde süreci yürütemeyince, bunu zorla yapmak için 6 Ocak’ta çetelerini sahaya sürdü. Neyse ki -şimdilik- bunları geri çekti.
Şu an Trump’ın faşist darbe girişimine kesin bir yenilgi yaşatılmasını mümkün kılmaları temelinde, Trump ile Cumhuriyetçi-Faşist Parti’deki diğer figürler arasındaki anlaşmazlıklar önemlidir. Ancak bu faşizmin kökleri Trump’tan çok daha derinlere inmektedir. Ve bu kökler, bir birey olarak Trump’ın da ötesinde kendilerini savunmaya devam edecektir. Bunun, ABD siyasi yaşamının itici gücü olarak kendi başına bir şekilde buharlaşıp gideceği beklentileri, gerçekte temelsiz hayallerdir.
Bob Avakian’ın önceden yazdığı gibi:
Biden ve Demokratlar, hatalı bir şekilde iddia ettikleri gibi “ülkeyi bir araya getiremezler”, çünkü bu faşistlerle -yani “şikayetleri” beyaz üstünlüğü, erkek üstünlüğü, zenofobi (yabancı düşmanlığı), kuduz Amerikan şovenizmi ve çevrenin sınırsız yağmalanması üzerindeki herhangi bir sınırlamaya karşı fanatik nefrete dayanan ve giderek kelimenin tam anlamıyla kaçıkça ifadelerle kendini gösteren- bu faşistlerle “uzlaşma” olamaz. Bu faşistlerin şartlarıyla ve bütün bunların korkunç getiri ve sonuçlarıyla “uzlaşma” olamaz!
Kaynak için bkz: Statement on the Inauguration of Joe Biden (revcom.us)
Add comment