Bir Okurdan Mektup.
Korona salgını tüm dünyaya yayıldı ve önü kesilemeyen bir hızla ilerlemeye devam ediyor. Salgının çıkışı ve hızlı gelişiminin sebepleri her gecen gün dahada iyi anlaşılıyor. Bilimin çok öncelerden yaptıgı tespit, uyarı ve öngörülerin dikkate “alınmaları” gerçekliğinin sonuçları bir kez daha gözler önünde.
Doğaya verilen tahribat bu salgına sebebiyet veren ana faktörlerin başında geliyor. Salgının tüm hayatı bugün ve gelecekte büyük bir felaketle tehdit etmesine rağmen, dogayla kurulacak ilişkinin nasıl olması konusunda hakim sınıflar, çevresel sorunlarla yüzleşmek bir yana bunu sistemlerinin işleyiş biçiminden dolayı hızlandırmaktadırlar.
Geçtiğimiz günlerde Kanal İstanbul -Erdoğan’ın tabiriyle “çılgın proje”- ön ihalelerinin gercekleştiğini gördük. Salgınla mücadele edilirken hedeflenen projelerin masraflarının “altından kalkabilecekleri” mesajını veriyorlar. Hedefledikleri projelerin doğaya vereceği tehlikeleri yok sayarak ve de temel sağlık, beslenme ve barınma sorunları için yeterli bütçe ayırmamalarına rağmen bu “çılgınlığa” devam ediyorlar.
Peki egemenler neden böyle davranmak zorundalar;
Kapitalizmin doğayla sürdürülebilir bir şekilde etkileşime girememesi, kapitalizmin doğada yol açtığı tahribat ve gezegeni içine çeken ve tehdit eden çevresel kriz… Hepsinin kökeni, kârlı bir şekilde genişleme veya ölme baskısıyla karşı karşıya olan, sermayenin hayli organize olmuş, özel kümelenmelerinde ve küresel düzeydeki rekabette yatmaktadır.
Aynı zamanda ekolojik krizin sınıf mücadelesini çeşitli biçimlerde etkilediğini ve etkilemeye devam edeceklerini anlamak hayati önemdedir. İlk olarak çevresel yıkım, küresel sınıf mücadelesinin fay hattı ve özellikle ezilen ülkelerde bulunan, çoğu zaman köylü ve yerli halkların mücadelesiyle bağlantılı olan, ama aynı zamanda emperyalist kalelerde de bulunan önemli kitle direnişinin bir odak noktasıdır.
Dahası, çevresel bozulmanın yol açabileceği türden istikrarsızlıkların ve (emperyalistlerin yaptığı adlandırmayla) “çevresel güvenlik krizlerinin” kitlesel sosyal krizi tetiklemesi ve devrimci krizi ivmelendirmesi hayli muhtemeldir.i
Raymond Lotta’nın izah ettiği esas temellere inersek neler oldugunu ve neler yaptıklarını anlayabiliriz.
Ve ancak bunu gerçekten anlayıp kavradığımızda yapacaklarımızı daha iyi düşünür ve organize edebiliriz. Aksi takdirde yapacaklarımızın bir başarıya ulaşması mümkün degildir. Türkiye’de bir çok ilerici insan ve örgüt uzun zamandan beri doğaya karşı işlenen suçların önüne gecilmesi icin mücadele yürütüyor. Şüphesiz bu yürütülen mücadeleler çok degerli ve anlamlıdır. Lakin Türkiye’de olduğu gibi dünyanın her yerinde, bu tür mücadele biçimlerini yürüten insanlar, sistemin nasıl işlediğini ve neden böyle işlemek zorunda olduğunun bilincinde olmadıklarından ötürü, reformlarla gezegene yapılan talanın ve insanlar üzerindeki baskı ve sömürünün durdurulacağını, en azından hafifletilebileceğini unmaktadırlar. Ve evet, insanlar mücadelelerini REFORM temelinde degil de DEVRIM temelinde örgütlenmiş bir hareketin parçası olarak sürdürmezlerse, bu başarısızlığa devam etmeye mahkumdurlar.
İnsanlık İçin Bilimsel Temelde Umut Bireysellikten, Asalaklıktan ve Amerikan Şovenizminden Kopmak adlı eserinde, Bob Avakian bu durumla ilgili can alici bir tespitte bulunuyor:
Kapitalizm-emperyalizm sistemi reform edilemez. Bu sistem altında, burada ve dünyanın her yanında polis vahşeti ve cinayetlerine, savaşlara, insanların ve çevrenin yıkımına, sömürüye, insanlığın yarısı olan kadınlar da dahil olmak üzere baskıya ve milyonlarca ve milyarlarca insanın değersizleştirilmesine bir son vermenin mümkünatı yoktur – bütün bunlar kökleri bu sistemin temel işleyişi, ilişkileri ve yapılarına işlenmiş şekilde bulunan sistemin derin çelişkilerdir. Yalnızca gerçek bir devrim gerekli olan temel değişimi sağlayabilirii
Genel resme bakınca gerçeklik bizleri karamsarlığa düşürmesin.
Bugün bir umut ve çıkış yolumuz var. İnsanlığı tüm bu gereksiz acılardan kurtarabilecek komünist bilimin yeni başlangıç noktasını temsil ve tesis eden yeni komünizm ve bunun mimarı ve önderi Bob Avakian var. Hayatını insanlığın kurtuluşuna adamış, ve bu uğurda mücadele yürütmüş ve komünizm biliminin 150 yıllık yeni bir sentezini oluşturmuş bir önderimiz var.
Evet komünist devrimin önderi Bob Avakian, çığ gibi kopup gelen toplumsal problemlerle mücadele etmeye ve bu sorunlarla mücadele etmek isteyenlere önderlik etmeye hazırdır. Dünyanın her bir yanındaki devrimciler ve bu dünyanın dehşetlerinden kurtulmak isteyen herkesin Bob Avakian’ın yeni komünizmini öğrenmeleri ve bu temelde bir devrim hareketi inşa etmelidirler. Nihai amacı komünizm olan ve insanlığı tüm sömürü ve baskı ilişkilerinden kurtaracak olan bir devrimim yegane temelli budur!
Add comment