Yeni Komünizm

İsrail, Lübnan’daki Katliam ve Savaş Suçlarını Hızlandırıyor

Editörün Notu: Okumakta olduğunuz yazı revcom.us sitesinden yayınlanmıştır. Yazının kaynağı için tıklayınız.


-Netanyahu, “Gazze’de gördüğümüz yıkım ve acının aynısını” tehdidini ediyor

-ABD, İsrail’e Destek Veriyor, Lübnan Halkını Hedef Alıyor.

 

ABD’nin, Orta Doğu’da neden 40.000 tane askerinin olduğunu ve ABD’nin o bölgedeki ana müttefiği olan İsrail’in neden Gazze, Lübnan ve çevresinde soykırım yapıp savaş suçu işlerken, İran’a karşı bir savaş tehdidi oluşturduğunu bilmek istiyor musunuz?

Bunların hepsi şununla başlar:

Bugün egemen kapitalist sistem, dünya genelinde kelimenin tam anlamıyla milyarlarca insanın acımasızca sömürülmesine -ve özellikle 150 milyondan fazla çocuk da dahil olmak üzere Üçüncü Dünya’daki (Latin Amerika, Afrika, Orta Doğu ve Asya) insanların süper-sömürülmelerine ve köle benzeri koşullarda atölyelerde, madenlerde ve çiftliklerde çalışmaya zorlanmasına- dayanmaktadır ve bunlar olmadan var olamaz veya işleyemez.(1)

 -Bob Avakian

ABD yöneticileri için, bu küresel sömürü sistemindeki egemen konumlarını koruyabilmek, ABD’nin gezegendeki kilit bölgeleri, pazarları ve kaynakları kontrol etmesi, rakiplerinin bunu yapmasını durdurması ve halk kitlelerinin sömürü ve baskılara karşı ayaklanmasını engellemesinden geçer.

Tüm bunları yapmak barbarca bir şiddet gerektirir -bitmek bilmeyen savaşlar, müdahaleler, darbeler, suikastlar, işkence ve daha fazlası. İşte bu noktada İsrail, ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarının silahlı bir uygulayıcısı olarak devreye giriyor ve bundan dolayı ABD, İsrail’in Gazze’deki barbarca soykırımına rağmen İsrail’i finanse etmeye ve sadece geçen yıl 17 milyar dolardan fazla silahlandırma yapmaya devam ediyor.

İsrail; İşgali Genişlertirken Bombalamalarını ve Terör Kampanyalarını Hızlandırıyor, 1 Milyondan Fazla Sayıda İnsan Evinden Edildi, 2000 Kişi Öldü ve Her Geçen Gün Sayı Artıyor

59 yaşında Lübnanlı bir adam olan Hisham al-Baba, Sidon şehrinde bir hastane odasında yatıyordu. İsrail, evini bombaladığında kız kardeşi Donize’yi ziyaret ediyordu. Kurtarılmadan önce dokuz saat boyunca enkazın altında mahsur kalmıştı. O, “şanslı” olan insanlardan biriydi. Kız kardeşi, onun eşi ve iki çocukları öldürüldü. “Bütün bu insanları öldürdüler, ama neden burayı vurduklarını söylemediler. Bu, bir savaş suçu.”dedi. “Biz yüzde yüz savunmasız insanlarız. Kimseyle bağlantımız yok.” Bu bombalama “barbarcaydı”.(2)

Lübnan’da bunun gibi binlerce hikaye var, ve sayıları gün geçtikçe artıyor.

İsrail, 10 Ekim Perşembe günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’un merkezinde sekiz katlı ve dört katlı iki apartmanı yerle bir ederek 22 kişiyi öldürürken, 117 kişiyi yaraladı. Bu binalar evlerin, okulların, marketlerin olduğu yoğun sivil nüfusu olan bölgelerdeydi. Bu, İsrail’in geçtiğimiz yıl Beyrut’ta gerçekleştirdiği en ölümcül saldırıydı.(3)

Bu kadar ölüm ve yıkıma sebep olan bombalar, ABD’de yapıldı. Guardian tarafından olay yerinde yapılan bir araştırmada, çöken binanın enkazında “ABD yapımı ortak doğrudan saldırı mühimmatı (Jdam)” kalıntıları bulundu. Bunlar, binlerce kilo ağırlığındaki devasa ABD bombalarıyla birlikte kullanılan güdümleme kitleridir.

İsrail ordusu geçtiğimiz günlerde, 1 Ekim’de Lübnan’ı karadan işgal etmeye başlamasından bu yana 1.100’den fazla hedefe hava saldırısı yaptığını duyurdu. Geçtiğimiz senede 2.100’den fazla Lübnanlı öldürülürken, 10.212’den fazlası da yaralandı. Ölümlerin 1.500’den fazlası son birkaç hafta içerisinde gerçekleşti. Sadece son 11 gün içerisinde 100’den fazla çocuk öldürüldü ve son iki ay içinde 690 çocuk yaralandı – UNICEF’in ifadesiyle “kanlı, bereli ve kırık”. Yaklaşık 400.000 çocuk daha evlerinden kaçmak zorunda kaldı.

Netan-Nazi “Gazze’de gördüğümüz yıkım ve acının aynısının” Sözünü Veriyor.

Bu toplu katliam, sivil kayıpları önlemek için elinden geleni yapan İsrail’in “hassas”, “sınırlı” bir askeri operasyonun tesadüfi bir yan ürünü değildir. Tam tersidir ve Başbakan Benjamin Netanyahu (“Netan-Nazi”) geçtiğimiz hafta bunu dile getirmiştir.

8 Ekim’de Lübnan halkını tehdit ettiği, karşı karşıya kaldıkları ölüm ve acının kendi suçları olduğunu dile getirdiği bir mesaj yayınladı: “Lübnan’ı Gazze’de gördüğümüz gibi yıkım ve acıya yol açacak uzun bir savaşın uçurumuna düşmeden önce kurtarma fırsatınız var.”

Lübnan, Şii ve Sünni Müslümanlardan, Hıristiyanlardan ve daha birçok çeşitli halka ve bir dizi farklı siyasi eğilime sahip olan bağımsız bir ülkedir. İran tarafından desteklenen İslamcı köktendinci bir örgüt olan Hizbullah, Lübnan’daki en güçlü (fakat tek değil) siyasi ve askeri güçtür ve ana destek tabanı Lübnan’ın Şii Müslüman nüfusudur.

İsrail’in “oyun sonu” hedefleri henüz net değildir. Ancak Netanyahu’nun tehdidi ve İsrail’in eylemleri net bir şekilde gösteriyor ki, en azından, İsrail, Hizbullah’ı yok etmek istiyor ve bunu yaparken kaç kişiyi katlettiği, sakat bıraktığı, ya da terörize ettiği ve ne kadar yıkıma yol açtığını önemsemiyor ve bir başka bir deyişle, Lübnan’ın geri kalanının “ikincil hasar” olarak kaldığını açıkça ortaya koyuyor.

Bu tür ayrım gözetmeyen bombalamalar, ve toplu cezalandırmalar açık savaş suçlarıdır ve Lübnan’ın egemenliğinin ihlalidir. Ve bunlar ABD desteği ile yapılıyor! Bunu nereden biliyoruz? Çünkü Netan-Nazi, tehdidini yayınladıktan bir gün sonra 9 Ekim’de Başkan Biden ve Başkan Yardımcısı Harris ile görüştü. Kendisine, Amerika’nın İsrail’e verdiği “sağlam” destek konusunda güvence verdiler. Onun potansiyel soykırım tehdidi veya İsrail’in Lübnan’a karşı barbaca saldırısından hiç bahsedilmedi.

İşte İsrail’in, şimdi Lübnan’da kullandığı ve bir yılı aşkın Gazze’deki Filistin halkına karşı kullandığı canice taktiklerden bazıları:

Kitlesel bombalamalar, sivillerin ayrım yapılmadan katledilmesi, sivil yapıların tahrip edilmesi. İsrail, hastaneleri bombalıyor ve sağlık çalışanlarını katlediyor. Beyrut’ta binaları yok ettiği gün aynı zamanda Lübnan-Suriye sınırındaki Kızılay sahra hastanesini bombaladı. İsrail, 9 Ekim’de Lübnan’ın güneyinde beş sağlık çalışanını öldürdü. Geçtiğimiz yıl Lübnan’da 100’den fazla sağlık ve acil durum çalışanı İsrail saldırılarında hayatını kaybetti; bunlardan 72’si sadece geçtiğimiz ay Lübnan’daki sağlık tesislerine düzenlenen 18 İsrail saldırısında hayatını kaybetti.

Dünya Sağlık Örgütü, İsrail’in sağlık çalışanlarına ve hastanelerine yönelik artan saldırılarını kınadı ve İsrrail saldırıları sonucu yerlerinden edilen insanlarla dolu sığınaklarda hastalık salgını uyarısında bulundu.

Bu sırada, Lübnanlı yetkililere göre İsrail hava saldırıları, nüfusu 1.5 milyon olan öğrencilerin yüzde 40’ı evlerinden uzaklaştırdı ve eğitim yılının başlamasını geciktirdi.

Bütün olarak köylerin yok edilmesi. Yeni hava görüntüleri gösteriyor ki İsrail, Lübnan sınırındaki en az iki Lübnan köyünü dümdüz etti. (4) Maroun al-Ras ve Yaroun köylerindeki bir çok sayıda ev ve 300 yıllık bir cami İsrail ordusunun kontrollü patlamaları ile yerle bir edildi ve köylerdeki geniş çaplı araziler ateşe verildi. Bu köyler zaten terk edilmişti ve sivil bölgelerin yıkımı bir savaş suçudur.

Ölüm bölgeleri. İsrail, güney Lübnan’da yaşayan Lübnanlıları “Hizbullah tarafından silah depolamak gibi askeri sebepler için kullanılan binaları ve bölgelerden” uzaklaşmaları konusunda uyardı -hangi alanların boşaltılması gerektiği ve güvenlik için nereye gitmeleri gerektiğini söylemeden. Aynı zamanda, pek çok kişinin kaçabilmesi için ana yol olan araba kullanmamaları konusunda da bir uyarıda bulundu. Tüm bunlar, olduğu yerde kalan veya arabası ile kaçmaya çalışan herhangi bir Lübnanlının hedef alınabileceği ve öldürülebileceği anlamına geliyor.

Uzun vadeli yerinden edilme. Geçtiğimiz hafta İsrail Lübnan’a daha fazla asker gönderdi ve güneydeki işgalini genişletti. Güney Lübnan’daki köyler için tahliye emri çıkararak 100’den fazla köy ve kentsel alanda yaşayan insanları kaçmaya zorladı. BBC’nin bir raporuna göre, Lübnan’ın nüfusunun 1/3’ü -Güney Lübnan’ın büyük bir bölümü dahil olmak üzere- şu anda tahliye emri altında.(5)

İsrail’in Lübnan’daki ABD destekli saldırganlığı ve zulmü sadece Lübnan halkı için derinleşen bir kabus değil, aynı zamanda yerel bölgede ve ötesi üzerinde potansiyel olarak yıkıcı etkileri olan daha geniş ve bölgesel bir savaş tehlikesini de hızlandırıyor.

İsrail’in Gazze’deki soykırımı, Lübnan’a karşı saldırganlığı ve bölgeye olan tehdidi durmalıdır. Bunları durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapmak da ABD’de yaşayan bizlerin görevidir. Bu da, her ikisi de boğazlarına kadar insanların kanına batmış olan katil baskıcılar arasında seçim YAPMAMAK anlamına gelir.

Bob Avakian’ın sosyal medya mesajı numara 88’de “Nadir bir zaman ve Acil bir İhtiyaç -Devrim İçin- Bu Sisteme Köleliğe Devam Etmemek”te yazdığı gibi:

Trump ne kadar korkunç olursa olsun, Harris’i ve Demokrat Parti’yi desteklemek, insanlığın geleceğini ve varlığını riske atma pahasına da olsa, ABD kapitalizminin-emperyalizminin dünyanın bir numaralı sömürücüsü, baskıcısı ve insan ve çevre yağmacısı olarak kalma mücadelesine gönüllü suç ortağı olmak demektir.

Ve

Şu ya da bu zalim grubun yanında yer almanın zamanı değil. Bu nadir bir zamandır – çok nadir bir fırsattır – hayatta sadece bir kez gelebilecek bir şanstır – egemen zalimler arasındaki derin bölünmelerden faydalanma ve her şeyi yıkmak ve yerine çok daha iyi bir şey koymak amacıyla tüm sistemlerinin peşinden gitme şansıdır.

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı anlama ve değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde yer alan bu bölümdeki makaleleri inceleyebilir, Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil

Devrim: Kazanmak İçin Gerçek Bir Şans

Atılımlar

Kadınların Kurtuluşu

Kemalizm Eleştirisi

Enternasyonalizm

Highlight option

Turn on the "highlight" option for any widget, to get an alternative styling like this. You can change the colors for highlighted widgets in the theme options. See more examples below.

YENİ KOMÜNİZM HAKKINDA GÖRÜŞLER