Yeni Zelanda’daki Alçakça Cinayetler Üzerine

Editörün Notu: Bu makale Yeni Zelanda’daki ırkçı saldırılar üzerine Revolution gazetesinde 18 Mart 2019 tarihinde yayınlandı. Kaynak için: https://revcom.us/a/587/on-vicious-murders-in-new-zealand-en.html

Geçtiğimiz hafta beyazların üstünlüğüne inanan bir internet faşisti, Yeni Zelanda’da iki camiyi kuşattı ve 50 kişiyi öldürdü. Kendisi, diğer faşistleri ve ırkçıları kışkırtmak ve kitleleri terörize etmek için cinayetleri Facebook’ta canlı yayında paylaştı. (Irkçı katliamın bu şekilde canlı yayınlanması, Jim Crow döneminde Siyah kitleleri terörize etmek için “asılan kişilerin kartpostallarının” ülke çapında yayılmasını anımsatmaktadır.) Çocuklarını kargaşadan korumaya çalışan ebeveynler nasıl yürek burkuyorsa, öte yanda ırkçı katilin kibiri o kadar çileden çıkartıyor. Bu olay 2016’da Güney Afrika’daki Charleston kilisesinde 9 siyahın bir başka internet ırkçısı tarafından katledilmesini ve geçtiğimiz Kasım ayında Pittsburgh’daki bir sinagogda 11 Yahudinin faşist görünümlü biri tarafından katledilmesini takip etmektedir.

Donald Trump’ın “beyaz milliyetçiliği” -ki bu beyazların üstünlüğüne dayalı bir faşizmdir- konusunun önemli bir mesele olup olmadığına ilişkin kendisine yöneltilen soru üzerine verdiği yanıt,“Bence böyle bir durum yok. Bunlar yalnızca küçük bir grup” dediği bilinmektedir. Aksine bu insanlık için BÜYÜK bir problemdir. Tarihsel olarak, beyaz çoğunluk veya beyaz sömürgeci rejimleri olan ülkeler, bugünün faşizmini besleyen ve ilerleten açık ve insafsız bir beyaz üstünlüğü durumu mevcuttur. Trump’ın seçilmesi bu süreci desteklemiştir ve nesnel olarak bu duruma destek verme konusunda kendisi her zaman için “güvenilir” biridir. Dolayısıyla bu dehşet verici ve maksatlı umarsızlık gösterisi (ve aslında nesnel olarak bu duruma destek olmak) en büyük zorbalık olarak görülmelidir.

Birkaç gün önce, faşist Breitbart Haber Ajansı ile yapılan bir röportajda, Trump ve rejimini kapsayan olası çeşitli yasadışılıkların kongre incelemelerine tabi tutulacağı belirtildiğinde yapılan açıklama şu şekildeydi: “Polisin desteğini aldım, ordunun desteğini aldım, Trump Motorcularının desteğini aldım -sert insanlarım var, ama şimdilik sert oynamıyorlar- onlar (yani Trump’ın muhalifleri) belirli bir noktaya gelirlerse işte bu kötü olur, çok kötü olur.” Bu sözler, eğer bu soruşturmalar veya herhangi bir direniş kendi faşist güçleri için bir engel oluşturursa, ima yoluyla resmi ve gayrıresmi köpeklerini salacaklarının açık bir itirafıdır.

Trump’ın desteklediği alçakça cinayetlerden tehditlerine kadar, bunların hepsi dünyada rekabet halindeki faşizmin birer yansımasıdır. Bu durum, “yanlış” dine mensup insanların, beyaz olmayan insanların, kadınların, LGBTQ bireylerin ve diğerlerinin tabi tutulacağı, temel siyasal haklarının ellerinden alınacağı ve düzene karşı çıkanların açıkça şiddet içeren bir baskı biçimiyle karşılaşacağı gelişmeleri vadetmektedir. Bu faşizm, kapitalizm-emperyalizmin bir ürünüdür. Kapitalist egemen sınıfların (veya egemenlerin bu bölümlerinin) bugün olduğu gibi aşırı çelişkilerle karşı karşıya kaldıklarında başvurmaya mecbur kaldıkları bir düzen biçimi – tek seçenektir. Herkese bu makaleyi takiben, Bob Avakian’ın TRUMP/PENCE REJİMİ GİTMELİ! İnsanlık adına faşist bir Amerika’yı kabul etmeyi reddediyoruz! Daha iyi bir dünya mümkün! başlıklı filmdeki konuşmasını izlemesini öneriyoruz. Ayrıca Bob Avakian’ın geçen yaz dünyadaki faşizmin yükselişinin yanı sıra diğer önemli uluslararası fenomenlere yönelik cevaplarını da inceleyebilirsiniz.

Egemen sınıflar içinde Trump’a karşı çıkan diğer güçlerin -liderleri Trump’ı etkilemekten çokça bahseden bu Demokratların- bu kabus sistemini korumak dışında, faşizme karşı hiçbir yanıtları bulunmamaktadır. Bu kesimlerin sistemin keskin çelişkilerine yönelik hiçbir cevapları bulunmuyor ve göçmenlere yönelik zulüm ve şeytanlaştırmaya, soykırımcı kitlesel tutuklamalara, siyahlara ve diğer milletlere yönelik polis cinayetlerine, kadınlara ve diğer tüm cinsel tercihlere yönelik aşağılamalara ve baskıya, imparatorluk savaşlarına ve çevrenin tahribatına tam şekilde dahil olmaktadırlar.  Düşüncelerinizi bu iki seçim ile sınırlandırmak, kendinizi ve insanlığın geri kalanını bu kabusun içinde tutmaya devam etmeyi kabul etmek demektir.

İnsanlık, sömürü ve baskı biçimlerinin ötesinde ve insanlar arasındaki bütün düşmanca ilişkilerin ötesinde, bambaşka ve çok daha iyi bir geleceğe ihtiyaç duyuyor. Bu devrim bugünden hazırlanmaktadır, ve şimdi GERÇEK Bir Devrim Turu için Organize Ol kampanyasında yoğunlaşmış durumdadır.

Bu mücadelenin önemli bir parçası, Trump/Pence faşist rejimini devirmek için yapılacak gerçek bir savaştır, bu durum, insanlığın gerçekte ihtiyaç duyduğu şeyin yani kurtarıcı bir devrimin kuvvetli bir şekilde ortaya koymak temelinde birleşmektedir.