Yeni Komünizm

Tam Şu Anda 3,3 Milyar İnsan İklim Değişikliğine Karşı Savunmasız!

Editörün Notu: Aşağıdaki yazı revcom.us sitesinde geçtiğimiz günlerde yer almış olan iklim krizinin geldiği mevcut noktayla ilgili çarpıcı hakikatlere değinen önemli bir makaledir. Makalenin çevirisi yeni komünizm taraftarı bir okurumuz tarafından yapılmış ve tarafımıza iletilmiştir. Takipçilerimizin dikkatine sunarız, yorum ve görüşlerinizi bekliyoruz.


3,3 milyar insan.

Tüm dünya nüfusunun kabaca yarısı. Yeni IPCC raporuna göre, iklim değişikliğinin etkilerine karşı “insan güvenliği açığı yüksek” ülkelerde yaşayan insan sayısı. Bunun bir dakikalığına anlaşılmasına izin verin: Üç MİLYARDAN fazla hayat potansiyel olarak alt üst olmuş durumda, süper fırtınalar, yükselen denizler, feci kuraklık, ölümcül sel, toplu gıda kıtlığı ve iklim değişikliğinin neden olduğu virüs ve hastalıkların tehdidi altında.

Kuraklık çeken bölgelerden kaçan 63 yaşındaki Boolo Aadan, Somali’nin başkenti Mogadişu’nun eteklerinde geçici bir kampta yaşadıkları çadırın dışında 9 aylık torununu tutuyor (4 Şubat 2022) . Binlerce çaresiz aile Başkent dışındaki yerinden edilmiş insanlar için kurulmuş kamplarda yiyecek ve su arayarak şiddetli bir kuraklıktan kaçtı. (Fotoğraf: AP/Farah Abdi Warsameh)

Üç milyardan fazla insan, art arda gelen iklim krizinin hedef noktasında olan ülkelerde yaşıyor.

28 Şubat Pazartesi günü, Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), BM Genel Sekreteri António Guterres’in “insanın çektiği acıların atlası” olarak adlandırdığı en yeni raporunun sonuçlarını yayınladı. Rapor, dört rapordan ikincisidir ve ilki geçen sonbaharda revcom.us’da ve RNL– Devrim, Daha Azı Değil!– Show’da yayınlandı. (Yazıya ve videoya İngilizce ulaşmak için tıklayın.)

Arjantin’de Aralık ayından bu yana yasaklanmış olan büyükbaş hayvancılık için meraların yakılmasıyla bağlantılı bir yangın çıktı. Fotoğraf: AP

Bu yeni raporda ele alınan iki kilit nokta, iklimdeki şiddetli değişikliklerin halihazırda sahip olduğu etkiler ve gelecekte öngörülen etkiler; “uyum” ve “dayanıklılık” insan toplumlarının şu anda iklime nasıl “adapte olduğunu” değerlendirmektir. Bu değişiklikler, daha ileri değişikliklere nasıl “uyum sağlayabilecekleri”, onlara göre yaklaşan fırtınalara daha iyi dayanabilecek “dirençli” toplumları nasıl yaratabileceklerini içermektedir.

Bu rapor hem söyledikleri hem de SÖYLEMEDİKLERİ açısından inanılmaz derecede rahatsız edicidir. Bu raporun bazı önemli bulgularını ve bunların insanlık ve gezegen için ne anlama geldiklerini kısaca özetlerken, iklim krizinin ele alınmasını engelleyen temel engelin yani kapitalizm- emperyalizm sisteminin bu raporda KESİNLİKLE BULUNMADIĞINI ve insanlığın, çeşitli ekosistemlerin ve gezegenin gerçek bir umuda sahip olması için neden olduğu yerde bırakılamayacağını, ancak alaşağı edilmesi gerektiğini vurgulamamız gerekiyor.

Raporda derin bir ironi ve çelişki var: Bilim insanlarının bu alarmı verme çabaları övgüye değer olsa da, “uyum” ve “dayanıklılık” önlemleri insanlığın ve gezegenin karşı karşıya olduğu sorunun ölçeğini, kapsamını ve doğasını ele almanın yanına bile yaklaşmamakla birlikte onunla tutarsız kalıyor. Küresel ısınmanın başlangıçta anlaşıldığından çok daha korkunç ve ürkütücü etkisine ilişkin bilimsel ve titiz bulguların yanında çözümler önemsiz ve yanıltıcı!

Endonezya, Kuzey Sumatra, Medan’da bir işçi, deng hummasını kontrol etmek için sivrisinek önleyici sisle dezenfekte ediyor, (1 Şubat 2022). Endonezya, yağışlı mevsimde sivrisinek kaynaklı hastalıkların şiddetli salgınlarıyla sık sık karşılaşıyor. Fotoğraf: AP/Binsar Bakkara)

Kıyamet Kabusu

Raporun ayrıntıları inanılmaz derecede ürkütücü ve akıl almaz derecede kasvetli. Her yıl daha da kötüleşen bir kıyamet kabusu gibi okunuyor. Hem olası gelecek senaryolarının ana hatlarını çiziyor hem de dünya çapında halihazırda yaşanan önemli ekosistemlerin potansiyel olarak geri döndürülemez yıkımı; tarımsal sistemlerin ve tatlı su kaynaklarının yanı sıra temel altyapı sistemlerinin çöküşü ve yeni hastalık vektörlerinin ortaya çıkması gibi etkileri tanımlıyor. Gezegenin tüm bölümleri insanlar ve diğer türler için yaşanmaz hale geliyor ve olmaya devam edecek.

İklim değişikliğinin etkilerinin hem şiddeti hem de kapsamı daha önce bildirilenlerden çok daha fazla. Ve felaket getiren iklim değişikliğinin en kötü korkularını önlemek için fırsat penceresi hızla kapanıyor. Halihazırda tartışılanların yanı sıra, 3.600 sayfadan fazla sayfadan oluşan rapordan, etkiler bölümünden birkaç önemli nokta aşağıda verilmiştir:

  • Gezegenin hiçbir yeri iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı güvenli değil, dünyanın her yerleşim bölgesi zaten etkileniyor. Örneğin:
  • Afrika’da tarımsal verimlilik artışı, iklim değişikliği nedeniyle 1961’den bu yana diğer tüm bölgelerden daha fazla, yüzde 34 oranında azaldı.
  • Asya’da halihazırda, sıcaklık dalgaları, sel ve kuraklık, hava kirlenmesi ve hastalık taşıyan böceklerin yayılması gibi şeylere daha fazla maruz kalma ve savunmasızlıktan dolayı artan hastalıklar, yetersiz beslenme ve alerjik hastalıklar görüyoruz.
  • 2050 yılına kadar Orta ve Güney Amerika, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya’da iklim değişikliği nedeniyle tahminen 31 milyon ila 143 milyon insan yerinden edilecek.
  • 2100 yılına gelindiğinde, deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle risk altında olan insan sayısı on milyonlar ile yüz milyonlar arasında değişecek.
  • İklim değişikliğinin mevcut etkileri daha net hale geldikçe, güvenli ısınma eşikleri ile ilgili geçmiş tahminler değişiyor. Mevcut ısınma, sanayi öncesi seviyelerin 1,1 santigrat derece üzerinde. On yıl önce, sanayi öncesi seviyelerin üzerinde 2,0 santigrat derece ısınma nispeten güvenli kabul edildi. Çok yakın zamanda, 1,5 santigrat derecelik ısınma “güvenli eşik” olarak kabul edildi- bu rapor, bunun bile insanlık ve bir bütün olarak gezegen üzerinde yıkıcı ve potansiyel olarak geri döndürülemez etkileri olacağı gerçeğini daha da güçlendiriyor.

İnsanlığın ŞU AN İhtiyaç Duyduğu Ekolojik Değişiklikler

Raporun uyum ve dayanıklılık bölümleri, insan toplumunu iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için adapte olmaya yönelik gelecekteki çabalar hakkında hem anket hem de öneriler sunuyor. Örnekler, kuraklığa dayanıklı ürünler gibi iklim değişikliğine dirençli tarım uygulamaları geliştirmek; fırtınaya daha dayanıklı kentsel planlama; deniz seviyesinin yükselmesinin ve fırtına dalgalanmasının artmasının etkisini azaltmaya yardımcı olan sulak alanlar gibi ekosistemleri yetiştirmek; ve havadaki karbondioksiti emen ve atmosferde birikmesini önleyen ormanlar gibi doğal karbon yutakları geliştirmek.

Bu çabalar, devrimcilerin derinden öğrenmesi gereken ve öğrenebileceği önemli girişimlerdir. Hayat kurtarmaya yönelik çabalar şimdiden desteklenmeli. Toplumu iklim değişikliğinin daha da yıkıcı ve ölümcül etkilerine şimdiden hazırlamamak suç olur ancak şunu doğrudan söylemek gerekir: Bu önlemleri iklim değişikliğinin KAYNAĞI ile – bu kabusu sürekli ve büyüyen bir temelde körükleyen, işleyişi için tamamen fosil yakıtlara bağımlı olan, ve çevreyi bir ucuz kâr kaynağı ve atıkları için bir çöplük olarak ele alan bu kapitalizm-emperyalizm SİSTEMİ ile mücadele etmeden uygulamak batan bir gemiden su almak için bir kova kullanmak gibidir. Sistem değişikliği olmadan- gerçek bir devrim olmadan- iklim değişikliği ile başa çıkamaz veya temelde anlamlı herhangi bir “uyuma” sahip olamayız.

Tekrar söyleyelim: Sistem değişikliği olmadan- gerçek bir devrim olmadan- iklim değişikliğiyle MÜCADELE EDEMEYİZ veya temelde anlamlı bir “uyum” veya “dirence’’ sahip olamayız.

Burada ortaya konan insanlık ve gezegen için -kesinlikle- iki olası gelecek var: dünyayı olduğu gibi bırakan, dünya yanarken ve insanlık bir uçurumdan aşağı atılırken kanamayı durdurmak için elimizden geleni yapmak, ya da bu çevresel dehşetlere neden olan bu sisteme, buna bağlı tüm insani ıstıraplara bir son vermek için devrim yapmak ve kökten farklı ve çok daha iyi bir sistemi meydana getirmek.

Bu sistem ve bunu yönetenler, gelecek nesillerin ihtiyaçları ve çevreyi korumanın gereklilikleri ile dengelense de, halkın ihtiyaçlarını karşılamak için şu an ekonomik gelişme sürdürecek durumda değillerdir. Kendilerine kâr getirmediği müddetçe dünyanın ve türlerin zengin çeşitliliğini ve bunların içerdiği hazineleri umursamazlar… Bu insanlar, dünyanın koruyucuları olmaya uygun değildir.

Devrim – Bob Avakian’ın konuşmasından bir film

Ayrıca Bakınız: What Could the New Socialist Society Do Differently? And Would!—A Simple Example

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı gerçekte olduğu haliyle anlama ve onu değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde bu bölümde yer alan makaleleri inceleyebilir, ayrıca Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil

Add comment

Follow us

Don't be shy, get in touch. We love meeting interesting people and making new friends.