Yeni Komünizm

Nijerya: On Binlerce İnsan SARS -Acımasız Özel Anti-Hırsızlık Polis Birliği- Karşıtı Eylemlerle Sokağa Döküldü

image_pdfimage_print

Editörün Notu: Aşağıdaki yazı 26 Ekim 2020 tarihinde revcom.us sitesinde yayınlanmıştır. Çevirisini takipçilerimizin dikkatine sunarız.

Kaynak için bkz: https://revcom.us/a/671/nigeria-tens-of-thousands-take-to-streets-against-brutal-special-police-squad-en.html


On binlerce insanın Nijerya polis kuvvetlerine “SARS [Special Anti-Robbery Squad]” yani “Özel Anti-Hırsızlık Birliğine” son verilmesi talebiyle sokağa dökülmesiyle birlikte, Nijerya protestolarla sarsıldı.

3 Ekim’de SARS’ın güpegündüz bir kişiyi vurduğu video sosyal medyada hızla yayıldı. 42 genç Nijeryalı, Lagos Devleti meclis binasının önünde 72 saatlik bir protesto gerçekleştirdi ve bu durum insanlar arasında muhalefetin artmasına yol açtı. Devlet yetkilileri videonun sahte olduğunu iddia etti ve videoyu çeken kişiyi tutuklayarak halkın öfkesini daha da körükledi.

Nijerya’nın en büyük şehri Lagos’ta ve ülkedeki en az 100 farklı şehirde eylemler patlak verdi. Her düşünceden insanın oluşturduğu bir SARS karşıtı hareket sosyal medyada polis katliamlarının öyküleri ve fotoğraflarıyla hızlıca büyüdü. #BlackLivesMatter nasıl polis vahşeti, katliamları ve sistemleşmiş adaletsizliği karşısında bir çağrıya dönüştüyse, Nijerya’da da öne çıkan EŞİT İNSANLAR olarak kabul görme talebi #NigerianLivesMatter ve #AfricanLivesMatter etiketleriyle yükseltiliyor.

Protestocular kendilerini Yoruba dilindeki “Soro Soke” veya “Sesini Yükselt” jenerasyonu olarak isimlendiriyor. Nijerya’da SARS karşıtı protestolar, yoksulluk, devletteki yolsuzluk ve kapitalist şirketler tarafından sürdürülen sömürü gibi problemleri de gündeme taşıyor.

Nijerya’daki SARS karşıtı harekette Ekim başından beri 58’den fazla insanın polisler ve askerler tarafından öldürüldüğüne inanılıyor. Nijerya’da devlet tarafından konuşlandırıldıklarına dair yaygın bir inanış olan infazcı tipinde gruplar da protestoculara palalar, tokmaklar ve silahlarla saldırmakta.

12 Ekim’de Nijerya’nın başkanı Muhammadu Buhari SARS’ı terhis edeceğini söyledi, bu yeni bir söz değildi. Ancak bu durum halkın öfkesini dindirmedi, özelliklede SARS pisliklerinin ülkenin her tarafındaki polis karakollarına tekrar yerleştirilecekleri haberi alındığı zaman bu öfke daha da arttı. Halk, SARS pisliklerinin işten atılmasını ve en acımasız olanlarının cezalandırılmasını talep ediyor.

20 Ekim’de Lagos’taki bir protesto kampında insanların yiyecek ve müzik paylaştıkları bir festival havası vardı. Bir protesto lideri topluluğa polislerin yüksek ihtimalle geleceğini, ancak oturup sakince milli marşı söyleyip Nijerya bayrağı sallarlarsa her şeyin yolunda gideceğini söyledi. Üç saat sonra güvenlik güçleri protestoculara ateş açtı. O gün Lagos’ta en az 12 barışçıl protestocu öldürüldü.

Başkent Abuja da dahil, başka şehirlerde çevik kuvvet de konuşlandırdı ve birkaç şehirde protestoculara ateş açıldı. Ancak bu derece vahşi saldırılar karşısında insanlar yıldırılamadı. Lagos’ta insanların ölümünden bir sonraki gün halk yine sokağa çıktı. Bir polis karakolu ateşe verildi, sokağa çıkma yasağı çiğnendi ve yollar kapatıldı.

Dünyadaki pek çok kişi bu olayları izlese de Nijerya hakkında pek bir şey bilmeyen ve özellikle de oradaki halk kitleleri tarafından baskı ve adaletsizliğe karşı verilen mücadelenin seviyesinin farkında olmayanlar var. İnsanların bunu bilmesi ve Nijerya halkının polis vahşeti ve katliamlar karşısındaki baskıcı kapitalist sisteme karşı dünyanın her tarafında halk kitlelerinin ortak isteklerinin altını çizen mücadelesini desteklemesi gerekiyor.

Nijerya Nasıl Bir Ülke?

Nijerya 206 milyon insanla Afrika’daki en yoğun nüfusa sahip ülke ve halkın yarısından fazlası yoksulluk içerisinde yaşıyor. Günümüzde ABD ve dünyadaki diğer ülkelerde de olduğu gibi, Nijerya’daki halk kitleleri ve özellikle de genç nüfus için hiçbir gelecek vadetmeyen baskıcı bir devletle karşı karşıya. İnsanların yarısı 19 yaşının altında ve resmi işsizlik oranı %35.

Nijerya’yı yönetenler insanların kanını emen bir ekonomik ve politik sistem işletmekte. Kitlelerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmiyor ve insanları itaatkâr tutma amacı güdüyorlar. Nijerya yeni sömürgeci düzenin işlediği bir ülke; resmi olarak bağımsız ancak emperyalist dünya ekonomisine bağlı ve onun güdümünde bir ülke. Örneğin borç ve teknoloji için yabancı sermayeye bağımlı durumda. Nijerya’nın en stratejik ekonomik sektörü olan petrol ve doğalgaz; Shell, Chevron ve Texaco gibi yabancı şirketlerin denetiminde.

SARS’ın İnsanlığa Karşı Suçları

SARS yani Nijerya polis kuvvetlerinin Özel Anti-Hırsızlık Birliği, 1992’de sözde şiddetli suçlarla mücadele etmek için oluşturuldu. Ancak ABD’de oluşturulan özel SWAT ekipleri gibi tamamen cezadan muaf biçimde insanlığa karşı korkunç suçlar işlemesiyle tanınır oldu.

Peki neden insanlar SARS’tan nefret ediyor? Sadece Ocak 2017 ve Mayıs 2020 arasında en az 82 işkence, kötü muamele ve hukuk dışı idam gerçekleştirdiler. Kemikleri kırılana kadar dövülen, sigaralarla yakılan, cinsel şiddet gören, basınçlı su ile işkenceye uğratılan ve bazen ölüme mahkûm edilen mağdurlar oldu. Nijerya’da resmi olarak işkence karşıtı kanun bulunmasına rağmen, hiçbir SARS pisliği bunlar için cezalandırılmadı. Birleşik Krallık, SARS’a eğitim ve destek sundu.

SARS teşkilatı gençliği “fişliyor” ve sırf rasta saçları veya dövmeleri var diye gençleri “suçlayarak” tutuklanmalarını sağlıyor. Mağdurlarının büyük çoğunluğu yoksul gençler; bununla birlikte SARS pahalı telefonları, dizüstü bilgisayarları ve arabaları olan insanları da hedefliyor, bunun amacı da bu insanların ailelerine, sevdiklerini hapishaneden çıkarmak için devasa “kefaletler” ödetmek yoluyla haraç kesmek.

Ve bütün bunlara ek olarak “sıradan” polisler ve ordu tarafından gerçekleştirilmiş yüzlerce hukuk dışı idam, yasadışı katliam ve ortadan kaybolmalar söz konusu.

SARS Karşıtı Mücadeleye Dünya Çapında Destek

Nijerya’daki SARS karşıtı mücadeleye dair insanlar bilgi sahibi oldukça bir destek patlaması açığa çıktı. İnsanlar protestolara sadece sempati duymakla kalmıyorlar aynı zamanda kendi ülkelerindeki deneyimlerinden bunun sebebini de fark ediyorlar.

Afrika, Avrupa ve ABD’de bilinen sporcular ve aktörler de dahil, pek çok ünlü şahıs mücadeleye destek verdi. Bu kervana takım arkadaşlarına bir sonraki maçı boykot etmeleri çağrısında bulunan Nijeryalı uluslararası futbol yıldızı John Ogu da dahil. Mücadeleye destek veren diğer kişiler şu şekilde: aktör John Boyega, Beyoncé, Rihanna, Nicki Minaj, Nijeryalı şarkıcı/rap şarkıcısı Burna Boy, süpermodel Naomi Campbell, boks şampiyonu Anthony Joshua, Manchester United futbolcusu Odion Ighalo, Chance the Rapper, aktris Uzo Aduba, Diddy, Drake, aktris Gabrielle Union, Trevor Noah, LA Sparks WNBA oyuncusu Chiney Ogwumike, Indiana Pacers NBA oyuncusu Victor Oladipo, Miami Heat NBA oyuncusu Bam Adebayo, ve emekli NFL oyuncusu Emmanuel Acho.

SARS karşıtı bu protestolar dünya çapındaki halklara karşı polis, asker ve yasa dışı infazcılar tarafından işlenen cinayetlere karşı yükselen ayaklanmalara önemli bir katkı sunmaktadır.

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı gerçekte olduğu haliyle anlama ve onu değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde bu bölümde yer alan makaleleri inceleyebilir, ayrıca Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil