JAKNA (Afganistan Yeni Komünizm Hareketi), İran’daki ezilen kitlelerin isyanı ile dayanışma mesajı gönderdi:
JAKNA, İran İslam Cumhuriyeti’nin baskı ve ayrımcılığına karşı ayaklanan baskı altındaki kitlelerin ayaklanmasına en içten selamlarını gönderiyor ve onları destekliyor. İşçiler, emekçiler ve ezilen milliyetler de dahil olmak üzere İran ve Afgan halklarının çoğunluğunun çıkarı ve bu iki ülkedeki devrimin kaderi birbirine fazlasıyla bağlıdır. İran İslam Cumhuriyeti’nin kapitalist diktatörlüğünün çalışmaları sonucunda 43 yıllık vahşete ve ayrımcılığa karşı İran’da mazlumların ayaklanması, erimiş çeliğin köpürerek tüm topluma yayılmasına benziyor.
Hamaney’in (İran’ın “yüksek komutanı”) emriyle İslam Cumhuriyeti’nin gerici polisi, askeri güçleri ve ajanları, isyancıları ve isyancı gençliği vahşice bastırdı, kitlelere ateş açtı. Bir kez daha bizim insanlarımızın canları ve hayatları, halk düşmanları – insanlık düşmanları tarafından alınmıştır. “Bizim insanlarımız” diyoruz çünkü komünistlerin ülkesi ve sınırları yoktur. Nerede ayrımcılığa, yağma ve vahşete karşı bir ses varsa, zulme ve sömürüye karşı duran herkes özünde bizim insanımızdır. Kendimizi bir bütün olarak görüyoruz ve onların ayaklanmasının, mücadelesinin, isyanının ve devrimlerinin sonucunun bizler de bir parçası ve onların yanındayız.
Yoldaşlar! İran’daki ayaklanmanın kardeşleri! İran İslam Cumhuriyeti’nin yalnızca düşmanınız olmadığını bilmelisiniz. Bu köktenci İslami rejim, bizim bölgemizde ve sizin bölgenizde -Afganistan’dan Yemen’e, Irak, Lübnan ve Suriye’ye- kök salmış kanserli bir tümör gibidir. Hayatta kalabilmek için gereken her türlü suçu işliyorlar. Bu kanserli tümör çıkarılmalı ve kökleri her yerde kurutulmalıdır. Bu durum, yani İran İslam Cumhuriyeti’nin devrilmesi, Taliban, Afgan Mücahidler, IŞİD, El Kaide, Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Ensarullah vb. dahil tüm İslami köktendinci hareketler açısından büyük bir darbe olacağı anlamına gelmektedir.
İran’daki Molla yönetim belası hepimizin, tüm insanlığın, özellikle de İran’daki Afgan göçmen işçilerin vücuduna ve ruhuna bulaşmış durumda. Karne ile ekmek vermek, İran halkının insanlık dışı ve canice bir baskısıdır. Öte yandan Afgan göçmen işçiler herhangi bir ekmekten tamamen yoksundur. İran’ın yoksulları için karne programı bir suç planıdır, ancak Afgan göçmen işçiler için faşist bir plandır. Afgan halkı, son kırk yıllık süreçte faşist rejimin korkunç kumanya günlerini iyi hatırlıyor. Bazı nedenlerden dolayı İran’da Afgan halkının küçük bir yüzdesinin yarı müreffeh olduğu doğrudur, ancak İran’da yaşayan ve büyük bir kısmı göçmen işçi olan milyonlarca Afgan var. Bu kesimler İran proletaryasının ve emekçilerinin tüm medeni haklardan ve temel insan haklarından yoksun en alt katmanlarını oluşturuyorlar.
İran Komünist Partisi (Marksist-Leninist-Maoist)’ten yoldaşların “İran’da Devrim Stratejisi” içinde yazdıkları gibi, İslam Cumhuriyeti’ni devirmekte en büyük çıkarı olacak kesimler onlardır. İslam Cumhuriyeti’ni devirme ve o ülkede Yeni Sosyalist bir toplum inşa etme sürecinde devriminin omurgasının bir parçası olabilirler.
İran’da yaşayan Afgan-İranlı kardeşler: Savaşların, akan kanların, göçlerin acılarını ruhunuzda ve zihinlerinizde yaşadınız. İran’da doğup büyüyen sizler, bu ayaklanmanın aynı zamanda sizin ayaklanmanız olduğunun farkına varın. Siz milyonlarca göçmen olarak, İran’daki diğer mazlum milletler gibi vatandaşlık haklarından mahrum durumdasınız. İran İslam Cumhuriyeti’nin devrilmesinde ve o ülkede Yeni Sosyalist Cumhuriyet’in kurulmasında çıkarınız var: Bu ayaklanmanın saflarına katılalım, ekmek, haysiyet, özgürlük, insancıl bir toplum için, İslam Cumhuriyeti’nin devrilmesi için savaşalım.
Tüm sınıflı toplumlarda isyan, ateş gibi ve bazen de volkanlar gibi genellikle uykudadır. İsyanın hoş bir adı vardır ve baskıya, yağmalamaya ve sömürüye karşı kitlelerin doğal hakkıdır. İsyan, baskıya karşı özgürlüğün bir ifadesidir. Mao Zedong’un ifadesi ile “Marksizm binlerce hakikatten oluşur fakat bu hakikatler şu sözde özetlenebilir: Gericilere karşı isyan etmek haktır.”
Bu nedenle devrimci komünistlerin görevlerinden biri de mazlumların, emekçilerin isyanını savunmak ve onu devrime yöneltmektir, çünkü mazlumların ve emekçilerin isyanı otomatik olarak İslam Cumhuriyeti’ni veya başka herhangi bir gerici kapitalist devleti devirecek bir devrime yol açmaz. Devrim, yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın katılımıyla bilinçli ve örgütlü bir eylemdir. Halk yığınlarının direnişini ve isyanını devrimci harekete dönüştürmek için komünist ve devrimci bir öncünün varlığı gereklidir.
İran halk hareketi, İran’da İran Komünist Partisi (MLM) ile aktif komünist bir öncüye sahiptir. Zamanımızın en ileri komünist bilimiyle, komünizmin yeni senteziyle donanan bu parti İran’da devrim stratejisinin yanı sıra, uğruna savaştığı İran’da alternatif bir toplum, İran’da Yeni Sosyalist Cumhuriyete yönelik önemli belgeler derleyip bunları yayınladı. Bu belgelere partinin web sitesinde (www.cpimlm.org) göz atabilir ve durumu kapsamlı bir analiz ve doğru stratejiler için çerçeve olarak kullanabilirsiniz. İran’ın devrimci güçlerinin desteği ve katılımıyla, Afgan-İranlılar da dahil olmak üzere ülkede milyonlarca insanın birleşmesi ile bu isyan İslam Cumhuriyeti’ni devirerek ve dünya komünist devriminin bir müfrezesi olarak yeni bir sosyalist cumhuriyet kurarak bölgemizde ve tüm dünyada devrime katkıda bulunacak bir devrime dönüştürülebilir.
Kahrolsun faşist İran İslam Cumhuriyeti!
Yaşasın İran’daki mazlum ve emekçi kitlelerin ayaklanması ve isyanı!
İran Yeni Sosyalist Cumhuriyeti’nin kuruluşuna doğru!
Yaşasın Yeni Komünizm!
Afganistan Yeni Komünizm Hareketi (JAKNA) – 17 Mayıs 2022
Kaynak için bkz: Long Live the Uprising of the Oppressed Masses of Iran! | revcom.us
Add comment