Editörün Notu: Aşağıdaki açıklama Meksika Devrimci Komünist Örgütü’nün blog sitesi olan Aurora Roja‘dan çevrilmiş ve revcom.us web sitesinde 3 Ocak 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Kaynak için bkz: México: “We Have Been Attacked a Lot by La Migra,” Migrants Call Out in Protest at INM Headquarters | revcom.us
Belgenin İspanyolca aslı için bkz: Migrantes-protesta INM.pdf – Google Drive
“Katiller, katiller, katiller, katiller!” 14 Aralık 2021’de Polanco – Mexico City’deki (CDMX) Ulusal Göç Enstitüsü’nün (INM) önünde göçmenlerin ve diğerlerinin öfkeli haykırışı böyleydi. Protesto ediyorlardı, çünkü Ulusal Muhafızlar halihazırda göçmenleri katletmiş ve hükümetin giderek artan şiddetli tacizleri de onları güvenli olmayan yolculuklar yapmak durumunda bırakmıştı. Kısa süre önce Chiapas’ta, içinde yolculuk ettikleri ve saklandıkları römorkun devrilmesi sonucu 56 göçmenin hayatlarını kaybetmeleri gibi korkunç olaylar yaşanmıştı.
Protestodaki göçmenler 23 Ekim’de Chiapas – Tapachula’dan ayrılan kervandandı. CDMX’e yeni vardıkları zaman Aurora Roja‘ya yetkililer tarafından uygulanan baskıyı dile getirdiler:
“Polis bizleri pek çok kez gözaltına aldı. Göçten [La Migra] ötürü çok fazla saldırıya maruz kaldık. Kadınları dahi çok fazla dövdüler ve onları Tapachula’ya geri gönderdiler.”
“Göç meselesi işletmelere bile dahil oldu, bizlere artık yiyecek satılmıyor ve su verilmiyor. Bizlere hiçbir şey vermeyen kasabalara ulaştık. Yani yaklaşık üç dört gün boyunca hiçbir şey yemedik.”
“Hrsız olduğumuzu söyleniyor.”
Ulusal Muhafızlar yol boyunca araçlara binmelerini engelliyor; “bu durum bizleri çok etkiledi, çünkü sıcakta pek çok çocuk susuz kaldı, pek çok kadın çocuklarını taşımak durumunda, bavulları bebek eşyalarıyla dolu. Bu çok yorucu bir şey, bu durum bizi üzüyor, kahrediyor.”
Onlar dünyadaki mevcut kapitalist-emperyalist sisteminin yarattığı zorlu koşullar nedeniyle ülkelerinden kaçtılar: İşsizlik, düşük ücretler, kırsal alanların yıkımı, küresel ısınmanın neden olduğu doğal afetler, hükümetlerin, çetelerin ve insanlardan para talep eden, çetelere katılmaya direndiklerinde gençleri veya ailelerini öldüren “mareoların” acımasız baskısından ötürü bu süreç yaşanıyor. Washington’un emirlerine itaat eden Meksika hükümeti, Meksika’ya vardıklarında onları aylarca Meksika’nın güney sınırındaki Tapachula’da tutuyor.
Kervandan bir kadın; “Tapachula zaten göçmenler için bir hapishane haline geldi, gerçek budur!” diyor. Bu kervanın ön saflarında yer alan Pueblos Sin Fronteras’tan [Sınır Tanımayan İnsanlar] Irineo Mújica, Tapachula’daki göçmenlerin durumunu şöyle anlatıyor:
“Cehennem, orası güney sınırındaki bir cehennem. Kervana davranış biçimleri acımasızca ve zalimce, ayrıldığımızdan ve Tapachula’da olduğumuzdan bu yana bizlere kesinlikle hayvan gibi davrandılar.”
Bu kervan, yarattığı birliği, çabası ve cesareti ile o hapishanenin parmaklıklarını kırabildi, ancak daha birçok göçmen Tapachula’da esir kalmaya devam etmektedir. Dışarı çıkmak büyük bir adım oldu, ancak yolda bu sistemin baskıcı ajanları-koruyucuları ile karşı karşıya kaldılar; bunlar, hem aldatma hem de acımasız baskı ile defalarca bunu ve diğer kervanları bozmaya teşebbüs ettiler.
Son zamanlardaki iki makalemizde bununla ilgili daha fazla bilgi vermiştik: “Göçmenler Hayatlarını Çalınan Sisteme İsyan Ediyor; ABD ve Meksika Acımasız Irkçı Baskıyı Yoğunlaştırıyor, Göçmenlerin Haklı İsyanı” ve “Meksika: Göçmenleri Destekleyin ve Bu Katil Sistemi Bitirmek İçin Mücadele Edin!”
Mexico City’ye Girerken Acımasız Baskı
Şehir yetkililerinin tatlı ve ikiyüzlü konuşmalarının tam tersine, kervan CDMX’e ulaştıktan sonra, Basílica de Guadalupe’ye doğru ilerlemeye çalışırken çevik kuvvet polisinin daha fazla baskısı ile karşılaştı. Göçmenler durumu şu şekilde aktardılar: “Burada, Bazilika’ya ulaşmak için yaptığımız son çatışmaya dair gördüğümüz bazı videolar var, ancak bunlar gerçeği yansıtmıyor, bunun nasıl olduğunu bizzat bizler yaşadık. Polisler bizi dövdüler, dayak atmak için insanları takip ettiler, bizlere çok kötü davrandılar ve tüm bunları göstermiyorlar, sadece kendilerine faydalı olanı gösteriyorlar. Gördüğüm kadarıyla bir sürü çocuğu dövdüler, bir sürü kadını dövdüler, hatta ablamı bile dövdüler, polis ona dayak attı. Birçok insanı dövdüler.”
“[Mexico City’ye] girmek istediğimizi söyledik. 3 bariyer koydular… bizlere ve her şeye göz yaşartıcı bomba attılar. Geri çekilmememiz için Meksika’dan insanlar bile bizleri desteklediler.”
“İleri gitmek istedik, bastırmak istedik, çocukları taşıyan bebek arabalarını geri çevirmeye başladılar. Kucağında çocukları ile gelen bir kadına dayak atmak, bir polis tarafından yere atıldığını görmek rezilliktir, suçtur. Bu durum öfkeyi ateşledi…”
Göçmenlerle Devrim ve Yeni Komünizm Tartışması
Devrim Hareketi içinde yer alan bizler de protestoya katıldık ve göçmenlerle konuştuk. Meksika Devrimci Komünist Örgütü’nün (OCRM) Devrim broşürü geniş çapta dağıtıldı ve göçmen kadın ve erkeklerle bu devrim ve Bob Avakian’ın Yeni Komünizm‘i hakkında tartıştık. Yaptığımız istişarelerde ülkelerinde onları göç etmeye zorlayan durumu, onları kandırma girişimleri ve INM’nin tekrarlanan baskılarıyla, CDMX’teki Ulusal Muhafızlar ve çevik kuvvet polisi kervanı engelleme girişimleriyle yüzleşmelerini, Tapachula’dan ayrıldıktan sonra onları neyin motive ettiğini ve onlara güç ve öfke verdiğini öğrendik.
Devrimden bahsederken bazıları “Devrimin gerçekleşmesi çok iyi olur” ve “Bu devrime ihtiyaç var” dediler. Bir başkası ise “Ütopya bunlar… bu devrimcileri [bu fikirleri] görmedim. İyilik için bir şey olduğu müddetçe herkes kendi yolunda mücadele ediyor, öte yandan bizler gibi göç eden ve savaşan insanların durumunu iyileştirebilecek her şeyden yanayım.”
Başka bir kişi, broşürden enternasyonal devrimci önder ve Yeni Komünizm‘in yazarı Bob Avakian hakkında bir şeyler öğrenmeye çalıştı: “Karl Marx, komünizmden veya Marksizmden bir felsefe olarak bahsediyordu. Bunları ara ara okumuştum fakat zar zor anlamıştım. Bob Avakian hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Komünizm ya da devrim teorisi hakkında daha net, daha anlaşılır detaylar verdiğini düşünüyorum…”
Bazıları da bu devrimle ilgili şüphelerini dile getirdiler; örneğin “Kapitalizm ve emperyalizmi devirmek için bir devrimin gerçekleştirilmesi çok zor bir şey” dediler. Bu devrimin mümkün olduğunu “çünkü bu sistem var oldukça büyük vahşetler üretmekten vazgeçmeyeceğini” ve “baskıdan direniş ve isyanın doğacağını” açıklayan Devrim broşüründe de belirtildiği gibi şunu ortaya koyuyoruz:
“Komünist devrim için direniş ve isyanın ötesine geçmek gerekiyor ve bu da bilimi ve büyüyen bilinçli ve örgütlü bir gücü gerektiriyor.”
Bir göçmen önemli bir soru sordu: “Bunun bir devrim olması için göçmenler olarak nasıl bir rol oynanması gerekiyor?”
Bunun bir dünya sömürü sistemi olduğunu ve nerede olursanız olun, ister Honduras’ta isterse Amerika Birleşik Devletleri’nde, insanların bu devrim için savaşması gerektiğini söyledik. Amerika Birleşik Devletleri’ne gelirseniz, Devrimci Komünist Parti ABD (RCP USA) veya burada Meksika’da Aurora Roja ve Meksika Devrimci Komünist Örgütü ile iletişime geçin. Nerede olursanız olun bu devrimin içine daha çok girebilir, tanıtabilir ve insanları bu devrim için örgütleyebilirsiniz.
“Bizlere Elini Uzatan Meksikalılara Çok Çok Teşekkür Ederiz”
Göçmenler ayrıca “Bizlere elini uzatan Meksikalılara çok ama çok teşekkür etmek” istediklerini ifade ettiler. “Hükümet biz göçmenlere yardımcı olduğunu söylüyor, ancak bu bir yalandır. Halk bize yardım etti, halk bize kapılarını açtı… hükümet değil!” dediler. “Göçmenlerle dayanışma gösterenlerin en yoksul halk olduğunu düşünüyorum, bizlere yiyecek verdikleri bir yerde bulunduk. Bolca yiyeceğimiz, giyeceğimiz, ayakkabımız vardı.”
“Öncelikle, bize herhangi bir destek verme zorunluluğu olmaksızın bize ulaşan Meksikalılara çok ama çok teşekkür etmem gerekiyor… Tüm Meksika halkına çok minnettarım ve tek istediğim bizi desteklemeye devam etmeniz… kimseye zarar vermek istemiyoruz, sadece geçmemize izin versinler tek istediğimiz bu.”
“Geçmemize izin vermelerini istiyoruz, başka bir şey değil… alınacak bir karar bir neslin kaderini değiştirebilir.”
INM’nin önündeki protestoda bir pankart ve bir afişin söylediği gibi:
“Hiçbir İnsan Yasadışı Değildir!”
“Ne İnsan Kaçıranlar ne de Göçmenler Suçludur. Kapitalizm Suçludur!”
Aurora Roja
Devrimci Komünist Örgütün Sesi, Meksika
Add comment