Yeni Komünizm

Profesör Eric Cheyfitz ile Bir Söyleşi: Anti-Siyonizm Anti-Semitizm Değildir

Editörün Notu: Aşağıdaki yazı revcom.us web sitesine 12 Ağustos 2024 tarihinde girilmiştir. Çevirisini okurlarımızın dikkatine sunarız. Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.


Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi, 5 Aralık 2023’te “Kampüs Liderlerinin Hesap Verebilirliğini Sağlama ve Antisemitizmle Yüzleşme” başlıklı bir duruşma düzenledi. Bu duruşma, Filistin halkına karşı devam eden ABD destekli İsrail soykırımına karşı üniversite kampüslerinde başlayan meşru protesto dalgasını bastırmayı ve susturmayı amaçlayan bir kurguydu.

Daha sonra, bu yılın 1 Mayıs’ında Temsilciler Meclisi, sözde “Anti-Semitizm Farkındalık Yasasını” (Anti-Semitism Awareness Act, “AAA”) ezici bir çoğunlukla kabul etti. Oylama 320 evet, 91 hayır şeklindeydi. Eğitim Bakanlığı; kolejlere ve üniversitelere, kampüslerindeki İsrail karşıtı protestoları ve konuşmaları bastırmaya zorlaması çağrısında bulundu. Bunu yapmayan okullara federal fon sağlamayı kesmekle tehdit etti. Yasa tasarısı, “İsrail’in varlığının ırkçı bir çaba” olduğu gibi ifadeleri “anti-Semitik” söylem olarak yorumluyor. Ya da İsrail’in Filistin halkına muamelesi ile Nazilerin Yahudi halkına muamelesi arasında karşılaştırmalar yapmak da yasaya göre “anti-semitik”.

İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçların teşhir edilmesi ve bunlara karşı protesto gösterilmesi, yalnızca polis vahşeti, sansür ve kara listeye alma ile saldırıya uğramıyor, aynı zamanda antisemitizm olarak da karalanıyor. Polisin Columbia Üniversitesi’ndeki protestoculara saldırmasının ardından Soykırımcı Joe Biden, gazetecilere, “Antisemitik protestoları kınıyorum.” dedi. Polis, Kongre’nin İsrail’in kuduz soykırımcı Başbakanı Netanyahu’yu ağırlayıp desteklediği sırada binlerce protestocunun katıldığı yürüyüşe saldırdıktan sonra, Kamala Harris protestoculara saldırarak, “Barışçıl protesto hakkını destekliyorum ancak açık olalım: Antisemitizm, nefret ve şiddetin hiçbir türünün ülkemizde yeri yoktur.” dedi.

Eric Cheyfitz, New York’taki Cornell Üniversitesi’nde seçkin bir profesör olarak Siyonizme ve İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği suçlara karşı çıkan bir aktivisttir. Geçtiğimiz şubat ayında, Temsilciler Meclisi’ndeki duruşmanın (ve ardından iki saygın üniversitenin, Harvard ve Penn’in, başkanlarının zorla istifa etmesinin) ardından, Cornell’deki öğrenci gazetesi The Cornell Daily Sun‘a “Anti-Siyonizm Antisemitizm Değildir” başlıklı bir mektup yazdı. Cornell’deki on Yahudi profesör de imzalamıştı.

Profesör Cheyfitz, revcom.us muhabiri Alan Goodman ile yaptığı sohbette, anti-Semitizm ile anti-Siyonizm arasındaki gerçek farkı tartıştı. Bu sohbet, anlaşılırlık sağlamak için düzeltilmiştir.

Alan Goodman: Öncelikle şunu soralım, Antisemitizm nedir?

Eric Cheyfitz: Geleneksel olarak, terimin yozlaştırıldığı şu ana kadar, antisemitizm, Yahudilere Yahudi oldukları için duyulan nefretten ibaretti ve bunu açıklamaya çalışacağım, bu nefret, kan iftirası gibi bazı mitlere ve “açgözlü Yahudiler” gibi klişelere dayanıyordu.

Kan iftirası, Yahudi bayramı Pesah’ın geleneksel yemeği olan ve Göç’ü [Yahudi halkının antik Mısır’daki kölelikten kaçışını anlatan Yahudilikteki temel anlatı] kutlayan Pesah matzalarının aslında Hristiyan çocukların kanıyla pişirildiğine dair Hristiyan mitiydi. Yani, özünde, Yahudilerin suçlandığı şey, ritüel amaçlar için Hristiyan çocukları öldürmektir. Ve bu, Yahudilerin dönüştüğü bir stereotip haline geldi, klişeyi destekleyen ve Yahudilerin Yahudi oldukları için nefretini mantıklı kılan mitlerden biridir.

Yani, antisemitizm Yahudilere karşı basit bir nefrettir. Antisemitizm bir biçimdir ve geleneksel anlamı ve bence sadece anlamı, bir ırkçılık biçimidir. Siyahilere karşı, Asyalılara karşı, Latinolara karşı vb. duygulardan farklı değildir. Bunların hepsi, stereotiplerle ve mitlerle desteklenen bu topluluklara karşı basit bir nefrete dayanmaktadır. Ve antisemitizm Yahudilerle ilişkili olarak böyleydi.

AG: Siyonizm nedir ve Siyonizm ile antisemitizm arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz?

EC: Siyonizm, Yahudilik içinde 19. yüzyıl sonunun politik bir hareketidir, ancak tüm Yahudiler tarafından benimsenmemiştir. Tamam, buradaki ilk sorun budur ve bu bir siyasi harekettir. Theodor Herzl’in 1890’ların sonlarında Siyonizm’in İncili sayılan The Jewish State kitabını okursanız, ne olduğu hakkında iyi bir fikir edinebilirsiniz. Bir Yahudi devletinin nasıl görüneceğini yansıtır.

Ancak Siyonizm, geleneksel Avrupa antisemitizmine tepki olarak ortaya çıkar. Başka bir deyişle, Herzl ve Siyonistler, bakın, Batı’da hoş karşılanmıyoruz dediler. Hadi dışarı çıkalım. Kendi devletimizi kuralım. Dolayısıyla, bence, bugün anti-Siyonizm ile anti-Semitizmi karıştırmanın ironilerinden biri, Siyonizm’in kendisinin geleneksel anti-Semitizme bir tepki olmasıdır.

AG: I. Dünya Savaşı’ndan sonra, muzaffer emperyalist güçler Ortadoğu’yu bölüp sömürgeleştirmek için yarışırken, İngiliz sömürgeciliği “Balfour Deklarasyonu” olarak bilinen şeyle Siyonizmi benimsedi. İngiltere’nin “Filistin’de Yahudi halkı için ulusal bir yurt kurulmasını olumlu karşıladığını” ilan etti ve bunu mümkün kılmaya başladı.

EC: Elbette, bu Avrupa tarafından desteklendi. Peki biliyorsunuz, 1917 tarihli Balfour Deklarasyonu, Filistin’i Yahudi devletinin yeri olarak “verdi”, verdiyi tırnak içine alacağım, ki bu da İngiliz antisemitizminden kaynaklanmıştır.

Yahudilerin Britanya’da olmasını istemiyorlardı. Aslında, 1290’dan 1655’e kadar Yahudilerin Britanya’da bulunmasına izin verilmiyordu. Orada uzun bir anti-Semitizm tarihi var. Yani bu, 19. yüzyılın sonlarında Yahudi devleti kurmayı öneren bir siyasi hareket olarak Siyonizmin bağlamının bir parçasıdır.

AG: Siyonizmi bir ırkçılık biçimi olarak mı görüyorsunuz?

EC: Aslında Herzl’in The Jewish State kitabını okursanız, ikili bir devletten, demokratik ikili bir devletten [iki uyruklu bir ülkeden] bahsediyor. Büyük Yahudi filozofu Martin Buber, her zaman iki uluslu bir devlet istemiştir ve kendisi de bir Siyonistti. Ama sonunda, bu insanlar deyim yerindeyse davayı kaybettiler veya Siyonizmin erken dönem filozoflarından Zev Jabotinsky’nin önerdiği belirli bir Siyonizm görüşü tarafından etkisiz bırakıldılar [Jabotinsky, 1920’lerde ve 1930’larda Filistin’de Siyonist milisler örgütledi ve 1940’taki ölümünden önce Avrupa’daki Yahudi halkının büyük çoğunluğunun Filistin’e tahliye edilmesini savundu]. Yazılarını okursanız, bakın, Filistinliler yerli halktır, bizim gelmemize, Yahudilerin gelip oraya yerleşmesine direnecekler, bu yüzden onlar ve bizim aramızda “demir duvar” (bu ifadeyi mecazi olarak kullandı) inşa etmemiz gerekecek, der. Yani esasen Filistinlilerle militan bir ilişkiyi savundu.

Ve yavaş ama emin adımlarla ve bugün görüyoruz ki, bence bugün oldukça açık, Filistinlilerle olan bu ilişki en sonunda ırkçı bir hal aldı, onlara insandan daha aşağı bir şey olarak bakıldı, ki bugün İsrail hiyerarşisinden duyduğunuz gibi “insan hayvanlar,” vb. Yani, Siyonizmin ırkçı bir ideoloji olarak başlamadığını, ancak İsrail politikalarının tam da buna dönüşmesi nedeniyle sona erdiğini söyleyebilirim.

AG: ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, tanımını Avrupa’daki Nazi Holokostu’nun, milyonlarca Yahudi’nin toplu katliamının derslerine dayandırdığını iddia eden Uluslararası Holokost Anma Komitesi (International Holocaust Remembrance Committee, IHRA) adlı bir örgüt tarafından geliştirilen bir antisemitizm tanımına dayanıyor. Tanımlarının antisemitizmin gerçek anlamını nasıl çarpıttığını anlatabilir misiniz?

EC: İzleyicilerinizin iki belgeye bakmasını isterdim. Onlardan IHRA tanımına bakmalarını isterdim. Bazı noktalarda İsrail eleştirisini veya Siyonizm eleştirisini Yahudilere karşı basit nefretle karıştırmaya eğilimlidir. Ve buna karşıt olarak, The Cornell Daily Sun‘a yazdığım mektupta da belirttiğim gibi, Yahudi, Holokost ve Orta Doğu çalışmaları alanında 350 seçkin akademisyenin imzaladığı Antisemitizm Üzerine Kudüs Bildirgesi vardır.

Kudüs Antisemitizm Bildirgesine göre antisemitizm: “Yahudilere, (veya Yahudi kurumlarına) karşı ayrımcılık, önyargı, düşmanlık veya şiddettir.” Geçerli olması gereken tanım budur.

Kudüs Bildirgesi’nde şöyle açıklanıyor: “İster iki devlet ister iki uluslu bir devlet ister üniter demokratik devlet ister federal devlet olsun, isterse başka bir biçimde olsun, ‘nehirden denize’ tüm yerleşik halklara tam eşitlik sağlayan düzenlemeleri desteklemek antisemitizm değildir.” Tehlike, tanımın Siyonizm’e ve/veya İsrail’e yönelik siyasi eleştirileri de kapsayacak şekilde genişletilmesinin, meşru siyasi söylemi de kapsayacak şekilde anlamını genişleterek tarihi tanımı bozması ve böylece temelde bir tür ırkçılığı temsil eden “antisemitizm” teriminin reddedilmesine yol açmasıdır.

AG: Sizce Siyonizm ile antisemitizm arasında nasıl bir ilişki var?

EC: Bence bir tür iş birliği var ve buna dikkat edilmeli; Siyonistler, biliyorsunuz, burası bizim Batı’daki evimiz ve bizi buradan çıkaramayacaksınız, tam burada doğduğumuz yerde, yaşadığımız yerde, evlerimizin olduğu yerde antisemitizme karşı duracağız demek yerine; Siyonistler, Herzl, tamam, bizi dışarı çıkarmak istiyorsanız, biz de dışarı çıkarız fikrini ortaya attılar. Ve bence 1917’de, Filistin’i Filistinlilerle görüşmeden devreden Balfour Deklarasyonu ile, tabii ki, bir Yahudi devleti olarak, Herzl ile Siyonistler ve Batı Avrupa arasında gerçekten ayrılmak için bir iş birliği içindeydi. Yani, evet, kesinlikle bir iş birliği olduğunu söyleyebilirim.

Elbette tüm Yahudiler Siyonist değildir, bunu söylemeye gerek yok. Örneğin, İsrail’in içinde ve dışında bulunan ultra-Ortodoks Yahudiler de benim gibi dünyanın dört bir yanında yaşayan milyonlarca Yahudi gibi, Siyonist değillerdir.

Yani, anti-semitizmi anti-Siyonizmle eş tutmak, tüm Yahudileri İsrail yanlısı veya Yahudi devleti yanlısı olarak homojenleştirdiği [aynı şeymiş gibi gösterdiği] için anti-Semitizmdir. Ve bunun da dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum. Bu, biliyorsunuz, anti-Siyonizmi anti-Semitizmle karıştıran insanlar, dolaylı olarak tüm Yahudilerin Siyonist olduğunu söylüyorlar.

AG: Söylediklerinizi söyleyen insanlar hedef alınıyor. Sizi bu şekilde konuşmaya iten şey neydi?

EC: Ben Kanarya Misyonu’nda listelendim. Bu, sağcı Siyonistler tarafından yaratılmış bir tür hedef listesi, eğer sağcı demek gereksiz bir ek ifade değilse. O listede önemli bir yerim var. Bana eskiden “kendinden nefret eden Yahudi” derlerdi, çok fazla nefret e-postası alırdım. Ama şimdi bunun, kendileri anti-Semitik olan Yahudilere dönüştüğünü düşünüyorum, gerçi bu aslında bir çelişki. Yani, ben Yahudi’yim. İsrail’de çocuklarım var, bu yüzden onların güvenliği ve refahı konusunda endişeliyim.

Ama biliyorsunuz, ben, şöyle söyleyeyim, sol bir ailede büyüdüm ve bizim için Yahudilik, sosyal adaletin olduğu kadar laik ve dini bir gelenekti ve İsrail’de olup bitenler bu geleneği tamamen ihlal ediyor. Sanırım bunu The Cornell Daily Sun‘a yazdığım makalede söylüyorum. Yani, bence birçok Yahudi, Jewish Voice For Peace [Barış İçin Yahudi Sesi], BDS hareketinde [Boycott, Divestment, and Sanctions/Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar] benimle aynı yerden gelen ve Yahudiliğin geleneksel olarak sosyal adalet özüne sahip olduğunu ve bunun İsrail’de olup bitenler tarafından ihlal edildiğini düşünen birçok Yahudi olduğunu düşünüyorum.

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı anlama ve değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde yer alan bu bölümdeki makaleleri inceleyebilir, Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil

Follow us

Don't be shy, get in touch. We love meeting interesting people and making new friends.