Gerçekle olduğu gibi yüzleşemeyen ya da yüzleşmek istemeyen ezilen insanlar, köleleştirilmiş ve baskı altında kalmaya mahkumdur.
Editörün notu: Aşağıdaki yazı Bob Avakian tarafından yazılmış ve Devrimci Komünist Parti-ABD’nin websitesi olan revcom.us sitesinde 24 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanmıştır. Çevirisini takipçilerimizin dikkatine sunarız.
Son zamanlarda, Harlem’de1 devrimci faaliyetlerin yürütülmesiyle ilgili bir rapor, oradaki bazı insanların pek çok “LGBTQ karşıtı saçmalıklarla” ortaya çıktıklarına atıfta bulundu– “tanrı erkeklere penis ve kadınlara vajina verdi, yani olması gereken bu.”
Yukarıda alıntılanın Harlem’dekiler gibi, hem de bu sistem altında çok korkunç bir şekilde ezilen, ayrımcılığa uğrayan, gaddarlığa maruz kalanlarla terörize edilen ve var olma hakları acımasızca saldırıya uğrayanların birleşmesi gerekirken, bu “LGBTQ karşıtı saçmalığı” duymak yürek burkan ve sinir bozucu bir şey.
Bu durum, insanların inançsal (dini) haklarını korurken ve zulme karşı mücadelede olumlu tavır alan mutaasıp insanlarla birleşirken, gerçeğe yönelik dinsel değil bilimsel bir yöntem ve yaklaşım için tutarlı ve kararlı bir şekilde mücadele etmenin ve din adına halk kitlelerine yayılan bilim dışı zehre karşı amansız ve hiddetli bir mücadele vermenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Bu, “Tanrı erkeklere penis ve kadınlara vajina verdi, yani olması gereken bu.” saçmalığına doğrudan bir cevap vermek gerekirse, eğer insan vücudunu bir “tanrı” tasarlamış olsaydı, o zaman o tanrının korkunç derecede kötü bir tasarımcı olacağını söylemek gerekir. Keskin bir örnek vermek gerekirse: İnsan vücudu neden yemek yerken boğulabilecek şekilde yapılandırılmıştır? Eğer gerçekten bir “tanrı” varsa, o tanrı insan vücudunu boğulamayacak şekilde “tasarlamış” olurdu ve eğer bir tanrı insan vücudunu olduğu gibi, bu boğulma olasılığıyla “tasarlamış” olsaydı, o tanrı hasta ve kaçık bir sadist olurdu.
Gerçek şu ki: İnsanlar bir tanrının “tasarımının” veya “yaratılışının” ürünü değil, doğal evrimin sonucudur. İnsanoğlunun yaşamın temel gereksinimlerini karşılamak ve gelecek nesillere sağlamak için birbirleriyle ve doğanın geri kalanıyla etkileşiminin bir sonucudur. Ardea Skybreak’in Evrim Bilimi ve Yaratılış Efsanesi – Neyin Gerçek ve Neden Önemli Olduğunu Bilmek adlı kitabı, evrim teorisine ve İncil’deki “yaratılışçılığın” bilim karşıtı iddialarının çürütülmesine dair sağlam ve canlı bir açıklama sunuyor. Gerçeklik ve gerçekliği anlamanın bilimsel yöntemi hakkında çok önemli şeyleri gerçekten anlamak isteyen herkes bu kitabı okumaktan büyük fayda sağlayacaktır.2
İnsan toplumu ve gelişimi de bir tanrının “tasarımının”- ya da “iradesinin” ifadesinin- sonucu değildir. İnsanoğlunun yaşamın temel gereksinimlerini karşılamak ve gelecek nesillere sağlamak için birbirleriyle ve doğanın geri kalanıyla etkileşiminin bir sonucudur. İnsan toplumundaki değişim, insanların eylemleri aracılığıyla gerçekleşir ve toplumun örgütlenme biçimindeki büyük değişiklikler, eski düzeni alaşağı eden ve toplumu düzenlemenin yeni bir yolunu ortaya çıkaran devrimler yoluyla gerçekleşir. (Atılımlar da dahil olmak üzere bir dizi çalışmada, insan toplumunun gelişimi ve devrimci dönüşümüne dahil olan dinamikleri temel terimlerle açıkladım.)3 Ve burada, Hıristiyanlığın sözde tanrısının “korkunç tasarılarının” insan bedeniyle sınırlı olmadığı söylenmelidir: Bunlar, Hıristiyan kutsal kitaplarının bu “tanrısının” savunduğu ve üzerinde ısrar ettiği çok gerçek dehşetlerin uzun bir listesini içerir. Aklı Özgürleştirmek ve Dünyayı Kökten Değiştirmek İçin: TÜM TANRILARDAN KURTULUN! adlı eserde belirttiğim gibi: İncil hem eski hem de yeni ahitte- ve genel olarak “Yahudi-Hıristiyan” geleneğinde- kölelik ve kadınlara ve geylere yönelik şiddetli baskı dahil olmak üzere her türlü dehşeti savunur ve bunda ısrar eder. (Zalim ve şiddetli baskının savunulması İslam’ın Kuran’ında da yer almaktadır.)4
Bilimsel, Devrimci Bir Yaklaşım
İnsanlık tarihi boyunca, toplumun birçok farklı şekilde örgütlenmesiyle birlikte, insan cinselliğinin hem heteroseksüel (karşı cinsten insanları içeren) hem de aynı cinsten farklı ifadeleri olmuştur. Bütün bunlarla ilgili soru, söz konusu ilişkilerin karakterinin ne olduğudur: Bunlar, bu temelde karşılıklı zevki içeren eşitlik ve gerçek sevginin bir ifadesi midir, yoksa genel olarak toplumdaki aşağılayıcı ilişkileri yansıtan ve bunlara katkıda bulunan eşitsizlik, tahakküm ve baskıyı mı içerir?
Sözde (ama aslında var olmayan) bir tanrıya tapınmak ve şu ya da bu dinin kutsal kitaplarını takip etmek, insanların bu dünyada maruz kaldığı tüm çılgınlıkların sona ermesine asla yol açmayacaktır. Bunu yapmak, bilimsel bir yöntem ve yaklaşım benimsemeyi gerektirir- komünizmin bilimsel yöntemi ve yaklaşımı- çünkü bu, yıllarca ve on yıllarca yürüttüğüm çalışmanın sonucu olan yeni komünizmle, önceki komünist devrim deneyiminden ve daha geniş olarak insan deneyiminden öğrenerek daha da geliştirildi. Bu, insan toplumunun gelişiminin, komünist devrim yoluyla, tüm dünyada insanlar arasında yeni, özgürleştirici ilişkiler yaratmanın mümkün olduğu bir yere ulaştığını ortaya koyuyor- insanlar için düzgün bir yaşamın temel gereklerini, insanlar arasındaki yakın ilişkiler de dahil olmak üzere herhangi bir ayrımcılık, eşitsizlik, baskı veya sömürü olmaksızın, sürekli genişleyen bir temelde karşılamayı mümkün kılacak yeni bir toplumun örgütlenmesinin yolu.
Bu kapitalizm-emperyalizm sisteminde insanlara yapılan muameleden nefret eden herkese… burada ve dünyanın her yerindeki insanların maruz kaldığı çılgınlığa ve ABD emperyalistleri ile Rusya ve Çin’deki emperyalist rakipleri arasındaki nükleer savaş tehlikesine ve çevrenin tarumar edilmesi yoluyla insanlığın varlığına karşı büyüyen tehdide bir son vermeyi gerçekten isteyen herkese… insana yaraşır bir yaşam tarzı ve bir gelecek yaratmanın bir parçası olmak isteyen herkese- SİZİN, acilen ihtiyaç duyulan bu devrim için örgütlü güçlerin bir parçası olmanız ve bu örgütlü gücün inşa edilmesine yardımcı olmak için aktif olarak çalışmanız gerekiyor!
1-) Editör notu: Harlem, New York şehrinde başta Siyahi nüfus olmak üzere diğer etnik kökenlilerin yoğun yaşadığı bir bölgedir. Uzun süredir kentsoylulaşmanın yoğun yaşandığı bir bölge olmasına rağmen özellikle 1970’lerden beri temel halk kitlelerinin yaşamaya devam ettiği bir bölgedir.
2-)https://yenikomunizm.com/evrim-bilimi-ve-yaradilis-efsanesi-neyin-gercek-ve-neden-onemli-oldugunu-bilmek/
3-) https://yenikomunizm.com/breakthroughs-atilimlar-marxin-tarihsel-atilimi-ve-yeni-komunizm-ile-daha-ileri-bir-atilim/
4-) https://yenikomunizm.com/tum-tanrilardan-kurtulun/ İncil’in yeni ve eski ahitlerinde savunulan ve üzerinde ısrarla durulan korkunç zulmün bir özeti: Aklı Özgürleştirmek ve Dünyayı Kökten Değiştirmek İçin: Tüm Tanrılardan Kurtulun içerisinde “Birinci Bölüm: Tanrı Nereden Geldi… Ve Tanrı’ya Tanrıya İhtiyacımız Olduğunu Kim Söylüyor?”. Ve bu kitabın İkinci Kısmı, “Geçmişte Kök Salıp Geleceği Gölgeleyen Hıristiyanlık, Musevilik Ve İslamiyet” ve Üçüncü Kısım, “Ağır mı Ağır Bir Zincir-Din”, korkunç zulmün yalnızca “Yahudi-Hıristiyan” geleneğinin kutsal metinlerinde değil, aynı zamanda İslam’ın Kuran’ında da nasıl desteklendiğini ve savunulduğunu gösteriyor.
Add comment