Bu Sistem Çocukları Zerre Kadar Umursamıyor

Editör Notu: Aşağıdaki yazı 25 Eylül 2023 tarihinde revcom.us web sitesinde yayınlanmıştır. Bir okurumuzun yaptığı çevirisini takipçilerimizin dikkatine sunarız.

Bugün Cumhuriyetçi faşistler “çocukları yırtıcılardan nasıl korumamız gerektiği” konusunda çılgına dönmüş durumdalar. Ve Demokratlar, örneğin düşük gelirli aileler için çocuk vergisi kredileri gibi şeyleri teşvik ederek kendilerini çocukların “savunucusu” olarak gösteriyorlar.

Ancak aynı Cumhuriyetçi faşistler ve Demokratlar, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere dünyanın her yerindeki çocukları RUTİN OLARAK sömüren, istismar eden ve onlara gaddarca davranan kapitalizm-emperyalizm sistemini temsil ediyor, destekliyor ve savunuyorlar. O halde gelin bu sistemin çocuklara sağladığı hayatların gerçekliğine bakalım.

Buradakiler sadece birkaç örnek.

Hapsedilme ve Yoksulluk

• Hapsedilen insan sayısında dünya birincisi olan ABD, çocukları hapsediyor, hatta küçükleri bir tür işkence yöntemi olan hücre hapsine koyuyor. Herhangi bir günde, 18 yaşın altındaki yaklaşık 60.000 genç, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çocuk hapishanelerinde ve cezaevlerinde parmaklıklar ardında bulunuyor.
• Eylül 2023’te Guardian, Ekim 2022’den bu yana 80’e yakın çocuğun (neredeyse tamamı Siyah erkek çocuklar, bazıları 15 yaşında) yetişkinlerle birlikte kötü şöhretli Angola Hapishanesinde (resmi olarak Louisiana Eyalet Hapishanesi olarak adlandırılıyor) hapsedildiğini bildirdi. Onlar, idam sırasındaki mahkumların infazı bekledikleri hücrelere yerleştirildiler.

• 2021 tarihli bir rapor, ‘’dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesi’’ olan Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan 74 milyon çocuktan 11 milyonunun yoksulluk içinde yaşadığını, dokuz milyonunun ise açlık ve gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu ortaya çıkardı.
• UNICEF-Dünya Bankası’nın Eylül 2023 tarihli analizine göre, dünya genelinde tahmini 333 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Şunu bir düşünün: Gezegendeki her altı çocuktan biri, altı çocuktan biri, aşırıyoksulluk içinde yaşıyor. Bu, günde 2,15 dolardan daha az bir parayla yaşamakta zorlandıkları anlamına geliyor. Yaşamak ve gelişmek için en temel ihtiyaçlara bile çok az sahipler veya hiç sahip değiller: yiyecek, barınma, temizlik, sağlık hizmetleri, eğitim.

Çocuk İşçiliği: Kapitalizm-Emperyalizm 160 Milyon Çocuğu Tehlikeli ve Zalimce Sömürü Koşullarında Çalışmaya Zorluyor

• 2020 yılında, 5-17 yaş arası 63 milyon kız ve 97 milyon erkek çocuk işçi çalıştırılıyordu; bu da dünya çapında yaklaşık 10 çocuktan birini oluşturuyor. En az yarısı tehlikeli işlerde çalışıyor, tehlikeli koşullarda çalışmaya zorlanıyor, pestisitler gibi ölüme neden olabilecek veya sağlıklarını bozabilecek toksik maddelere maruz kalıyordu. New York Times‘ın Virginia’daki bir tavuk fabrikasında çalışırken ciddi şekilde yaralanan Guatemala’lı 14 yaşındaki bir gençle ilgili son hikayesini okuyun (buradaus makalesindeki editörlerin notuna bakın). Şimdi on milyonlarca çocuğun bu gibi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu düşünün!

• Çocuk işçiliğindeki her üç çocuktan biri okula gidemiyor.
• Sahra Altı Afrika’da 86,6 milyon çocuk çalıştırılıyor ve onu 26,3 milyon çocukla Orta ve Güney Asya takip ediyor.
• Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde, aralarında 6 yaş kadar küçük 40.000 çocuğun yanı sıra hamile kadınlar ve bebek taşıyan kadınların da bulunduğu yüz binlerce insan, cep telefonları, tabletler ve elektrikli arabaların üretimi için gerekli olan kobaltı çıkarmak için madenlerde çalışıyor. ABD’deki ve dünya çapındaki kapitalistlere her yıl milyarlarca kar getiren şeylerden biri bu. Son derece tehlikeli koşullarda çalışıyorlar, çocuklar günde bir dolar alıyorlar ama başka şansları yok, çünkü çalışmamak kendilerinin ve ailelerinin yemek yememesi anlamına geliyor.

• Çalışan çocukların sayısı, özellikle de 5-11 yaş grubu arasında artıyor ve koronavirüs salgını, daha da fazla kapitalisti çocuk işçiliğini kullanmaya itti.
• Dünya çapında çocuk işçiliği yapan gençlerin yaklaşık yüzde 70’i (112 milyon) tarımda, çoğunlukla da çiftçilik ve hayvancılıkta çalışıyor. ABD’de Çalışma Bakanlığı istatistikleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 500.000 çocuk tarım işçisinin bulunduğunu öne sürüyor. Birçoğu sekiz yaş gibi genç bir yaşta çalışmaya başlıyor ve haftada 72 saate kadar (günde 10 saatten fazla) çalışıyor. Düzenli olarak pestisitlere maruz kalıyorlar, bu da kanser riskini büyük ölçüde artırıyor. Hükümet Sorumluluk Bürosu, her yıl 100.000 çocuk tarım işçisinin iş sırasında yaralandığını ve çiftçilik ölümlerinin yüzde 20’sinden ölenlerin çocuklar olduğunu bildiriyor.

Şununla yüzleşmek gerekiyor: Emperyalist ülkelerde yaşıyorsanız milyonlarca çocuğun etleri ve kemikleri iPhone’larınızda, kıyafetlerinizde, sofranızdaki yiyeceklerde öğütülüyor!

Çocukların Korkunç Cinsel Ticareti: Kapitalizm-Emperyalizm Çocukların Cinsel Aşağılanmasından Fayda Sağlıyor

• Günümüz dünyasında her an yaklaşık 50 milyon kişinin insan ticareti ve cinsel istismar (zorla evlilik dahil) mağduru olduğu tahmin ediliyor. İnsan ticareti mağdurlarının yüzde 25’i çocuk. Cinsel istismar amacıyla kaçırılanların yüzde 99’unu ise kadınlar ve kız çocukları oluşturuyor.

• Amerika Birleşik Devletleri’ndeki genelevlerde, insan ticareti mağduru çocuklar günde 25-48 “müşteri” görebilirken, pezevenkler çocuk başına yılda 150.000 ila 200.000 dolar arasında kar elde edebiliyor.
• Ezilen milletlerden çocukların seks ticaretine maruz kalma olasılığı beyaz çocuklara göre iki kat daha fazladır.

Çocuklara Karşı Yıllardır ve Yüzyıllardır İşlenen Suçlar

Yukarıda sıraladıklarımız, yine içinde yaşadığımız kapitalizm-emperyalizm sisteminde bugün çocukların başına rutin olarak yığılan dehşetin yalnızca birkaç örneğidir. Ve eğer bu sistemin, özellikle de ABD’nin çocuklara karşı işlediği suçların tarihine bakacak olursanız, bu, kelimenin tam anlamıyla pek çok kitap rafını dolduracaktır. Bu kirli tarihteki rezaletlerden yalnızca birkaçını saymak gerekirse:

• ABD’nin Irak’a karşı 1990’da başlayan yaptırımları, gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlar nedeniyle bu ülkede 500.000’i çocuk olmak üzere yüz binlerce insanın ölümünden sorumluydu. 1996’da 60 Minutes TV programında yapılan bir röportajda, o zamanki ABD’nin BM büyükelçisi (ve sonrasında Bill Clinton yönetiminde Dışişleri Bakanı olacak olan) Madeleine Albright’a yarım milyon Iraklı çocuğun ölümleri soruldu: “Hiroşima’da ölenlerden daha fazla çocuk var… bedeli buna değer mi?” Albright’ın cevabı: “Bedelinin buna değer olduğunu düşünüyoruz.”

ABD, Afganistan’da 2001’den 2021’e kadar 20 yıl süren imparatorluk savaşını (“teröre karşı savaş” adı altında yürüttüğü) sona erdirdiğinde, yaklaşık 33.000 çocuk öldürülmüş veya sakat kalmıştı.

• Bob Avakian’ın keskin bir şekilde işaret ettiği gibi, “Kölelik olmasaydı, bugün bildiğimiz şekliyle Amerika Birleşik Devletleri olmazdı. Bu basit ve temel bir gerçektir.” (BAsics 1:1) Amerikan köle sisteminin belirleyici özelliklerinden biri de sayısız çocuğun kırbaçlanma tehdidi altında tarlalarda çalıştırılması, çoğu zaman ebeveynlerinden koparılması, işkence görmesi ve eğer okumayı öğrenecek cesaretleri varsa sakat bırakılmalarıydı.
• ABD’de Kızılderililere yönelik kültürel soykırım kapsamında on binlerce çocuk ailelerinden ayrılarak “yatılı okullara” yerleştirildi ve burada kendi dillerini terk edip Hıristiyanlığı benimsemeye zorlandı ve çoğu zaman gaddarlığa maruz kaldı. Bu “yatılı okullarda” en az 500 Kızılderili çocuk öldürüldü.

  

Sen Ne Yapacaksın?

Artık bu makaleyi okuduğunuza göre kendinize şu soruyu sormalısınız: “Dünyanın her yerindeki çocukların yaşadığı bu dayanılmaz acılar karşısında ben ne yapıyorum?” Cevabınız “Dünyadaki açlığı sona erdirmek için bağış yapıyorum” veya buna benzer reformist saçmalıklar ise, o zaman bu istatistiklerin canlı anlamı ile yüzleşmeniz gerekir. Ölümcül bir kansere yara bandı uyguladığınız gerçeğiyle yüzleşmelisiniz. Cevabınız “Demokratlara oy veriyorum” ise bu canavar sistemin devam etmesine yardımcı oluyorsunuz demektir. Bu sisteme damgasını vuran hastalıklı zorlanmasına zincirlenmemiş farklı bir sistemle, TÜM dünyanın çocuklarına insan onuruna yakışır yaşamlar sağlamanın mümkün olabileceği gerçeğiyle yüzleşmelisiniz.

O zaman kendinize dürüstçe şu soruyu sormalısınız:

Milyonlarca çocuk için bu dehşete gerçekten ne son verecek?

Bunun yanıtı Bob Avakian’ın yazdığı Kuzey Amerika’daki Yeni Sosyalist Cumhuriyet Anayasası‘nda yoğunlaşıyor. Bu Anayasayı okuyun. Ve sonra, bu sistemi devirecek ve tüm insanlık ve dünyanın çocukları için bu gerçek hayattaki kabuslara son verecek gerçek bir devrim yoluyla, Anayasa’nın vaadini gerçeğe dönüştürmek için kararlılık ve aciliyetle çalışan devrimci komünistlere (revcoms) katılın.

Kaynakça:

Guardian, 11 Eylül 2023: “Louisiana, gençleri eyalet hapishanesindeki ‘dayanılmaz’ koşullardan uzaklaştırma emrini verdi”

Press Release, “UNICEF, Dünya çapında aşırı yoksulluğun azaltılmasına yönelik ilerlemenin durmasının yükünü çocuklar çekiyor” UNICEF, 11 Eylül 2023

Amerika Çocuklarının Durumu 2023, Yoksulluk, Çocukları Savunma Fonu

“Bazı eyaletler kuralları gevşetmeye çalışırken çocuk işçiliği ihlalleri artıyor” NPR, 26 Şubat 2023

Şuna Bir Göz Atın: Kobalt Kırmızısı: Kongo Kanı Hayatımıza Nasıl Güç Veriyor, revcom.us

DRC Madencilik Endüstrisi: Çocuk İşçiliği ve Küçük Ölçekli Madenciliğin Resmileştirilmesi, Wilson Center, 1 Eylül 2021

Amerikan Öğretmenler Federasyonu web sitesi

“Çocukların Cinsel İstismarıyla İlişkili Demografik ve Psikososyal Faktörler”, JAMA Open Network, 22 Eylül 2020

Amerika’nın Çocuk Hapsedilmesine Bağımlılığı: Eyalet Eyalet, ACLU web sitesi

Amerikan Suç Vakası #40: Yerli Amerikan Yatılı Okulları: “Kızılderiliyi Öldürün, Adamı Kurtarın” revcom.us