Yeni Komünizm

Sıkça Sorulan Sorular: Komünizm Nedir? Gerçek Tarihi Nedir? Günümüz Dünyasıyla Ne İlgisi Var?

Editör Notu: Aşağıdaki bilgilendirici ve temel önemdeki soru-cevap bölümü komünizme ve tarihine ilişkin çarpıtmalara objektif kanıtlarla yanıt vermek için Raymond Lotta ve Devrimci Komünist Parti’nin girişimiyle düzenlenmiş thisiscommunism.org girişiminin web sitesinde yer almaktadır. Türkçe çevirisini okurlarımızın dikkatine sunarız.

Kaynak için bkz: http://thisiscommunism.org/ThisIsCommunism/FAQ.html#widget11


Komünizm nedir?

Komünizm; tüm sınıfların ve sınıf farklılıklarının aşıldığı, sömürünün tüm sistemleri ve ilişkilerinin ortadan kaldırıldığı, ırk ayrımcılığı ve kadınların erkekler tarafından tahakküm altına alınması gibi tüm baskıcı toplumsal kurumlar ve toplumsal eşitsizlik ilişkilerine son verildiği ve tüm baskıcı ve gerici fikir ve değerlerin atıldığı, insanlığın, bir dünya topluluğudur. Komünist topluma “herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre” ilkesi rehberlik edecektir. Paylaşılan bir maddi zenginlik olacak ve insanlar birlikte toplumun kaynaklarını ortak tutacak ve gezegenin bekçileri olarak hareket edeceklerdir. Komünist toplumda, bir sınıfın diğerine egemenliğini dayattığı bir devlet artık olmayacak olsa da toplumun ortak işlerini koordine etmek için hükümet biçimleri olacaktır.

Komünizm aynı zamanda Karl Marx’ın kurduğu, Lenin, Mao ve Bob Avakian aracılığıyla geliştirilen dünyayı anlama ve değiştirme bilimidir.

Ama komünist toplum donuk ve sıkı kontrollü değil mi?

Bir toplum hayal edin; insanların bilinçli olarak dünyayı öğrendiği ve dünyayı dönüştürdüğü… insanların artık gelenek ve cehalet zincirlerine mahkûm olmadığı… insanların sadece yaşamın gereklerini üretmek için iş birliği içinde çalışmakla kalmayıp, aynı zamanda sanat, kültür ve bilimle uğraştıkları ve bunu yaparken zevk aldıkları… bilimsel bakış açısının ve hayal gücünün uçuşunun birbirini güçlendirdiği ve ilham verdiği… birlik ve çeşitliliğin, geniş kapsamlı tartışmaların ve toplumun yönü ve gelişimi üzerinde ideolojik mücadelenin olduğu ama artık toplumsal antagonizma tarafından damgalanmış halde olmadığı… insanların karşılıklı saygı, ilgi ve insanlık sevgisine dayalı olarak birbirleriyle etkileşime girdiği… insanların parçası olduğumuz doğal dünyaya değer verdiği, koruduğu ve zenginleştirdiği bir yer. Bu komünizmdir.

Sosyalizm nedir ve komünizmden farkı nedir?

Sosyalizm, komünizme ulaşmanın en önemli adımıdır. Sosyalist bir devrim, kapitalist-emperyalist sınıfı ve onun toplum üzerindeki diktatörlüğünü devirir. Sosyalist devrim, yeni bir devlet iktidarı, yeni bir siyasi sistem ve yönetim sistemi kurar: proletarya diktatörlüğü. Eskiden ezilenler ve sömürülenler, toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan geniş orta sınıflar, profesyonellerle birlikte toplumu dönüştürmeye ve toplumun yön ve idaresi için artan sorumluluk almaya başlarlar. Sosyalist devrim, toplumsal ihtiyacı karşılamaya ve toplumu oluşturan bireylerin çok yönlü gelişimini teşvik etmeye çalışan ve doğa ile sürdürülebilir bir şekilde etkileşime giren ve dünya devriminin ilerlemesine hizmet eden sosyalist devlet mülkiyeti ve planlamasına dayalı bir ekonomi yaratır.

Ancak sosyalizm aynı zamanda sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri ve meta-para ilişkilerini kapitalizmden miras alır. Halen sınıfları içerir. Toplumun istikameti üzerinde halen sınıf mücadelesi vardır. Yeni kapitalist güçler devrimi tersine çevirmeye çalışacaktır. Ve bir süre için sosyalist toplumlar düşman kapitalist güçlerle karşı karşıya kalacaklardır. Dolayısıyla sosyalizm sadece bir sistem değil, aynı zamanda kapitalizm ile komünizm arasındaki tarihsel bir geçiş dönemidir. Bu, devam eden bir devrim ve insanların toplumu ve kendilerini, toplumun sınıflara bölünmesini aşmak ve komünizme ulaşmak için dünya çapında ilerlemenin bir parçası olarak her zamankinden daha bilinçli bir şekilde dönüştürdüğü bir dönemdir: özgürce birleşen insanlardan oluşan o dünya topluluğu.

Sosyalizm bir fikir olarak iyi olabilir ama pratikte gerçekten işe yaradı mı?

İlk sosyalist devrimler—Sovyetler Birliği’nde, 1917’den 1956’daki yenilgisine kadar ve Çin’de, 1949’dan 1976’daki yenilgisine kadar—kurtarılmış bir dünyaya doğru muazzam ilerlemeler kaydetti. Eski yoksullar, ellerinde devlet gücüyle, toplumun geniş kesimleriyle ittifak halinde toplumu etkisi altına alıyor ve dönüştürüyorlardı. Kâr ve sömürü kuralı sona erdi. Temel sosyal ihtiyaçlar karşılandı. Maoist Çin’de yaşam beklentisi 1949 ile 1976 arasında 32’den 65’e iki katına çıktı. Kadınlara ve azınlık uluslara yönelik baskının kökünü kazımak için eşi benzeri görülmemiş adımlar atıldı. Bu devrimler başarısız olmadılar, aksine hatırı sayılır bir güce ve etkiye sahip yeni burjuva-kapitalist güçler tarafından yenilgiye uğratıldılar. Tali olarak, bu devrimlerin yenilgilerine katkıda bulunan eksiklikleri vardı.

Sosyalizm ya da komünizm, insan doğasının ve bencilliğin gerçekleriyle karşı karşıya kalmayacak mı?

Doğuştan gelen veya değişmeyen bir “insan doğası” yoktur. İnsanların düşüncesi, davranışı, değerleri ve bizim “insan doğası” hakkındaki kavrayışlarımız, belirli bir toplumun ekonomik yapısı ve buna karşılık gelen kurumları ve kültürü tarafından şekillendirilir. Antik Yunan toplumu ve Amerika’nın “kurucu babaları”, köleliği tamamen “normal” olarak görüyorlardı. Kapitalizm, şahsi kâr birikimi ve ekonomik rekabet etrafında örgütlenir. Bencillik, açgözlülük ve bireycilik, kapitalizmin işleyişiyle ödüllendirilir ve kapitalist toplumun kurumları tarafından teşvik edilir. Genlerimize “bağlı” değillerdir, ırkçılık ve erkek üstünlüğü türümüzün bazı “evrimsel psikolojisine” gömülü değildir.

Komünist hareket, Stalin gibi diktatör figürler üretmedi mi?

Stalin’in yaygın olarak tanıtılan şeytanlaştırılması ve Stalin dönemindeki Sovyetler Birliği hakkında inanılmaz yalanlar, onun oynadığı tarihsel rol ve Sovyetler Birliği’nin büyük başarıları hakkında gerçek bir anlayış kazanmanın önünde durmaktadır. 1924’te Lenin’in ölümünden sonra Stalin önderliği üstlendi ve takip eden on yılda Stalin, tarımın kolektifleştirilmesi ve sanayi mülkiyetinin toplumsallaştırılması mücadelelerine öncülük etti. Devrim, daha önce hiç yapılmamış bir sosyalist planlı ekonomi yarattı. Rus şovenizmine ve kadınların ezilmesine karşı önemli toplumsal mücadeleler verildi. Stalin’in önderliği boyunca Sovyetler Birliği muazzam baskılarla karşı karşıya kaldı: karşı devrim, düşman emperyal güçler tarafından kuşatılma ve 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin işgali. Stali, insanları buna karşı çıkmaya yöneltti. Ancak 2. Dünya Savaşı’na giden yıllarda, Stalin kitlelerin bilinçli aktivizmine gitgide daha az bel bağlayıp giderek daha fazla idari önlemlere bel bağladı. Karşı-devrimci güçleri bastırmak gerekliydi, ancak 1930’ların ortalarında ve sonlarında devrime yönelik tehditler arttıkça, Stalin yalnızca anlaşmazlıkları ve muhalefeti yükselten insanları bastırdı.

Stalin’in, sosyalist toplumun doğasını ve hedeflerini nasıl anladığı ve önderlik yöntemleri konusunda ciddi sorunları vardı. Bob Avakian, eğer burjuvazi, burjuva Amerikan Devrimi’nde çok önemli roller oynayan, ancak pişmanlık duymadan köle sahipleri olan Madison ve Jefferson’u destekleyebiliyorsa; o zaman devrimcilerin, Stalin’i derinden eleştirip hatalarından ders çıkararak destekleyebileceğine işaret eder.

Mao’nun Kültür Devrimi gerçekten de fanatik bir tasfiye değil miydi?

Mao, ortaya çıkan ve Komünist Partinin en üst seviyelerinde yoğunlaşan yeni bir burjuva seçkinler sorunuyla uğraşıyordu. Toplumdaki burjuva yönleri kavrayarak kapitalizmi geri getirmek istediler. Örneğin, Kültür Devrimi’nin arifesinde birçok fabrikada, işçileri karşı karşıya getiren tek kişilik yönetim sistemleri ve rekabetçi ikramiye sistemleri halen mevcuttu; eğitim ve sağlık kaynakları şehirlerde yoğunlaşmıştı. Mao, insanları baskıcı liderlere ve kurumsal yapılara karşı ayaklanmaya çağırdı. Yüz milyonlarca işçi ve köylü, toplumun yönü ile ilgili soruları tartışıyor, toplumla teması olmayan yetkilileri eleştiriyor, daha katılımcı idare ve yönetim biçimleri oluşturuyor ve bilim ve kültür alemlerine dalıyordu. Kafa ve kol emeği arasındaki ve kentsel ve kırsal alanlar arasındaki ayrımlar yıkılıyordu. Kırsal kesimde ortaokul kaydı 15 milyondan 58 milyona yükseldi. 1966-76 Kültür Devrimi’nin tutarlı ve özgürleştirici hedefleri vardı: Kapitalizmin restorasyonunu önlemek; Komünist Parti de dahil olmak üzere toplumun kurumlarında devrim yapmak ve eski düşünce biçimlerine meydan okumak, kısacası sosyalist devrimi ilerletmek ve derinleştirmek.

Kültür Devrimi sırasında büyük bir şiddet yok muydu ve aydınlar ve sanatçılar zulme uğramamış mıydı?

Şiddet, Kültür Devrimi’ni tanımlayan özellik değildi. Başlıca mücadele biçimleri kitlesel eleştiri, kitlesel siyasi ve ideolojik tartışmalar ve kitlesel siyasi seferberlikti. Meydana gelen şiddetin çoğu, aslında Kültür Devrimi’nin muhalifleri, özellikle de Komünist Parti’nin önde gelen pozisyonlarında bulunan ve eleştiriye maruz kalan kapitalist yolcular tarafından kışkırtıldı.

Sanatçılar ve aydınlar toplumsal bir grup olarak zulüm görmediler. Özellikle kırsal kesimde emekçi kitlelerle bütünleşmeye ve onlardan öğrenmeye çağrıldılar. Devrimci kültür ve model olabilecek sanat eserleri yaratmak için heyecan verici çabalar sarf edildi. Tali olarak, sanatçılara ve aydınlara nasıl davranıldığı konusunda yanlışlar ve hatalar vardı; sanat ve kültürün toplumdaki rolüne, özellikle de sosyalist toplum hakkında farklı görüşleri ifade eden sanata ilişkin sınırlı bir görüş vardı.

Bugün dünyada sosyalizmi nerede bulabilirsiniz?

Artık dünyada sosyalist ülke yok. 1976’da Çin devriminin yeni kapitalist güçler tarafından yenilgiye uğratılmasıyla komünist devrimlerin ilk evresi sona erdi.

Bu durumda komünizm tarih mi oldu?

Hayır. Komünizm tarihsel olarak görece yenidir. Bu, tüm baskı ve sömürünün kökünü kazımayı amaçlayan, geniş kapsamlı, eşi görülmemiş bir devrimdir. Bugün, Sovyet ve Çin devrimlerinden daha ileri gidebilecek ve daha iyisini yapabilecek yeni bir komünist devrim aşamasını başlatmak için muazzam bir meydan okuma durumu var.

Devrimci Komünist Parti (ABD) Başkanı Bob Avakian, komünist devrimin ilk aşamasının devasa başarılarını ve aynı zamanda sorunlarını ve eksikliklerini özetledi. Sanat, bilim ve entelektüel yaşamda, insan uğraşının farklı alanlarından yararlandı. Günümüz dünyasında gerçekten özgürleştirici bir devrim yapmak için hayati önem taşıyan yeni anlayışı ve gerekli çerçeveyi ortaya koydu. Sonuç olarak, komünizmin yeni bir sentezi var. Komünizm: Yeni Bir Aşamanın Başlangıcı Revolutionary Communist Party, USA’nın Manifestosu, komünist devrimin ilk aşamasına bu yeni sentezin ne hakkında olduğuna ve günümüz dünyasında komünizmi gerçek bir güç haline getirmenin ideolojik zorluklarına dair temel bir açıklama sunuyor.

Rusya ve Çin’deki devrimler gerçekten ekonomik olarak geri kalmış ülkeleri modernleştirmek veya sanayileştirmekle ilgili değil miydi?

İlk sosyalist devrimler görece geri kalmış toplumlarda gerçekleşti ve bu devrimlerin yoksulluğu ve azgelişmişliği aşması gerekiyordu. Ancak Rus ve Çin devrimleri temelde sömürü ve baskıdan arınmış özgürleştirici toplumlar yaratmakla ilgiliydi.

Komünizm, işçi sınıfının “kaybolduğu” gelişmiş bir teknoloji dünyası ve geniş bir orta sınıfa sahip ABD gibi görece zengin bir ülke ile nasıl alakalıdır?

Her gün yaklaşık 30.000 çocuğun önlenebilir hastalıklardan ve yetersiz beslenmeden öldüğü… kadınların boyun eğdirildiği, aşağılandığı ve insan ticaretine maruz kaldığı… acımasız imparatorluk savaşlarının olduğu… sorunları çözmeye yardımcı olabilecek teknolojilerin kâr için kullanıldığı, insanları kontrol etmek için kullanıldığı ve emperyalizmin yüksek teknolojili askeri cephaneliğine hizmet ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Kapitalist-emperyalist sistem, kelimenin tam anlamıyla gezegenin ekosistemlerini yok ediyor. Bu, devrim için feryat eden bir dünya.

ABD gibi bir ülke, derin sınıf sömürüsü ve ırk ayrımcılığı fay hatlarına sahiptir. Çok sayıda yoksullaştırılmış (40 milyonun üzerinde) ve çalışan yoksul var; son derece yetersiz ve eşitsiz sağlık hizmetleri var ve her 15 saniyede bir kadın dövülüyor. Evet, Amerika’nın geniş bir orta sınıfı var. Ancak birçok profesyonel için hayat yabancılaşıyor ve sistem onları becerilerini ve uzmanlıklarını toplum ve insanlık yararına kullanmaktan alıkoyuyor. Proletaryaya gelince, yok olmuyor. Spor ayakkabılarınızdaki ve gömleklerinizdeki etiketlere bir bakın. Bilgisayarınızın veya cep telefonunuzun bileşenlerine bakın. Bunlar dünyanın her köşesinde sömürülen ve aşırı sömürülen emek tarafından üretiliyor.

Komünist devrimin ihtiyacı ve temeli her zamankinden daha büyük. İnsan toplumunun, teknolojinin, bilimsel bilgi birikiminin gelişimi ve insanların becerileri, yaratıcılığı ve kararlılığı, insanlığın tamamen başka bir yere gitme olasılığını açar: Sömürü ve kıtlığın ötesine geçme. Bob Avakian’ın yeni senteziyle, dünyanın dehşetine karşı uygulanabilir ve özgürleştirici bir alternatif, aynı zamanda yaratıcılığı, mayalanmayı ve deneyi serbest bırakacak olan yoksulluk, baskı ve eşitsizliğin üstesinden gelmenin bir yolu, insanların gerçekten gelişebileceği bir dünya yaratmanın gerçekten bir yolu var. Ve bu tür bir devrimi yapacak bir strateji ve önderlik var.

İnsanlar sosyalizm altında dini uygulayabilecekler mi?

Evet. İnsanlar ibadet etme ve dini ayin yapma hakkına (ve tanrıya inanmama hakkına) sahip olacaklar. Ancak okullar ve genel olarak devlet, doğal dünya ve insan toplumu hakkında bilimsel-materyalist bir anlayışı teşvik edecektir. İnsanlar dinden vazgeçmeye zorlanmayacak, ancak insanların gönüllü olarak köleleştirici dini inançtan kurtulmalarına yardımcı olmak için toplum çapında ideolojik mücadele verilecektir.

Sosyalizmde insanların halen kişisel mülkleri olacak mı?

Evet. Ancak sosyalizm bugün içinde yaşadığımız “tüketici toplumu” olmayacak. Örneğin çevreye yıkıcı zarar veren “otomobil kültüründen” uzaklaşacaktır. İşçi ve orta sınıftaki insanlar şu anda oturdukları evlerde yaşama hakkına sahip olacaklar. Ama ayrıştırma ve emlak piyasaları sona erecek ve daha önce toplumun en alt tabakasında bulunanlar için düzgün konutlar bir öncelik olacaktır.

Sosyalizmde demokrasi ve seçimler olacak mı? Protesto ve muhalefete izin verilecek mi?

Avakian’ın yeni sentezine dayanan Kuzey Amerika’da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasası, canlı bir sosyalist toplum için yasal ve siyasi çerçeveyi ortaya koymaktadır. Halk kitleleri için gerçek ve benzersiz bir demokrasi olacaktır. Eski ve yeni sömürücüler ve yeni sistemi devirmek için aktif olarak örgütlenenler üzerinde diktatörlük olacaktır. Sosyalist toplumda demokrasi, insanları sosyal-ekonomik-politik ilişkileri ve kurumları ve değerleri dönüştürmeye, dünyayı değiştirmek için başkalarıyla ortaklaşa katılıma ve toplumun gidişatı için artan şekilde sorumluluk almaya yetkilendirecektir. Konuşma hakkı, toplanma hakkı vb. ile kişilerin devlet tarafından bireylere yönelik tacizlerine karşı koruma sağlanacaktır. Bireysel haklar, kapitalist Haklar Bildirisi’nin resmi olarak içerdiği ve fiilen izin verdiğinin çok ötesinde gelişecektir. Sosyalist sistemin politikalarına ve kendisine karşı muhalefet de dahil olmak üzere, muhalefete sadece izin verilmeyecek, aynı zamanda aktif olarak teşvik edilecektir. Yeni sosyalist devlet, medyada ve başka yerlerde, farklı bakış açılarının duyulması için gerekli araçları ve kaynakları sağlayacaktır ve insanlar gösteriler, grev hakkı vb. dahil olmak üzere bu fikirler etrafında hareket etme hakkına ve yeteneğine sahip olacaklardır. Sosyalist toplum büyük bir mücadele, mayalanma ve ayaklanmalardan biri olacaktır.

Seçimler, sosyalist toplumda bir rol oynayacaktır: yönetim organlarına temsilcilerin seçilmesinde ve toplum ve siyaset üzerine çeşitli görüşlerin ve programların yayınlanması yoluyla toplumsal tartışmayı ilerletmede. Ancak oylamaya sunulmayacak olan bir şey, toplumun kapitalizme geri dönmesi gerekip gerekmediğidir. Toplumu tamamen değiştirecek bir devrim, adanmış ve vizyoner komünist önderliği gerektirir. Kitlelerin iktidarı elinde tutmasını sağlamak ve komünist bir dünyaya ulaşmak için zorlu, çalkantılı ve özgürleştirici mücadeleye rehberlik etmek için komünist önderlik sosyalist toplumda özel bir rol oynayacaktır. Komünizme ulaşıldığında, toplumun yönetenler ve yönetilenler olarak bölünmesi ve her türlü kurumsallaşmış önderliğe duyulan ihtiyaç nihayet aşılacaktır.

Eğer komünizm söylediğiniz her şeyse, peki neden bu kadar çok insan onu reddediyor?

Bunun birbiriyle bağlantılı iki nedeni var. Birincisi Çin’de sosyalizmin kaybı, daha iyi bir dünyanın nasıl olabileceğine dair canlı ve heyecan verici somut bir örneğin artık olmadığı anlamına geliyor. İkincisi, Çin’de sosyalizmin yenilgisinden bu yana komünizm amansız ideolojik saldırı altındadır. İktidarlar ve onların ideologları komünizmi karalamaktan asla vazgeçmediler… komünizm hakkında yalanlar ve çarpıtmalar yaymaktan asla vazgeçmediler… insanlara “kapitalizmin alternatifi yok, tüm olası dünyalardan en iyisi bu” demekten asla vazgeçmediler. 35 yıl boyunca, bu “ideolojik karşı devrim” komünizmin ne olduğuna dair yaygın bir yanlış anlaşılmaya ve görüşün alçaltılmasına katkıda bulundu. Pek çok genç, komünizm tarihinin gerçekliği hakkında hiçbir şey bilmiyor. Bir zamanlar komünizmle uğraşan birçok entelektüel, bu çarpıtmalara kendilerini kaptırdı. Sanki, ders alıp evrim bilimini öğrenebilmek yerine, size “yaratılışçılık” öğretiliyordu ve öğretilen tek şey buydu. Konu komünizme geldiğinde durum bundan çok da uzak değil.

Her zaman bu şekilde değildi. 1960’lardan 1976’ya kadar, Çin sosyalist iken, dünyanın farklı bölgelerindeki kurtuluş hareketlerine ilham kaynağı olmuştu. Radikal öğrenciler ve Kara Panter Partisi gibi devrimci fikirli güçler, devrimci Çin’e baktılar. Bilimde, sağlıkta, sanatta ilerici zihinli insanlar Maoist Çin’deki devrimci dönüşümlerden olumlu bir şekilde etkilendiler ve birçok entelektüel, Maoist fikirler hakkında tartışmayı üstleniyor ve teşvik ediyordu.

Sosyalizm ve Komünizm Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin Bob Avakian’ın Yazılarını Okuyun:

Bob Avakian’ın Yazıları | Yeni Komünizm (yenikomunizm.com)

Ayrıca bkz:

Bildiğinizi Düşündüğünüz Şeyi Bilmiyorsunuz: Komünist Devrim ve Kurtuluşa Giden Gerçek Yol: Tarihi ve Geleceğimiz | Yeni Komünizm (yenikomunizm.com)

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı gerçekte olduğu haliyle anlama ve onu değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde bu bölümde yer alan makaleleri inceleyebilir, ayrıca Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil

Add comment

Follow us

Don't be shy, get in touch. We love meeting interesting people and making new friends.