Yeni Komünizm

Yemen’den Kore Yarımadasına: Dünya Bir Altüst Oluşun Eşiğinde, Acil Olarak Gerçek Bir Devrime İhtiyacımız Var

image_pdfimage_print

Editörün notu: Aşağıda çevirisini bir okurumuzun yaptığı bu yazı 22 Ocak 2024 tarihinde yayınlanmıştır. Yazının ingilizce orijinali için bkz: https://revcom.us/en/yemen-korean-peninsula-world-upheaval-and-urgent-need-real-revolution#footno te2


İnsanlık inanılmaz derecede tehlikeli bir durumla karşı karşıya. Geçtiğimiz yıllar içerisinde nükleer silahlı emperyalist güçler-ABD, Rusya ve Çin- arasındaki rekabet ciddi seviyede şiddetlendi. ABD ve Rusya, Ukrayna’da tehlikeli ve korkunç şiddetli bir ‘’vekalet savaşı’’ veriyor. ABD ve Çin, Doğu Asya’nın kontrolü için çekişiyorlar ve bunların yanında Rusya ve Çin, ABD’ye karşı bir blok olarak gerici İslamcı İran rejimiyle gittikçe daha da yan yana geliyor. Bütün bunların ortasında ise ABD, İsrail’in Filistin’e karşı bir soykırım savaşı yürütmesi için zincirlerini serbest bırakıp silahlandırıyor.

Bunlar yetmezmiş gibi bölgesel gerici güçler ve yerel güçler kendi hamlelerini yapıyor. ABD boğazına kadar bu vaziyetin içerisinde. Sürekli olarak ‘’barış’’ ve ‘’düzenden’’ söz ediyorlar ancak aslında bütün dünyayı kendi imparatorluklarının stratejik çıkarlarını savunmak için tehlikeye atıyorlar.

ABD Sekiz Günde Yemen’e Sekizinci Saldırısını Düzenledi

Geçtiğimiz Cuma günü ABD Yemen’e füzelerle yoğun yaylım ateşine başladı-sekiz günde altıncı. Bu füzeler; İran tarafından desteklenen, gerici İslamcı bir örgüt olan ve Yemen’in çoğunluğunu kontrol eden Husilerin Kızıl Denizdeki nakliye gemilerine saldırılarına bir yanıttı. Husiler bu saldırılarla ABD ve İsrail üzerinde baskı oluşturarak Filistin halkına karşı yürütülen soykırımcı savaşı durdurmayı amaçlıyor. Ancak ABD, İsrail’in taaruzunu korumakta kararlı ve sonuç olarak Husilere karşı saldırıya geçtiler.

Şimdiye kadar Husiler ABD’nin her bombardımanına gemilere daha fazla saldırıyla yanıt verdi.

Husilerin sürdürdüğü bu meydan okuma ABD’yi zayıf gösterdi ki bu emperyalist bir gangster için tehlikeli bir durumdur. Dolayısıyla ABD bir şekilde ‘’zafer’’ arıyor. Bunun ne anlama geldiği muğlak olmakla beraber bu İran’a bir saldırı şeklini alabilir-böylece İran’a müttefikini ‘’hizaya sok’’ mesajı verilebilir ve bu durum şu an değerlendirme altındadır. Bu durum istenen sonucu verebilir ancak aynı zamanda Rusya ve Çinle yakın bağlarını koruyan İranla açık savaşa da yol açabilir.

İran Güçleri ve Müttefiklerine Karşı Gerçekleşen İsrail Saldırıları Bölgesel Savaş Riskini Arttırıyor

İran İslam Cumhuriyeti (İİC) köküne kadar gerici, kadın düşmanı ve baskıcı teokratik bir rejimdir. 2022 yılında milyonlarca İranlı bu rejime bir son vermek için sokaklara döküldü.

İİC aynı zamanda ABD’nin domine ettiği Ortadoğuda daha da fazla güç isteyen majör bir bölgesel güçtür. İranlılar bu arzularını gerçekleştirmek için zaman içerisinde Hamas ve Lübnan Hizbullahı ve Husiler ile müttefiklik geliştirdi. Aynı zamanda ABD’nin emperyalist rakipleri Rusya ve Çin ile de daha sıkı bağlar geliştiriyorlar.

Bütün bunlar İran’ı ABD’nin tahakkümü için majör bir problem ve bir engele dönüştürüyor. Şimdiye kadar İran savaşa direkt girmekten çekindi ancak müttefiklerini İsrail’e karşı saldırıda farklı şekillerde destekledi. Aynı zamanda geçtiğimiz son birkaç haftada İran’a ve İran’ın Suriye ve Iraktaki askeri liderlerine karşı saldırılar da yaşandı. Bu saldırıların hepsi ABD/İsrail tarafından gerçekleştirilmese de çoğunluğu bu güçler tarafından gerçekleştirildi. Bu saldırılar-belki de kasıtlı olarak- İran’ın savaşa direkt dahil olma şansını arttırıyor.

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen İranın füze saldırılarının temel konteksti budur. İran, Irak Kürdistanında vurduğu hedeflerin İsrail ajanları olduğunu iddia ediyor. İran aynı zamanda Pakistan’ın Beluç bölgesindeki Daeş bağlantılı bir milis grubunu hedef aldı (Pakistan’da Güney Asya’da nükleer silahlı bir güç olarak İran’ın Beluç bölgesine missileme saldırısı gerçekleştirdi).

Bir anlamıyla İran kendisine saldıranlara cevap vermiş oldu. Ancak pek çok analist İran’ın İsrail ve ABD’ye ‘’mesaj gönderdiğini’’ düşünüyor. ‘’Eğer bize saldırırsanız pişman olacaksınız.’’ Meseleyi anayurda da taşıyan İİC başkenti Tahran’da Farsça ve İbranice posterler astı: ‘’Tabutlarınızı hazırlayın.’’ Bunun yanı sıra İran Savunma Bakanı dünyanın sayılı füze güçlerinden biri olduklarını hatırlattı.

Bunların üstüne 20 Ocak günü İsrail Suriye’nin başkenti Şama bir füze saldırısı düzenledi ve Suriye’ye danışmanlık yapan beş İranlı askeri danışmanı öldürdü ki bunların üç tanesi generaldi. İsrail’in bir diğer füze saldırısı ise Hizbullah liderlerinden birini öldürdü. Bu saldırılara karşılık olarak İran yanlısı güçler Irak’taki ABD Komuta Merkezine saldırarak pek çok ABD askerini yaraladı.

20 Ocak günü bu gelişmeleri değerlendiren Reuters şöyle yazdı: ‘’Suriye, Lübnan, Irak ve Yemene düzenlenen füze saldırıları Gazzedeki savaşın İran ve müttefiklerini İsrail ve ABD ile karşı karşıya getirecek daha geniş bir bölgesel çatışmaya evrilmesi riskini arttırıyor.’’

Bu emperyalistlerin daha fazla dünyayı hükmetmelerine ve insanlığın kaderini belirlemelerine izin veremeyiz. En hızlı bir şekilde alaşağı edilmeleri gerekir! Ve bu şekilde yaşamamız gerektiği bilimsel bir olgudur!

Kore Yarımadası: ABD’nin Provakatif Hareketleri Nükleer Savaş Tehlikesi Yaratıyor

Kore tarihsel olarak tek bir ülkedir ve tek bir halktır. Kuzeyin Sovyetler tarafından işgal edilmesi (SSCB o zaman hala sosyalistti) ve Güney’in ABD emperyalizmi tarafından işgal edilmesi sonucu İkinci Dünya Savaşı sonrası ikiye bölündü. 1950-1952 arasında ABD ve Güney’deki kukla faşist diktatörlüğü Kuzeye karşı milyonlarca insanın öldüğü ve kuzeyin neredeyse tamamen yok edildiği bir savaş yürüttü. O günden bu yana Kore ikiye bölündüğü gibi imzalanan herhangi bir barış antlaşması olmadığı için teknik olarak hala savaştalar.

75 yıldır Kuzey (bir dereceye kadar Rusya ve Çin tarafından desteklenen) ve Güney (ABD tarafından desteklenen) arasındaki ilişkiye damgasını vuran şey tehditler ve yaygaralardı. ABD, Kuzey Kore’ye 1950’den beri çok sert yaptırımlar uyguluyor. Bu yaptırımlar zaman zaman petrol ve Kuzeyin temel ekonomik kaynağı olan kömürün ihracını engellemek ve hatta şırınga ve tekerlekli sandalye gibi insani yardımları engellemek şeklini alıyor! Uzman raporlarına göre 2018’den beri bu engellemeler 4000’nin üzerinde ölüme neden oldu. Kısmen buna yanıt olarak Kuzey Kore nükleer silahlar ve bu silahları Güney Kore, Japonya ve bir olasılık ABD’nin belirli bölümlerine atabilme kapasitesini geliştirdi.

Yine de Kuzeyin resmi politikası on yıllardır ‘’kardeşleriyle’’ barışçıl birleşme ve ABD ile ilişkileri ‘’normalleştirme’’ şeklindedir ki zaman zaman Güneyle daha yakın ilişkiler geliştirilmiştir.

‘’Özgür Basının’’ Bahsetmediği ABD ve Güney Kore’nin Kuzey Koreye Karşı Gerçekleştirdikleri Savaş Provakasyonları

23 Mart 2023 tarihinde ABD ve Güney Kore ortak bir tatbikat düzenledi (12.000 denizci, 30 savaş gemisi, 70 uçak ve 50 amfibi tipi saldırı aracı). ABD bunun Güneyin ‘’kendini savunabilmesi’’ için rutin bir tatbikat olduğunu iddia etse de amfibi indirmeler tipik olarak başka bir ülkenin işgalinde kullanılırlar. Bu tatbikatı protesto etmek için Kuzey Kore dört adet güdümlü füze fırlattı. 24 Martta ise yeraltında nükleer bir drone test ettiklerini ve ‘’radioaktif tsunami’’ yaratabileceğini iddia ettiler.

2023 Nisanında ABD ve Güney Kore nükleer silahların kullanılmasında koordinasyon antlaşması yaptılar ve ABD, Güney Koreyi Kuzeye karşı bütün askeri gücüyle destekleyeceğini beyan etti.

2023 Mayısında ABD ve Güney Kore, Kuzeyden gelen kapılarında ‘’işgal provasını’’ tolere etmeyecekleri uyarılarına rağmen silahlı güçleriyle Kuzey sınırında atış tatbikatları düzenledi.

2023 Ağustosunda ABD, Japonya ve Güney Kore ile bir anti-Çin/Kuzey Kore ittifakı oluşturdu (Japonya ve Güney Kore tarihsel olarak düşmanlardır nitekim Kore, emperyalist Japonya tarafından 35 yıl işgal edilmiş ve işgal orduları korkunç suçlar işlemişlerdir).

2023 Kasımında Güney Kore’nin yeni sağcı hükümeti Kuzeyin ilk gözlem uydusunu fırlatmasına missileme olarak 2018 yılında yaptıkları askeri antlaşmanın bir kısmını iptal etti (Bahsetmeye gerek yok ki Güney ABD’nin geniş istihbarat teknolojilerine erişime sahip). Kuzey ise missileme olarak bütün antlaşmayı iptal etti ve 2018 antlaşmasında yasaklanan ağır silahlarını iki ülkeyi ayıran askersiz bölgeye getirdi.

29 Aralık 2023 ve 3 Ocak 2024 arasında ABD ve Güney Kore Kuzey sınırında ağır silahlarla beş kez canlı tatbikat gerçekleştirdi. Bundan beri de ABD Kore yarımadasına daha fazla yığınak yapıyor. Bu yığınağın içerisinde nükleer denizaltı, uçak gemisi ve daha büyük bombalar da yer alıyor. Kuzey Kore bu hareketlerin bölgeyi ‘’nükleer bir cehenneme’’ taşıyacağı yönünde uyarıda bulundu.

14 Ocak 2024’te ise Kuzey Japonya’ya doğru bin kilometreye yakın bir füze atış denemesi yaptı.

16 Ocakta ABD, Japonya ve Güney Kore gövde gösterisi olarak belki de görülmüş en büyük bahriye tatbikatınlarını gerçekleştirdiler.

Şimdi bu gergin statüko hızlı bir şekilde dezentegre oluyor. Aylardır ABD ve Güney Kore, Kuzeyi acımasız savaş hazırlıklarıyla provoke ediyor-yeni ortak savunma antlaşmaları, işgali andıran birleşik savaş tatbikatları vb. Buna yanıt olarak Kuzey aleni bir şekilde ‘’barışçıl birleşme’’ ve ABD’yle ‘’normalleşme’’ hedeflerini bıraktı. Artık Güney Koreyi ‘’yabancı’’ ve ‘’saldırgan’’ bir ülke olarak gördüğünü ve büyük bir savaşın olası olduğunu söylüyor (Kuzey Kore’nin resmi açıklamaları genellikle böylesi bir savaşın Güney tarafından başlatılacağını söylüyor ancak ABD basını genelde açıklamaların bu kısmını kasti olarak es geçiyor ve sanki Kuzey sürekli bir savaş başlatmayı planlıyormuş gibi konuşuyor). Basın burada ABD ve Güney Kore’nin provakasyonlarını aklıyor ve sanki olup bitenler Kuzeyin ani ve delice manevraları gibi gösteriliyor.

Güney, ABD’nin devasa nükleer cephaneliği tarafından destekleniyor. Kuzeyin ise hemen hemen 50 nükleer başlığı ve Japonya, ABD’nin Guamdaki askeri üssü ve belki ABD’yi vurabilecek kıtalararası füzeleri var. İki ülkenin de çok güçlü orduları var ve nükleer kullanılmasa bile potansiyel bir savaş iki taraf için de çok yıkıcı olacağı gibi ABD, Rusya ve/veya Çin’i de içerisine alma potansiyeline sahip olacaktır.

Emperyalistler Acımasızca Dünyanın Geleceğiyle Kumar Oynuyorlar: Alternatif İçin Savaşacak Mısın?

Bütün bu çatışmalar çok büyük korkunçluklara açılabilir hatta insanlığın yıkımına yol açabilirler! Bütün bu dinamikler tolere edilemez olduğu gibi gereksizdir de. Devrimci komünistler (Dev-Kom) olarak bizler milyonlara önderlik ederek gerçek bir devrim yapıp kazanmak için her gün çalışıyoruz. Bu kapitalist-emperyalist sistemi alaşağı etmek ve Bob Avakian’ın yazmış olduğu Anayasa temelinde temelden farklı yeni bir sistem, yeni bir yaşama biçimini inşa etmek istiyoruz. Kurulacak olan bu yeni sosyalist devlet ‘’nükleer silah geliştirmeyecek ve nükleer silahların dünyanın her yerinden silinmesi için ve nihai olarak insanlar arasındaki savaşların temeli olan baskı ve sömürü ilişkilerini, kapitalizm-emperyalizmi lağvederek tüm savaşların bitirilmesi için kararlı adımlar atacak, kararlı bir mücadele yürütecektir.’’

Devrimci önder Bob Avakian’ın sözlerine kulak verin:

Özellikle böylesi zamanlarda-dünyada insanlığın geleceğini etkileyecek büyük şeylerin gündemde olduğu zamanlarda, bu ülkede bizi yöneten büyük sömürücülerin ‘’birleşik’’ bir hakim sınıf olarak şeyleri eskisi gibi tutmada zorlandığı ve keskin bir şekilde bölündükleri bu zamanlarda, onları toptan devirmek için sadece acil bir gerekliliğin değil aynı zamanda gerçek bir mümkünlüğün de olduğu bu zamanlarda-eğer bu devrimi hayata geçirmek için her gün çalışan devrimci komünistlerle iletişimde değilseniz, eğer bu devrimi yapmak için çalışmıyorsanız o halde ne halt ediyorsunuz?!

Yeni Komünizm

Bizler, devrimin önderi Bob Avakian'ın mimarı olduğu Yeni Komünizm‘in takipçileriyiz. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini takip eden ve Yeni Komünizm temelinde dünyayı anlama ve değiştirme sorumluluğunu üstlenenleriz. Detaylı bilgi için bkz: Biz Kimiz?

Dünyada devamlı olarak yaşanan dehşetlerin ve son derece gereksiz acıların ortadan kaldırılması hem mümkün hem de son derece gereklidir. Bob Avakian'ın devrimci önderliğini ve geliştirmiş olduğu Yeni Komünizm'i öğrenerek kazanma şansı olacak gerçek bir devrim hareketini birlikte inşa ediyoruz. Yeni Komünizm'in teorik çerçevesine ilk kez giriş yapacaklar başlangıç noktası için web sitemizde yer alan bu bölümdeki makaleleri inceleyebilir, Bob Avakian'ın Türkçeye çevrilmiş eserlerine buradan ulaşabilirler. Görüş, katkı ve desteklerinizi bekliyoruz.

#DevrimDahaAzıDeğil