Editörün Notu: Bob Avakian’ın aşağıdaki yazısı 25 Mayıs 2022 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır. Türkçe çevirisini okurlarımızın dikkatine sunarız.
Kaynak için bkz: WORKING WITH BLACK PANTHERS, WORKING FOR REVOLUTION— NOT “WOKE IDENTITY” BULLSHIT | revcom.us
Kara Panter Partisi ve önderliği ile yakın şekilde çalıştığım 1960’lardaki devrimci günlerinde, tartışmaların ve zaman zaman anlaşmazlıkların olduğu zamanlarda bana kalkıp şöyle demediler: “Sen kimsin ki beyaz bir adam olarak Siyahilerin kurtuluşu ve devrimden bahsediyorsun. Sen kim oluyorsun da bu konuda bizimle aynı fikirde değilsin?”
Hayır. Meseleler asla “kimliğe” dayanmıyordu. Neyin doğru neyin doğru olmadığına dayanıyordu. Hepimizin anlamaya çalıştığı şey de buydu.
Oakland’daki bir Afro-Amerikan kültür programında Huey Newton ile ilk kez karşılaştığımda da durum buydu (Kendisi bana yaklaşıp şöyle dedi; “Sen de kimsin Sokrates?” Ve bu durum devrim üzerine görüş alışverişinde bulunmaya başlamamızı sağladı. Devrime ihtiyaç var mıydı ve bu devrim gerçekten yapılabilir miydi?). Huey ile yaşadığım aynı durum, Bobby Seale, Eldridge Cleaver ve Kara Panter Partisi’nin diğer liderleriyle yaptığım daha sonraki tartışmalar için de geçerliydi: Her zaman temel ve standart olan şey neyin doğru olup neyin olmadığıydı, asla birinin “kimliği” değildi.
Boğuştuğumuz şey, dünyayı özgürleştirici bir şekilde nasıl kökten değiştireceğimizdi. Bu kapitalizm-emperyalizm sisteminin egemenliği altındaki bu korkunç dünyada kendimize nasıl “mevki” kapacağımız ya da başkalarını yıkıp kendimiz için daha iyi bir konum elde etmek için onların nasıl üzerine tırmanacağımız değildi. Yeryüzünün mazlumlarını ve insanlığın geleceğini umursayan herkesin ilke ve dürüstlük temelinde mücadele etmesi gereken şey budur. “Kimlikleri” sermayeye dönüştürmek isteyenlerin tüccarlığı ve tacizi değil.
Add comment