Devrime katılması için çağrı yapıldığında ‘’Bu sisteme karşı gelip onu deviremeyeceğiniz sadece sağduyudur’’ demiş temel kitlelerden gelen bir lise öğrencisi.
Evet doğru, bu ‘’sağduyudur’’. Ancak ‘’sağduyu’’ çoğunlukla yanlıştır tıpkı burada olduğu gibi.
‘’Sağduyu’’ dediğimiz şey verili bir anda çoğu insanın inandıklarıdır ve yüzeyin çok altına inmeden üzerinde hakikat gibi gözükenlerdir.
Örneğin insanlık tarihinin kayda değer uzunlukta bir aralığında dünyanın güneş etrafında değil ancak güneşin dünya etrafında döndüğü “sağduyuydu” – çoğu insan buna inanıyordu.
Hatta binlerce yıl boyunca dünyanın düz olduğu da “sağduyuydu”. Günlük varoluşlarında insanlar dünyanın ‘’daireselliğini’’ tecrübelemiyorlardı. Ancak dünyanın düz değil küresel olduğu defalarca bilimsel olarak kanıtlanmış temel bir hakikattir.
Şeylerin hakikatini anlamak için özellikle daha komplike şeylerinkini anlayabilmek için “sağduyunun” ötesine geçmeniz gerekir. Genellikle yanlış olan “çoğunluğun bildikleriyle” ilerleyemezsiniz. Yüzeyin altına inebilmeniz ve bilimsel bilgiye ulaşmanız gerekir – gerçekliğin bilimsel bir anlayışına sahip olmanız gerekir.
Bunun aynısı bu sisteme karşı gelerek onu devirmek için de geçerlidir. ‘’Sağduyu’’ bunun imkansız olduğunu çünkü bu sistemin ne kadar güçlü olduğunu söyler. Bilimsel yaklaşım bize farklı bir şey söyler. Bilimsel yaklaşım bu sistemin içerisindeki -sadece şeylerin yüzeyine bakarak göremeyeceğiniz- potansiyel zayıflıkları ve çelişkileri açığa çıkarır. Ve özellikle bunu, milyonları mobilize ederek gerçekten kazanabileceğiniz gerçek bir devrim için; bu sistemi vahşi bir şekilde uygulayan aygıtları yenilgiye uğratarak paramparça etmeyi ve çok daha iyi bir şeyi hayata geçirmeyi mümkün kılacak durumun şu an olduğu gibi gelişmekte olduğunu da gösterir; tıpkı şu an da genel olarak bu ülkenin ve yönetici güçlerinin gittikçe derinleşen çelişkilerin içerisinde olması gibi.
Bu durum – gerçekten devrim yapabilmek ve tamamen farklı ve çok daha iyi bir dünyayı hayata geçirebilmek çarçur edebileceğimiz, bir kenara atabileceğimiz, haryacabileceğimiz bir şey değildir. Bu devrimi gerçek yapmak için bütün yüreğimizi ve edinebildiğimiz bilgisel bilgiyi ortaya koyarak harekete geçmeliyiz.
Bütün bunlara RNL Show’da (Devrim Daha Azı Değil Şovu) yayınlanan üçüncü röportajımda çok daha derinlikli bir şekilde girdim.
Eğer bunun nasıl gerçek olabileceğine dair daha geniş bir anlayışa sahip olmak istiyorsanız ve özellikle de bu devrimi gerçek kılmanın bir parçası olmak istiyorsanız bu röportaj serisiyle yakından ilgilenin ve onu her yana yaymanın parçası olun… Her gün bu devrim için çalışan devrimci komünistlere katılın…
Bu devrime anlamlı bir şekilde katkıda bulunurken devrimi daha iyi öğrenin ve daha da fazla katkıda bulunun.
Add comment